Abaküs Yazılım
3. Daire
Esas No: 2019/5718
Karar No: 2021/2854
Karar Tarihi: 02.06.2021

Danıştay 3. Daire 2019/5718 Esas 2021/2854 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/5718
Karar No : 2021/2854

TEMYİZ EDEN (DAVACI) :... Yapı Taahüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Mükellefiyeti 31/05/2012 tarihi itibariyle re'sen terk ettirilen davacı şirketin, terk tarihi itibariyle mevcut olan sonraki döneme devreden katma değer vergisinin, 12/11/2013 tarihi itibariyle yeniden tesis ettirilen mükellefiyet kapsamında 2013 yılının Kasım ve Aralık dönemlerine ilişkin olarak verilen katma değer vergisi beyannamelerinde haksız yere önceki dönemden devreden katma değer vergisi olarak dikkate alınmış olduğundan bahisle reddedilerek yeniden düzenlenen beyan tablosu uyarınca adına, 2013 yılının Kasım ve Aralık ile 2014 yılının Ocak ila Nisan dönemlerine ilişkin olarak re'sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması ve 2013 yılının Kasım ve Aralık ile 2014 yılının Ocak ve Şubat dönemlerine ilişkin olarak vazgeçilen katma değer vergisi iade taleplerinin yeniden ihya edilerek iade edilmesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının Osmangazi Vergi Dairesi Müdürlüğü nezdindeki mükellefiyetinin 31/05/2012 tarihi itibariyle idare tarafından re'sen terk ettirildiği, bu işleme karşı davacı tarafından herhangi bir dava açılmadığı, tasfiye edilmek üzere olan davacı şirketin aldığı bir iş kapsamında 12/11/2013 tarihinde Çekirge Vergi Dairesi Müdürlüğü nezdinde yeni mükellefiyet tesis ettirdiği ve re'sen terk ettirilen mükellefiyet kapsamında elde edilen sonraki döneme devreden katma değer vergisinin, yeni mükellefiyet kapsamında verilen katma değer beyannamesinde önceki dönemden devreden katma değer vergisi olarak beyan ettiğinin görüldüğü, katma değer vergisi indirim hakkının mükellefiyete sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğu ve söz konusu hakkın mükellefiyetin sona ermesi ile birlikte sona ereceği, işi bırakan veya mükellefiyeti re'sen terk ettirilen mükelleflerin yeniden işe başlamaları durumunda önceki mükellefiyet döneminden kaynaklanan devreden katma değer vergisinin yeni mükellefiyet döneminde indirim konusu yapılabileceğine dair herhangi bir düzenleme mevcut olmadığı, idare tarafından yapılan re'sen terk işlemine karşı herhangi bir dava açılmadığı, faaliyetin anılan tarihte terk edildiğinin davacı şirketin yetkilisi beyanları ile de sabit olduğu anlaşıldığından, indirim konusu yapılan katma değer vergilerinin reddi suretiyle yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre davacı adına yapılan vergi ziyaı cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı, 2013 yılının Kasım ve Aralık ile 2014 yılının Ocak ve Şubat dönemlerine ilişkin olarak yapılan mahsuben iade taleplerinden davacı tarafından verilen dilekçelerle vazgeçildiğinin anlaşıldığı, ticareti faaliyetleriyle ilgili işlerde basiretli hareket etmek ve ileriyi düşünmek zorunda olan ve serbest iradesinin sakatlandığına ilişkin delil de sunamayan davacının, iade taleplerinden vazgeçilmesinden çok sonra açtığı dava ile mahsuben iade taleplerinin yeniden ihyası ve iade edilmesi istemiyle açtığı davada hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Ticaret şirketleri açısından mükellefiyetin tasfiye ve iflas hallerinde sona ereceği, mükellefiyeti re'sen terkin edilen mükelleflerin tekrar işe başlaması halinde geçmiş bilançonun dikkate alınamayacağına dair herhangi bir mevzuat hükmü bulunmadığı, ayrıca katma değer vergisi iade taleplerinden vazgeçmeleri halinde tarhiyat yapılmayacağına dair vergi müfettişinin beyanı üzerine iade taleplerinden vazgeçildiği, bu sebeple af başvurusu imkanının da ortadan kalktığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin 2. fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının ONANMASINA,
3. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca nispi harç alınmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine 02/06/2021 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X)-KARŞI OY :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 153. maddesine göre, kurumlar vergisi mükellefi olan şirketlerin ticaret sicil müdürlüklerinde tescil işlemini yaptırması sonrasında elektronik ortamda ilgili vergi dairesi müdürlüğü sistemlerine veriler aktarılarak, tescil bilgileri doğrultusunda mükellefiyet kaydı açılışı yapılmakta, aynı Kanun'un 162. maddesine göre ise tasfiye ve iflas kararları ile tasfiyenin ve iflasın kapandığının tasfiye memurları ve iflas idaresince vergi dairesine bildirileceği belirtilmekte olduğundan mükelleflerin ayrıca İşe Başlama/İşi Bırakma bildirimi vermelerine gerek bulunmamaktadır.
Yine aynı Kanun'un 161. maddesine göre vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin tamamen durdurulması ve sona ermesi işi bırakmayı ifade etmekte olup işlerin herhangi bir sebeple geçici bir süre için durdurulması işi bırakma sayılmamaktadır.
Davacı şirketin Osmangazi Vergi Dairesi Müdürlüğü nezdindeki mükellefiyetinin 213 sayılı Kanun'un 153.maddesinin ikinci fıkrası kapsamında işi bırakma bildiriminde bulunmaksızın terkin edildiği tartışmasızdır.
Nitekim ... Vergi Dairesi Başkanlığı'nın dosyada mevcut ... tarih ve ... sayılı işleminde bu terkin işlemi; davacının faaliyetinin ve ikamet adresinin olmaması, vergisel ödevlerin yerine getirilmediğinin tespit edilmiş olmasına bağlanmış ise de dosyaya belirtilen bu hususların hukuken geçerli bir biçimde ortaya konulduğunu kanıtlayıcı mahiyette herhangi bir kanıt sunulmamıştır.
Başka bir anlatımla, işini bıraktığı araştırmalar ve yoklamalar neticesinde hukuken geçerli biçimde tespit edilmediği gibi ticaret sicilden de kaydı silinmeyen, bu nedenle de mükellefiyetinin devam ettiğinin kabulü gereken davacının, aynı faaliyet ve aynı vergi kimlik numarasıyla mükellefiyetinin bu kez başka bir vergi dairesi müdürlüğü nezdinde yeniden ihdas edilmesi bu durumu değiştirmeyecek olması karşısında katma değer vergisi indirimi şartları yönünden yapılacak yargılama sonucuna göre karar verilmek üzere Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği oyuyla karara katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi