4. Hukuk Dairesi 2017/4993 E. , 2018/506 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 03/02/2010 gününde verilen dilekçe ile kasten adam öldürmeden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 11/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dava, kasten adam öldürme nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi ... ve ..."ın davalılar tarafından kasten öldürüldüğünü haklarında kamu davası açıldığını belirterek, bu nedenle maddi ve manevi zararlarının tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalılar vekili, davacıların destekten yoksun kalma tazminatını talep hakları olmadığını, ayrıca eylemin haksız tahrik altında gerçekleştirildiğini belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, destekten yoksun kalma tazminatının; bilirkişi raporu esas alınarak davacılar ... ve ..."in müteveffa ..."in vefatından dolayı, davacı ..."ın ise eşi ..."ın vefatından dolayı destekten yoksun kaldıkları gerekçesiyle davacı ... yönünden kısmen kabulüne, diğer davacılar yönünden ise kabulüne karar verilmiş, manevi tazminat istemlerinin de tüm davacılar yönünden kabulüne karar verilmiştir.Davacılardan ... (...) destek ..."ın kızıdır. 1977 doğumlu olup olay tarihi itibariyle 28 yaşındadır. Hesap bilirkişi raporunda evlendiği tarih olan 02/01/2009 tarihine kadar babasının desteğinden yararlanacağı kabul edilerek destekten yoksun kalma tazminat hesaplanmış ve mahkemece bu rapor hükme esas alınarak karar verilmiştir. Oysa olay tarihinde 28 yaşında olan davacı ... ..."in (...) yaşı itibariyle anne babasının desteğine ihtiyaç duymadan hayatını devam ettirmesi asıldır. Adı geçen davacının çalışmasını engelleyen bir özrü ya da sağlık problemi olduğu konusunda herhangi bir iddia ve delil de bulunmamaktadır. O halde olağan destek yaşını geçmiş olan adı geçen davacının maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru olmamış, bu durum kararın bozulmasını gerektirmiştir.
2-Davacılardan ... ve ..."ın destekten yoksun kalma tazminatı yönünden ise, hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan tazminat hesabının dosya içeriğine uygun olmadığı anlaşılmakla, bu hususta konusunda uzman aktüerya bilirkişiden yeniden rapor alınarak, buna göre karar verilmesi gerekir.
3-Ceza mahkemesinin maddi vakıaların belirlenmesine ilişkin mahkumiyet kararı hukuk hakimi yönünden bağlayıcı olup, taraflar yönünden kesin delil niteliği taşır. ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2004/343 esas ve 2006/305 karar sayılı ilamı ile sanık davalıların mütevaffa ..."e yönelik eylemlerini haksız tahrik altında gerçekleştirdikleri gerekçesiyle ceza indirimi yapılmıştır.Şu halde; davalıların müteveffa ..."e yönelik eylemini haksız tahrik altında gerçekleştirdiği ceza dosyasında maddi vakıa olarak belirlendiğinden, hukuk hakimi de bu tespit ile bağlı olup ... mirasçıları davacılar ... ve ... (...) yararına hükmedilen manevi tazminat yönünden de matematiksel oranda olmamak üzere uygun bir indirim yapılması gerekirken manevi tazminat isteminin tümden kabulü usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (1), (2) ve (3) nolu bentlerde gösterilen nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 05/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.