Abaküs Yazılım
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5
Karar No: 2022/259
Karar Tarihi: 02.03.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2022/5 Esas 2022/259 Karar Sayılı İlamı

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ

....

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

....

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/02/2020
NUMARASI :...
DAVANIN KONUSU : İTİRAZIN İPTALİ
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVACI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 02/03/2022
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 03/03/2022
Mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı şirketin yüksek miktarda akaryakıt tüketimi olan dava dışı ... firması ... ... Hiz. A.Ş. ile 13/11/2019 tarihinde ... Kart Üye İşyeri Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre ... ... sisteme dahil olan bayileri aracılığıyla ...'a veya onun taşeronlarına akaryakıt ikmali sırasında bir ödeme yapılmadan, karta tanımlı limitler dahilinde akaryakıt temin ettiğini, sözleşmeye göre bu akaryakıtın bedeli, kesilecek faturalar karşılığı ... tarafından ödeceğini, davalı borçlunun adına çıkarılan kartlarla muhtelif tarihlerde .... plakalı aracına, kartların limitini tabloda yazan miktarlarda aşarak toplamda 15.304,00 TL' lik fazladan akaryakıt aldığını, davalının almış olduğu bu akaryakıtın tamamen sözleşme ve limit dışı olduğunu, haksız alım bedelinin ödenmediğini, ödenmeyen bedelin tahsili için İstanbul 26. İcra Müdürlüğünün 2017/5858 E. sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek, haksız itirazın iptali ile takibin devamına %20'den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, taraflar arasında ticari bir ilişki olmadığını, mahkemenin görevli olmadığını, yine taraflar arasında sözleşme olmadığını, davacının dava dilekçesinde ... firması ile sözleşme imzaladığını ve akaryakıt bedellerinin ... firması tarafından ödeneceğini, ... firmasına fatura edilerek akaryakıt bedellerinin ... firması tarafından ödeneceği belirtildiği halde davalı aleyhine dava açılmasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, bu nedenle davalıya husumet yöneltilemeyeceğini, davalının ... firmasının taşeronluğunu yaptığını ve ... firması ile anlaşması kapsamında faturalandırılmamış ve ödenmemiş yakıt bedeli bulunmadığını, davalının ... firmasının ... Fabrikası ile anlaşması gereği fabrika ve bayiler arası taşıma işini yaptığını, limit aşımı kullanımı olmadığı gibi ... firmasına ödenmemiş ve faturalandırılmamış borcu bulunmadığını beyan ederek davanın reddi ile %20'den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI:Mahkemece, aracın davalı adına kayıtlı olmadığı, sözleşmenin davacı ile ... A.Ş arasında düzenlendiği, davalının kusurunun davacı tarafından ortaya konulmadığı, davalının sözleşmede taraf olmadığı ve araç sahibi olmaması nedeniyle HMK 114/d ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, davalının araçla ilgisinin olmadığı, sürücü olarak çalışmadığı ve üye kartı kullanmadığı ile ilgili savunma ve itirazının olmadığını, talebin sözleşmeye dayalı olmadığını, davanın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre değerlendirilmesi gerektiğini, davalının sebepsiz zenginleşme çerçevesinde ... ... ... Şirketinin ise sözleşmeye göre sorumlu olduğunu ve husumetten davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :Davada, davalı tarafından dava dışı şirket ile yapılan sözleşmeye aykırı olarak haksız eylemler ile alınan akaryakıt bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talep edilmektedir.
Uyuşmazlığın, mahkemenin görevli olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacı vekili, davacı ve dava dışı ... ... A.Ş. arasında imzalanan ... kart üye işyeri sözleşmesine göre davalıya verilen kart ile davalı tarafından belirlenen limit üzerinde haksız olarak alınan akaryakıt bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talep edilmektedir.
6100 sayılı HMK.'nun 2.maddesi gereğince "Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye hukuk Mahkemesidir" hükmü getirilmiştir.
Hukuki uyuşmazlıklarda Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevi asıl, Sulh Hukuk Mahkemesinin görevi ise istisna olup, özel bir kanun hükmü ile açıkça Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağı bildirilmeyen ve diğer mahkemelerin görev kapsamına girmeyen bütün dava ve işler Asliye Hukuk Mahkemesinde görülür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre; her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ve tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın maddede altı bent halinde sayılan davalar, ticari dava sayılır. Taraflardan biri, tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı, ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir.
6335 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 5. maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK.'nun 1.maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan, re'sen incelenir.
Dosya kapsamından, davacının tacir olduğu, davalının ise tacir olmadığı gibi uyuşmazlığın ticari işletmesinden de kaynaklanmadığı, davacının davalıdan sözleşmeye dayalı bir talebinin olmadığı, davacının davalı aleyhine sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre alacağının tahsili için icra takibi başlattığı anlaşılmıştır.
Görev kamu düzeni ile ilgili olup yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen dikkate alınması gerekir.
Bu durumda, uyuşmazlığın; çözümünde Asliye Ticaret Mahkemesinin değil Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığına göre, mahkemece; görevsizlik kararı verilerek dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi gerekirken davanın usulden reddine karar verilmesi, doğru görülmemiştir.
Belirtilen nedenlerle, mahkemece; davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, TTK'nın 5/A maddesi ve 6325 sayılı Yasanın 18/A-2. maddesi gereğince davanın usulden reddine ilişkin hüküm kurulması doğru görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun (esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin) kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK'nın 353/1-a.3. maddesi gereğince KALDIRILMASINA karar verilmesi gerekmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK.'nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
1-)ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'nin 11/02/2020 tarih, 2019/76 E., 2020/125 K. sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-)Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-)Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
4-)Davacı tarafından yatırılan peşin harcın talep halinde iadesine,
5-)İstinaf kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-a-3 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 02/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
....

İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi