Esas No: 2020/2112
Karar No: 2021/1133
Karar Tarihi: 02.06.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/2112 Esas 2021/1133 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/2112
Karar No : 2021/1133
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLLERİ : …
DİĞER DAVALI : …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Sekizinci Dairesinin 21/11/2019 tarih ve E:2017/6998, K:2019/10492 sayılı kararının aleyhe hükmedilen yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı olan davacının, "perinatoloji" alanında yan dal uzmanlık belgesi verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin Sağlık Bakanlığının … tarih ve … sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı olan 18/07/2009 tarih ve 27292 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği'nin Geçici 10. maddesinde yer alan, "ve bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce", "beş yıl süreyle" ve "bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde" ibarelerinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 21/11/2019 tarih ve E:2017/6998, K:2019/10492 sayılı kararıyla;
Dairelerinin 27/11/2013 tarih ve E:2011/8555, K:2013/8949 sayılı kararının, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 08/03/2017 tarih ve E:2014/2722, K:2017/1044 sayılı kararıyla, bakılan uyuşmazlığın eksik hasımla karara bağlanması nedeniyle usul hükümlerine aykırı olduğu gerekçesiyle bozulması üzerine, bozma kararına uyularak ve Cumhurbaşkanlığı da hasım konumuna alınarak işin esası incelenmiş;
Yönetmeliğin Geçici 10. maddesinin dava konusu ibareleri yönünden;
Dava konusu 18/07/2009 tarih ve 27292 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği'nin, 26/04/2014 tarih ve 28983 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliğinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Yönetmelik ile yürürlükten kaldırıldığı,
Bu durumda, karar tarihinde yürürlükte bulunmayan Yönetmelik hakkında karar verilmesine hukuken olanak bulunmadığı gerekçesiyle bu kısım hakkında karar verilmesine yer olmadığı;
Sağlık Bakanlığının … tarih ve … sayılı işlemi yönünden ise;
Davacının, 22/06/2005 tarihinde kadın hastalıkları ve doğum uzmanı olması nedeniyle, mülga Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği'nin 10. maddesinde öngörülen, 18/07/2009 tarihi itibarıyla, beş yıllık süre şartını sağlamadığı anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle;
Dava konusu düzenleyici işlem yönünden karar verilmesine yer olmadığına, bireysel işlem yönünden ise davanın reddine, yargılama giderlerinin taraflar arasında yarı yarıya paylaştırılarak üzerlerinde bırakılmasına karar verilmiş ve taraflar lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idarelerden Sağlık Bakanlığı tarafından, idari işlemlerin hukuka uygunluk karinesinden yararlandıkları, somut olayda da davanın açıldığı tarihteki haklılık durumu kapsamında işlemin hukuka uygun kabul edilmesi gerektiği, karar verilmesine yer olmadığına kararı ile haklılık/haksızlık değerlendirmesi yapılmadığı, bu değerlendirme yapılmaksızın aleyhine yargılama giderleri ile vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının temyize konu kısmının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın, yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarelerden Sağlık Bakanlığının temyiz isteminin reddine,
2. Dava hakkında kısmen karar verilmesine yer olmadığına, kısmen davanın reddine yönelik Danıştay Sekizinci Dairesinin 21/11/2019 tarih ve E:2017/6998, K:2019/10492 sayılı kararının temyize konu Yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/06/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinde, bu Kanun'da hüküm bulunmayan ve madde metninde sayılan hallerde 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun uygulanacağı belirtilmiş, sözü edilen haller arasında “yargılama giderlerine” de yer verilmiş, 04/02/2011 tarih ve 27836 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 450. maddesiyle 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu yürürlükten kaldırılmış, aynı Kanun’un 447. maddesinin 2. fıkrasında ise; “Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/6/1927 tarih ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun “Yargılama giderinin kapsamı” başlıklı 331. maddesinde yargılama giderlerini oluşturan unsurlar sayılmış, maddenin 1/ğ bendinde; vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücretinin yargılama giderleri arasında olduğu belirtilmiş, Kanun’un “Esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri” başlıklı 331. maddesinin 1. fıkrasında da; “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” kuralına yer verilmiştir.
Temyiz başvurusuna konu kararda, dava konusu Yönetmeliğin bilahare yürürlükten kaldırıldığından söz edilerek davanın konusunun kalmadığı gerekçesiyle, işin esasına girilerek haklılık/haksızlık değerlendirmesi yapılmaksızın karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesine rağmen, bu kısım nedeniyle yargılama giderlerinin davalı idare üzerinde bırakılmasına karar verildiği ve bu giderler arasında yer alan vekalet ücretinin davalı idarece davacıya ödenmesine hükmedildiği görülmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinde yer alan atıf hükmü uyarınca yargılama giderleri konusunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiğinde kuşku bulunmamaktadır. 6100 sayılı Kanun’un 331. maddesinin 1. fıkrasında, davanın konusuz kalması nedeniyle esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde yargılama giderlerinin ne şekilde takdir edileceği hususu düzenlenmiştir. Temyiz başvurusuna konu kararda, dava konusu edilen Yönetmeliğin dava açıldıktan sonra yürürlükten kaldırıldığından bahisle uyuşmazlığın esası hakkında “karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiş olması nedeniyle, başvuruya konu kararın hüküm fıkrasında yer alan yargılama giderlerine 6100 sayılı Kanun’un metnine yer verilen 331. maddesinin 1. fıkrasındaki kural çerçevesinde hükmedilmesi gerekir.
Bu durumda; uygulanma olanağı kalmadığından bahisle karar verilmesine yer olmadığı kararıyla neticelenen davada, tarafların davanın açıldığı tarihteki haklılık durumları belirlenip buna göre yargılama giderleri konusunda hüküm kurulması gerekirken, temyize konu Daire kararında böyle bir değerlendirme yapılmaksızın, karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısım nedeniyle yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalı idareye yükletilmesine hükmedildiğinden, temyiz başvurusuna konu kararın bu yönden bozulması gerektiği oyuyla, çoğunluk kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.