Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/6772 Esas 2020/2502 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/6772
Karar No: 2020/2502
Karar Tarihi: 09.06.2020

Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/6772 Esas 2020/2502 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Suç örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan yargılanan sanıkların mahkumiyet kararı temyiz edildi. Yargıtay incelemesinde, mahkemelerin verdiği kararların tutarlılık denetimine uygun olması gerektiği, ancak sanıkların hangi suçları işlediği ve delillerin nelerden ibaret olduğu belirtilmeden gerekçesiz hüküm kurulduğu belirtildi. Ayrıca, örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanıklar hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerinin infazı için TCK'nın 58/9. maddesi uyarınca işlem yapılması gerektiği unutuldu. Bu nedenlerle karar bozuldu. Kanun maddeleri: TCK'nın 314/2-3, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 220/6, 62, 53/1, 63, Anayasa Mahkemesi Kararı, TCK'nın 53/1, 58/9, CMUK'nın 317, 34/1, 230/1-c, 150/2 ve 3, 1412 sayılı CMUK'nın 321.
16. Ceza Dairesi         2019/6772 E.  ,  2020/2502 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek
    Hüküm : Sanıkların TCK’nın 314/2-3, 3713 sayılı Kanunun 5/1 TCK’nın 220/6, 62, 53/1, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetleri

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    1-Sanık ...’ye 24.06.2015 tarihinde usulüne uygun olarak bizzat tebliğ olunan ilk derece mahkemesinin kararını yasal süresinden sonra 25.11.2015 tarihli dilekçesiyle eski hale getirme talebiyle birlikte temyiz ettiği anlaşılmakla, incelenen eski hale getirme talebi yerinde bulunmadığından sanığın eski hale getirme ve temyiz istemlerinin CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
    2-Diğer sanıklar yönünden, duruşma istemi içermeyen temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    a)Mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde, sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet savcısı ve herkesi inandıracak şekilde olması, Yargıtayın tutarlılık denetimini yapabilmesi için kararın dayandığı tüm verilerin, bu verilere mahkeme tarafından ulaşılan sonuçların; iddia, savunma ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması, bu suretle dava konusu eylemin oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise suç olarak tanımlanıp tanımlanmayacağı konusundaki mahkeme kabulünün duraksamaya yol açmayacak biçimde karar yerinde gösterilmesi gerekirken; sanıkların silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına hangi suçları işlediği ve örgüt adına suç işleme suçunun delillerinin nelerden ibaret olduğu belirtilmeden Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/1, T.C. Anayasasının 141/2, CMK"nın 34/1 ve 230/1-c maddelerine de aykırılık oluşturacak biçimde gerekçesiz hüküm kurulması,
    b) Silahlı terör örgütü üyeliği suçundan yargılaması yapılan sanıklar ..., ..., ... ve ...’ın, yargılama aşamasında kendilerinin seçtiği bir müdafii bulunmadığı gibi CMK"nın 156. maddesi gereğince de re"sen bir müdafii görevlendirilmediği, adı geçen sanıklara isnat edilen “silahlı terör örgütü üyeliği” suçunun niteliği ve Dairemizin 16.01.2018 tarih ve 2017/3415 E. – 2018/495 K. sayılı ilamında “temyiz edilebilirlik sınırı belirlenirken suçun temel şeklinde belirlenen cezanın değil nitelik hal ve ağırlaştırıcı nedenlerde gözönünde bulundurularak istenilen sonuç cezanın esas alınması” gerektiğine yönelik gerekçesi dikkate alındığında, CMK"nın 150. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca hakkında müdafii görevlendirilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmeyerek yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi suretiyle savunma haklarının kısıtlanması,
    2- Kabul ve uygulamaya göre de;
    a) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53/1. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
    b) Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanıklar hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerinin infazı yönünden TCK"nın 58/9. maddesinin tatbiki gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, kararı temyiz eden sanıklar ve müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebepten dolayı hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.