23. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/5517 Karar No: 2019/3848 Karar Tarihi: 25.09.2019
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/5517 Esas 2019/3848 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2016/5517 E. , 2019/3848 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı arsa sahipleriyle davacı yüklenici arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan ihtilafların halli amacıyla Ankara Batı 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/584 E. sayılı dosyası ile dava ikame edildiğini, mahkeme kararı neticesinde davalıların ilam gereği yükümlülüklerini yerine getirmeyerek, tapu iptali ve tescil kararı verilen taşınmazı 3. kişiye devrettiğini ileri sürerek taşınmazın bedelini tahsil amacıyla icra takibi yaptıklarını ancak davalıların takibe haksız olarak itiraz ettiğinden bahisle itirazın iptali ile icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, taraflar arasında yer alan şifahi anlaşma gereği taşınmazın satılarak bedelinin paylaşıldığını öne sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, ispat yükünün davalı arsa sahiplerinde olduğu, davalılar, 06.12.2013 tarihli adi yazılı belgeye dayandığı ancak belgede mahsuplaşmayı içerir ibare yer almadığından belge savunmayı ispata yeterli olmadığı, ödemeye ilişkin makbuz olarak kabul edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulu ile davalıların takibe yönelik itirazlarının iptaline, icra dosya borcu ve taşınmazın değeri itibariyle bilirkişi incelemesini gerektirdiğinden alacak likit olmadığından icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı davalılar vekili temyiz etmiştir. Taraflar arasında daha önceden sonuçlanan dava nedeniyle eksik ve ayıplı işler nedeniyle davalı arsa sahiplerinin davacı yükleniciden alacaklı olduğu sabittir. Taşınmazın 65.000,00 TL’ye satıldığı, satış tutarından 10.000,00 TL’nin yükleniciye verildiği hususlarını davalı arsa sahipleri tanık beyanları ve belge ile ispat etmiş durumdadır. Davacı, davalıya gönderdiği ihtarname ile davalıların alacağını 46.423,00 TL olarak kabul etmiştir. Davalıların ödemiş olduğu 10.000,00 TL de bu tutara eklenince toplam 56.423,00 TL olmaktadır. Taşınmazın satış bedelinden bu tutar düşüldüğünde davacının kalan alacağının 8.577,00 TL olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece davanın bu miktar için kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 25.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.