Esas No: 2016/12634
Karar No: 2021/2902
Karar Tarihi: 02.06.2021
Danıştay 4. Daire 2016/12634 Esas 2021/2902 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/12634
Karar No : 2021/2902
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına tarh edilen 2008/1 ila 12 dönemi vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ile 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 355/1-1 maddesi uyarınca 2008/1 dönemi için kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; 2008 yılına ait yasal defter ve belgelerin … tarih ve … sayılı yazı ile incelemeye ibrazı istenildiği halde davacı tarafından incelemeye ibraz edilmediği, defter ve belgelerin ibraz edilememesi nedeniyle, vergi inceleme raporuyla indirim konusu yapılan katma değer vergilerinin reddi ve dönem beyanlarının yeniden düzenlenmesi suretiyle uyuşmazlığa konu dönem için vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin tarh edildiği, yine davacının 2008 yılında muhasebe hizmeti verdiği 154 firmaya ilişkin hizmet tutarlarını katma değer vergisi ve gelir vergisi bildirimlerine dahil etmediği tespitinden hareketle, 154 firmaya ilişkin hizmet bedellerinin katma değer vergisi kanunun 4. ve 10. madde hükümleri gereği KDV matrahına ilave edilmesi suretiyle cezalı tarhiyatların yapıldığı ve ayrıca defter ve belge ibraz etmeme fiili nedeniyle 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 355/1-1 maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası kesildiği, defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesi, defter ve belgelerin muhafazası konusunda basiretli bir tacirden beklenebilecek özen ve dikkatin gösterilmediği, davacının muhasebeci olması sebebiyle defter ve belgelerin saklanma yükümlülüğünün önem ve amacının ne olduğunun bilgisi dahilinde olmasından, herhangi bir mücbir sebep hali bulunmaksızın anılan yıla ilişkin defter ve belgelerini ibraz etmeyen yükümlü adına indirimlerin reddi beyanlarının yeniden düzenlenmesi sonucu ilgili döneme ilişkin olarak yapılan tarhiyatta ve defter ve belgelerin hiç bir mücbir sebep hali bulunmaksızın incelemeye ibraz edilmemesi nedeniyle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu mükerrer 355/1-1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasında yasal isabetsizlik bulunmadığı, davacı adına söz konusu dönemlere ilişkin olarak kesilen üç kat vergi zıyaı cezası yönünden, dava konusu tarhiyatın, davacının ilgili dönem beyannamelerinden yola çıkılarak yapıldığı dikkate alındığında, tek kat olarak uygulanmasının mevzuata ve hakkaniyete uygun olacağı sonucuna ulaşıldığı, muhasebe hizmeti sunmuş olmasına rağmen serbest meslek makbuzu düzenlemediğinden bahisle yapılan vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatları açısından ise; serbest muhasebecilik hizmeti verdiği halde serbest meslek makbuzu düzenlemediği gerekçesiyle dava konusu tarhiyatlar yapılmış ise de; davacının hizmet verdiği mükellefler nezdinde bir araştırma yapılmaması, davacının hizmet verdiği iddia edilen 154 mükellefin hesaplarının banka hareketlerinin incelenmemesi, bu firmaların ifadelerine başvurularak serbest meslek kazancı elde edildiği halde, serbest meslek makbuzu düzenlenmediğinin somut olarak tespit edilmemesi karşısında eksik incelemeye dayalı olarak yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Vergi inceleme raporuna istinaden tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinde ve kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 1. maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisinin konusuna girdiği, 4. maddesinde hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu, bu işlemlerin; bir şeyi yapmak ve işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği, bir hizmetin karşılığının bir mal teslimi veya diğer bir hizmet olması halinde bunların her birinin ayrı işlem olup, hizmet veya teslim hükümlerine göre ayrı ayrı vergilendirileceği, 10/a maddesinde ise mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması ile vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği, 20/1. maddesinde ise, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını oluşturan bedel olduğu, bedel deyiminin de, kendisine hizmet yapılan veyahut adına hareket edenlerden bu işlem karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade edeceği düzenlemelerine yer verilmiştir.
İncelenen dosyada davacının 2008 yılında muhasebe hizmeti verdiği 154 firmaya ilişkin hizmet tutarlarını katma değer vergisi ve gelir vergisi bildirimlerine dahil etmediğinden bahisle, 154 firmaya ilişkin hizmet bedellerinin katma değer vergisi kanunun 4. ve 10. madde hükümleri gereği KDV matrahına ilave edilmesi suretiyle cezalı tarhiyatların yapıldığı ve ayrıca defter ve belge ibraz etmeme fiili nedeniyle 213 sayılı Yasanın mükerrer 355/1-1. maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezasının kesildiği anlaşılmaktadır.
Mükellefin gelir vergisi beyannamesi ekindeki kendisine yapılan ödemelerden kesinti yapanlara ait listede 109 mükellefi bildirdiği, ancak mükellef hakkında GİB-YBS sisteminden yapılan tespitte mükellefin 261 adet farklı mükellefin beyannamelerini verdiğinin tespit edildiği, tespit edilen 261 mükellef ile gelir vergisi beyannamesi ekindeki toplam 109 mükellefin karşılaştırıldığı, 261 mükellefin 107'sinin gelir vergisi beyannamesi ekindeki listede yer aldığının görüldüğü, mükellefin (261-107) 154 firmaya verilen muhasebe hizmetlerinin bedellerinin KDV Kanununun 4. ve 10. madde hükümleri gereğince KDV matrahına ilave edilmesi suretiyle cezalı tarhiyatların yapıldığı görülmektedir.
Beyan dışı bırakılan ve mükellefin KDV matrahlarına eklenmesi gereken muhasebe hizmeti toplam bedelinin tespitinde KDV Kanununun 27/5 maddesi hükmü gereğince Maliye Bakanlığınca 2008 yılı için 29 Aralık 2007 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan asgari muhasebe ücretleri baz alınarak hesaplamanın yapıldığı, KDV matrah farkı hesaplanırken mükellef lehine olarak tarifedeki en düşük tutarlar üzerinden hesaplamanın yapıldığı görülmektedir.
Davacının muhasebecilik faaliyetiyle iştigal edip, serbest meslek erbabı olduğunun ihtilafsız olduğu olayda, serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisinin konusuna girdiği, dolayısıyla davacının hizmet bedeli üzerinden katma değer vergisi ödemesinin gerektiği dikkate alındığında, davacı lehine olarak tarifedeki en düşük tutarlar üzerinden yapılan tarhiyatın hukuka uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının üye … ve …'in karşı oyları ile oyçokluğuyla BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 02/06/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.