Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/9970
Karar No: 2020/6561
Karar Tarihi: 12.11.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/9970 Esas 2020/6561 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı elektrik abonesi olarak, davalı dağıtım şirketinin kendisinden haksız olarak kayıp/kaçak bedeli tahsil ettiğini ileri sürerek davanın reddine karar verildiği bir davada, davacı tarafça temyiz edilmiş ve konu üst mahkemede ele alınmıştır. Üst mahkeme, dava konusu yapılan bedeller ile ilgili olarak halen devam eden davalarda da uygulanması gereken Elektrik Piyasası Kanunu'nun 17 nci, geçici 19 uncu ve 20 nci maddeleri ile ilgili değerlendirmeler yapmıştır. Mahkeme kararında, yapılan açıklamalar ışığında uyuşmazlık değerlendirildiğinde; yargılama sırasında yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliklerinin, dava konusu hakkın özünü ortadan kaldırdığı açıktır. Diğer bir anlatımla, geçmişe etkili yeni yasa nedeniyle dava konusuz kalmıştır. Bu nedenle, mahkemece konusuz kalan dava hakkında yargılamaya devam edilerek, dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğu tespit edilmeli ve o tarafın yargılama giderlerine (bu bağlamda vekalet ücretine de) mahkum edilmesi gerekmektedir. Mahkeme kararında belirtilen kanun maddeleri; Elektrik Piyasası Kanunu'nun 17 nci, geçici 19 uncu ve 20 nci maddeleridir.
3. Hukuk Dairesi         2020/9970 E.  ,  2020/6561 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; elektrik abonesi olduğu davalı dağıtım şirketinin düzenlediği faturalar ile kendisinden haksız olarak kayıp/kaçak bedeli tahsil ettiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 3.400 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 29/03/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 176.394,42TL’ye artırmıştır.
    Davalı, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davanın kabulüne dair verilen hüküm, davalı tarafın temyizi üzerine Dairece verilen 05/09/2018 tarihli ve 2016/20147 E. 2018/8015 K. sayılı ilamıyla karar tarihinden sonra yürürlüğe giren ve dava konusu yapılan bedeller ile ilgili olarak halen devam eden davalarda da uygulanması gereken hükümler içeren 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu"nun 17 nci, geçici 19 uncu ve 20 nci maddelerinin somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi için bozulmuştur.
    Mahkemece; bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Dava, elektrik abonesi olan davacıdan tahsil edilen kayıp-kaçak bedelinin istirdatı istemine ilişkindir.
    Mahkemece; Dairece verilen 05/09/2018 Tarihli 2016/20147 E. 2018/8015 K. bozma ilamında belirtilen, 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 21 ve 26 ncı maddeleri ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu"na eklenen geçici 19 ve 20"nci maddeleri değerlendirilerek karar tesis edilmiştir.
    Bu aşamada, davanın konusuz kalması hakkında genel açıklama yapılmasında yarar görülmüştür.
    İlke olarak her dava, açıldığı tarihteki fiili ve hukuki duruma göre hükme bağlanır (28/11/1956 tarih ve 15/15 sayılı İBK). Ne var ki, dava açıldıktan sonra meydana gelen bir nedenle dava konusunun ortadan kalkması halinde işin esası hakkında infaz kabiliyeti olan bir hüküm kurulmamaktadır.
    Dava konusu hakkın davacıya ödenmesi, verilmesi ya da müdahalenin kaldırılması, davacı ve davalı sıfatının birleşmesi, yeni çıkan bir kanun ya da Anayasa Mahkemesi kararı ile ya da kişiye sıkı sıkıya bağlı ve mirasçılara geçmeyen bir hakka ilişkin davalarda taraflardan birinin ölümü gibi nedenlerle artık dava konusu edilen talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesine gerek ya da neden kalmıyorsa, burada davanın konusuz kalmasından söz edilebilir. Bu durumda, mahkemenin, bir tespit hükmü niteliğinde olmak üzere esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmetmesi gerekmektedir.
    Yapılan bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık değerlendirildiğinde; yargılama sırasında yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliklerinin, dava konusu hakkın özünü ortadan kaldırdığı açıktır. Diğer bir anlatımla, geçmişe etkili yeni yasa nedeniyle dava konusuz kalmıştır.
    Bu noktada, mahkemece; HMK"nın 331 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, konusuz kalan dava hakkında yargılamaya devam edilerek, dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğu tesbiti ve o tarafın yargılama giderlerine (bu bağlamda vekalet ücretine de) mahkum edilmesi gerekir.
    Eldeki davada; davacı, davanın açıldığı andaki mevzuat ve içtihat durumuna göre dava açmakta haklıdır. Eş söyleyişle, davaya konu bedelleri tahsil eden davalı, davanın açılmasına sebebiyet vermiştir.
    Hal böyle olunca, mahkemece; yargılama sırasında yürürlüğe giren yasa değişiklikleri nedeniyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin ve bu giderlere dahil olan maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nın 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının (1), (3), (4) ve (5) nolu bentlerinin çıkartılarak yerlerine sırasıyla;
    “1-Konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,”,
    “3-Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.725 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,”,
    “4- Davacı tarafından yapılan 44,40 TL peşin harç ve 494,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,”
    “5- Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,”,
    Bendlerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/11/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi