Esas No: 2020/3054
Karar No: 2021/2842
Karar Tarihi: 02.06.2021
Danıştay 8. Daire 2020/3054 Esas 2021/2842 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/3054
Karar No : 2021/2842
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR :1- … Bakanlığı
VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri Yrd. …
2-… Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU :
1. Başpolis memuru olan davacı tarafından, 29/01/2016-10/02/2016 tarihleri arasında yapılan sınavlar sonucunda polis amirleri eğitim merkezi emniyet mensubu öğrenci adayı amirlik eğitimi mülakat sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlem ile;
2. Bu işlemin dayanağı olan, 16/7/2015 tarih ve 29418 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Polis Akademisi Başkanlığı Polis Amirleri Eğitimi Merkezi Giriş ve Eğitim-Öğretim Yönetmeliği'nin 14. maddesinin 1. fıkrasının, aynı maddenin 2. fıkrasındaki "Emniyet mensubu adaylar için ayrıca fiziki yeterlilik ve mülakat sınavından önce" ibaresinin, 17. maddesinin 3. fıkrasının birinci cümlesinde yer alan ''On'' ibaresinin, 18. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ''emniyet mensubu adaylar ile'' ibaresinin, 2. fıkrasının (a) bendinin 2. cümlesinde yer alan "Emniyet mensubu olan adaylar ve" ibaresinin, 19. maddesinin 2. ve 4. fıkralarının ve 20. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI :
Polis Amirleri Eğitimi Merkezi tarafından yapılan yazılı sınavdan 88 puan alarak 30. sırada başarılı olduğunu, fiziki yeterlik sınavından 92,5 puan alarak mülakat sınavına katıldığını, sorulara tam ve doğru cevaplar vermesine rağmen başarısız sayıldığını, Danıştay’ın yerleşik kararlarında mülakat sınavlarının nasıl yapılacağının belirtildiğini, mülakat sınavından 59,6 puan aldığını, mülakat puanının düşük verilmesinin gerekçesinin ortaya konulamadığı, Yönetmelik gereği itiraz hakkının da olmadığını, mülakat aşamasında yazılı sınav puanı düşük olan adaylara yüksek puanlar verilerek başarılı olmalarının sağlandığını, Emniyet Teşkilatı Kanununun 55. maddesinde ilk derece amirlik eğitimine yazılı ve sözlü sınavda başarılı olanların kabul edilmesi düzenlenmişken söz konusu Kanun maddesine aykırı olarak Yönetmeliğin 14. maddesi ile davalı idarece ayrıca fiziki yeterlik sınavının getirildiğini, Yönetmeliğin 17. maddesinin 3. fıkrasının birinci cümlesinde yer alan yazılı sınav sonucunda kontenjanın on katı kadar adayın başarılı sayılmasının nesnelliği ve objektifliği ortadan kaldırdığını, 18. maddede yer alan Emniyet mensubu adaylar için fiziki yeterlik sınavına ilişkin hükümlerin Emniyet Teşkilatı Kanununun 55. maddesine aykırı olduğunu, 19. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “adayın polislik mesleğine istekli olması” ibaresinin halihazırda emniyet meslek personeli için aranan bir kriter olmasının hukuka aykırı olduğunu, söz konusu fıkrada aranan şartların Emniyet mensubu olmayan adaylar açısından aranması gerektiğini, aynı maddenin 4. fıkrasının Anayasa ve üst hukuk normlarına aykırı olarak adayların haklarını kısıtladığını, Yönetmeliğin 20. maddesinde yazılı-fiziki yeterlik ve mülakat sınav aşamaları için ayrı ayrı oranların belirlendiği, Yönetmelikte yüzdelik oranı belirlenen sözlü sınavın, yazılı sınav ve fiziki yeterlik sınavını etkisiz kıldığını, ileri sürmektedir.
DAVALILARIN SAVUNMASI :
… BAKANLIĞI'NIN SAVUNMASI:
Dava konusu Yönetmelik maddesinin Emniyet Teşkilat Kanununun 55. maddesi ve Polis Yükseköğretim Kanununun 30. maddesine dayanılarak düzenlendiği, davacının yazılı ve fiziki yeterlik aşamalarında başarılı olduğu, mülakat aşamasında ise soru havuzundan 392 sıra numaralı soruyu çektiği ve soruya verdiği cevabın komisyon üyelerince değerlendirilmesi neticesinde 59,6 puan aldığı ve 70 baraj puanını aşamadığı için başarısız sayıldığı, Yönetmeliğin 20. maddesinde başarı puanının hesaplanma şeklinin düzenlendiği, söz konusu madde çerçevesinde yazılı sınavın %30’u, fiziki yeterlik sınavının %30’u ve sözlü sınavın %40’ı alınarak başarı puanının hesaplandığı, söz konusu madde çerçevesinde davacının sözlü sınavın tek başına etkili olduğu iddiasının yersiz olduğu, idarenin her türlü işleminin yargı denetimine tabi olduğu ve yapılan düzenlemenin takdir yetkisi kapsamında olduğu savunulmuştur.
… GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NÜN SAVUNMASI:
Dava konusu Yönetmeliğin Polis Yükseköğretim Kanununun 30. maddesine dayanılarak düzenlendiği, davacının 2015 yılı İlk Derece Amirlik Eğitimi için sınava başvuru yaptığı, söz konusu eğitim için 950 erkek ve 50 kadın olmak üzere toplam 1000 öğrenci alımı için duyuruya çıkıldığı, usule uygun şekilde komisyonların oluşturulduğu, davacının yazılı sınavdan 87 puan alarak başarılı olduğu, ayrıca yazılı sınavdan 9500 erkek ve 261 kadının fiziki yeterlik ve mülakat sınavına çağrıldığı, davacının fiziki yeterlik sınavından 92,5 puan alarak başarılı sayıldığı ve mülakata çağrıldığı, mülakat sınavından soru havuzundan 392 sıra numaralı soruyu çektiği ve soruya verdiği cevabın komisyon üyelerince değerlendirilmesi neticesinde 59,6 puan alarak başarısız sayıldığı, Yönetmeliğin 20. maddesinde başarı puanının hesaplanma şeklinin düzenlendiği, söz konusu madde çerçevesinde yazılı sınavın %30’u, fiziki yeterlik sınavının %30’u ve sözlü sınavın %40’ı alınarak başarı puanının hesaplandığı, anılan madde çerçevesinde davacının sözlü sınavın tek başına etkili olduğu iddiasının yersiz olduğu, “Mülakat sınav komisyonu kararına itiraz edilemez. Hakkında “Polis Amirleri Eğitimi Merkezi öğrenci adayı olamaz” kararı verilen adaylar o yılın başvuru dönemi içinde yeniden başvuruda bulunamazlar.” hükmünün Anayasa ve mevzuata uygun olduğu, söz konusu hüküm ile ilgili Komisyonun yeniden toplanarak değerlendirmesini yenilememesi, aynı yıl yapılacak sınavlara başarılı olamayanların yerine yeni adayların sınava katılımının hedeflendiği, İdarenin her türlü işleminin yargı denetimine tabi olduğu ve yapılan düzenlemenin takdir yetkisi kapsamında olduğu savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Emniyet Teşkilat Kanununun 55. maddesinde sınav aşamalarının yazılı ve sözlü şeklinde yapılacağı düzenlendiğinden Yönetmelikle ayrıca fiziki yeterlik sınavının sınav aşamaları arasında düzenlenmesinin Kanun'u aşar bir düzenleme olduğundan dava konusu Yönetmeliğin 14. maddesinin 1. fıkrasının, aynı maddenin 2. fıkrasındaki "Emniyet mensubu adaylar için ayrıca fiziki yeterlilik ve mülakat sınavından önce" ibaresinin, 18. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ''emniyet mensubu adaylar ile'' ibaresinin, 2. fıkrasının (a) bendinin 2. cümlesinde yer alan "Emniyet mensubu olan adaylar ve" ibaresinin iptali, 19. maddesinin 4. fıkrasının ikinci cümlesinin temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması kapsamında olup, Kanunla düzenlenmesi gerektiğinden iptali, 19. maddesinin 2. fıkrası ile 4. fıkrasının ilk cümlesi ve 20. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi yönünden reddi, usulüne uygun şekilde yapılan mülakat sınavından baraj puanı altında puan alındığından dava konusu işlemle başarısız sayılması işleminin hukuka uygun olduğu görüldüğünden bireysel işlem yönünden davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava, başpolis memuru olan davacı tarafından, 29/01/2016-10/02/2016 tarihleri arasında yapılan sınavlar sonucunda polis amirleri eğitim merkezi emniyet mensubu öğrenci adayı amirlik eğitimi mülakat sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlemin ve bu işlemin dayanağı olan, 16/07/2015 günlü, 29418 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Polis Akademisi Başkanlığı Polis Amirleri Eğitimi Merkezi Giriş ve Eğitim-Öğretim Yönetmeliği'nin 14. maddesinin 1. fıkrasının, aynı maddenin 2. fıkrasındaki "Emniyet mensubu adaylar için ayrıca fiziki yeterlilik ve mülakat sınavından önce" ibaresinin, 17. maddesinin 3. fıkrasının birinci cümlesinde yer alan ''On'' ibaresinin, 18. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ''emniyet mensubu adaylar ile'' ibaresinin, 2. fıkrasının (a) bendinin 2. cümlesinde yer alan "Emniyet mensubu olan adaylar ve" ibaresinin, 19. maddesinin 2. ve 4. fıkralarının ve 20. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin iptali istemiyle açılmıştır.
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 55. maddesinin 13. fıkrasında, “ihtiyaç halinde meslekte fiilen iki yılını dolduran ve kırk beş yaşından gün almamış lisans mezunu polis memurları, başpolis memurları ve kıdemli başpolis memurları arasında yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başarılı olanlardan, Polis Akademisi Başkanlığınca düzenlenecek ilk derece amirlik eğitimini başarıyla bitirenler Komiser Yardımcılığı rütbesine atanır. Adaylarda aranacak diğer nitelikler, sınavlara ve ilk derece amirlik eğitimine ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.” hükmü yer almaktadır.
4652 sayılı Polis Yüksek Öğretim Kanunu’nun “Yönetmelikler” başlıklı 30. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde, akademiye alınacak öğrencilerde aranacak şartlar, istenecek belgeler, kayıt, sınav ve kabul işlemlerine ait esas ve usullerin, Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği hükme bağlanmıştır.
4652 sayılı yasanın anılan hükmüne dayanılarak, Polis Amirleri Eğitimi Merkezine giriş ve yapılacak eğitime ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla dava konusu yönetmelik çıkarılmıştır.
Yönetmeliğin sınav aşamaları başlıklı 14. maddesinde PAEM ‘e giriş sınavlarının, yazılı, fiziki yeterlilik ve mülakat sınavı şeklinde yapılacağı öngörülmüş, 18. maddesinde fiziki yeterlilik sınavına ilişkin ayrıntılar belirlenmiştir.
Polislik mesleğinin icrasında, olayın durumuna göre bu görevi yerine getiren görevlilerin hizmetin gereği olan nitelikleri taşıyıp taşımadıklarının saptanması ve fiziki açıdan yeterli olmaları önem taşıdığından, polis amirleri eğitim merkezine giriş için yapılacak yazılı sınav yanında mülakat ve fiziki yeterlilik sınavı da getirilmesinde yasaya ve hukuka aykırılık görülmemiş olup, uyuşmazlığa konu yönetmeliğin 14. maddesi, 18. maddesinin iptali istenilen hükümleri ile 19. maddesinde yer alan mülakat sınavı düzenlemesi yönünden hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Yönetmeliğin yazılı sınava itiraz ve başarı listesi başlıklı 17. maddesinin 3. fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "on" ibaresine gelince; anılan fıkrada, yazılı sınav sonucuna göre; belirlenen başarı puanını aşmak koşuluyla, en yüksek puandan başlamak üzere bu gruba ayrılan PAEM öğrenci kontenjan sayısının on katı kadar adayın başarılı sayılacağı belirtilmiş, yönetmeliğin devamı maddelerinde de yazılı sınavda başarılı olanların fiziki yeterlilik ve mülakat sınavına alınacakları öngörülmüştür.
PAEM yarışma sınavına katılan adaylara yapılacak yazılı sınav yanında, adayların mesleki bilgisi ile beraber mesleki ehliyete yönelik diğer özel niteliklere de sahip olup olmadığının belirlenmesi açısından yazılı sınavı tamamlayıcı nitelikte yapılacak olan fiziki yeterlilik ve mülakat sınavlarının amacı, yazılı sınav yapılmak suretiyle nesnel bir biçimde belirlenen en başarılı aday adayından başlayarak mesleğe en uygun polis amiri adaylarının belirlenmesidir. Bu nedenle, aday adaylarının yarıştırıldığı bir sınavda fiziki yeterlilik ve mülakat sınavına çağrılacak aday sayısı saptanırken yazılı sınavın nesnel sonuçlarının ortadan kaldırılmaması, mesleğe olabildiğince yazılı sınavda en başarılı olanların alınmasının sağlanması gerekmektedir.
Dava konusu Yönetmeliğin 17. maddesinin 3. fıkrasında öğrenci kontenjan sayısının on katı kadar adayın başarılı sayılacağı yolundaki düzenleme, yazılı sınavın nesnel sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, idarenin takdir yetkisinin kullanılmasında öznel nedenlerin etkili olmasına yol açacak nitelikte olup, bu durumun kamu yararı ve hizmet gerekleriyle bağdaşmayacağı sonucuna varıldığından, anılan ibarede hukuka uyarlık görülmemiştir.
Yönetmeliğin "Mülakat sınavı" başlıklı 19. maddesinin 2. fıkrasının 1. cümlesinde; "Adayların psikolojik yeterliliği; duygusal dengesizlik, dışa dönüklük, uyumluluk, sorumluluk, açıklık ve adayın polislik mesleğine istekli olması kıstaslarına göre psikolog veya rehberlik ve psikolojik danışmanlık bölümü mezunu üye tarafından değerlendirilir ve bu değerlendirme mülakat komisyonu ile paylaşılır." düzenlemesine yer verilmiştir. Olayda, davacının başpolis memuru olarak görev yaptığı göz önüne alındığında, "adayın polislik mesleğine istekli olması"nın başvuran adaylar arasında ayırım yapılmaksızın, emniyet mensubu adaylar için de değerlendirme kriterleri arasında yer almasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
19. maddenin 4. fıkrasında yer alan "Mülakat sınav komisyonu kararına itiraz edilemez." cümlesine gelince; Davalı idarelerce, hüküm ile adayların itirazları sonucu, sınav komisyonunun tekrar toplanarak yaptıkları değerlendirmeyi yinelememelerinin hedeflendiği öne sürülmektedir. Aksine yasal bir düzenleme bulunmadığı takdirde, kural olarak, tesis edilen bir idari işleme karşı ilgililer doğrudan idari yargıda iptal davası açabilecekleri gibi, yargı yoluna başvurmadan önce işlemin yeniden değerlendirilebilmesini sağlamak amacıyla ilgili idareye itiraz edebilme hakları da bulunduğundan, yasal bir dayanağı olmaksızın itiraz yolunun kapatılması yolundaki dava konusu düzenlemede hukuka uyarlık görülmemiştir.
Yönetmeliğin 20. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendine gelince; madde ile sınav sonuç listesinin belirlenmesi ve ilanı düzenlenmiş, maddenin 1. fıkrasının (a) bendinde, emniyet mensubu olan adaylar için, yazılı sınav puanının %30'u, fiziki yeterlilik sınavının %30'u ve mülakat sınavı puanının %40'ının toplamının, adayların başarı sıralamasına esas PAEM giriş puanı olduğu hükme bağlanmıştır.
Yazılı sınavı tamamlayıcı nitelikte, bilgi ve liyakatı ölçmek, adayın gerekli olan yeteneğe ve birikime sahip olup olmadığını belirlemek amacıyla yapılması gereken sözlü sınav, yazılı sınav yapılmak suretiyle nesnel bir biçimde belirlenen en başarılı aday adayından başlayarak en uygun adayın belirlenmesi amacını taşımaktadır. Bu nedenle, yazılı sınavın nesnel sonuçlarının ortadan kaldırılmaması, PAEM'e alınacak adayların olabildiğince yazılı sınavda en başarılı olanların alınmasının sağlanması gerekmektedir. Böylece, idarenin takdir yetkisinin kullanılmasında öznel nedenlerin engellenmesi suretiyle kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun bir belirleme yapılmasının mümkün olacağı açıktır. Dava konusu Yönetmelik maddesinde ise mülakat sınavı ağırlık oranının %40 olarak belirlenmesi, bu amacı aşar şekilde yazılı sınavda ve fiziki yeterlilik sınavında yüksek not alan adayların, mülakat sınavında düşük not verilerek yarışma dışında bırakılmalarına yol açabileceğinden, yönetmeliğin 20. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde mülakat sınavı puan ağırlığının %40 olarak belirlenmesinde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Bu durumda; hukuka aykırı düzenlemelere dayanılarak yapılan mülakat sınavında da hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Diğer taraftan; mülakat sınavının hukuka aykırılığının, davacının doğrudan mülakat sınavında başarılı olması sonucunu doğurmayacağı açıktır.
Açıklanan nedenlerle, davacının mülakat sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlem ile bu işlemin dayanağı olan dava konusu Polis Akademisi Başkanlığı Polis Amirleri Eğitimi Merkezi Giriş ve Eğitim-Öğretim Yönetmeliği'nin 17. maddesinin 3. fıkrasının birinci cümlesinde yer alan ''On'' ibaresinin, 19. maddesinin 2. fıkrasının 1. cümlesinde yer alan " adayın polislik mesleğine istekli olması" ibaresinin emniyet mensubu adaylar yönünden, 19. maddesinin 4. fıkrasında yer alan "Mülakat sınav komisyonu kararına itiraz edilemez." cümlesinin ve 20. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin mülakat sınavı puan ağırlığının %40 olarak belirlenmesi yönünden iptaline, yönetmeliğin iptali istenilen diğer maddelerine yönelik olarak davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ SÜREÇ :
Polis Akademisi Başkanlığı Polis Amirleri Eğitimi Merkezi Giriş ve Eğitim-Öğretim Yönetmeliği; 25/4/2001 tarihli ve 4652 sayılı Polis Yüksek Öğretim Kanununun 30. maddesine dayanılarak çıkarılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
İlgili Mevzuat:
4652 sayılı Polis Yüksek Öğretim Kanunu'nun 1. maddesinde "Bu Kanunun amacı, Türk Polis Teşkilâtının en yüksek öğretim kurumu olan Polis Akademisi ve bağlı fakülteler, enstitüler ile polis meslek yüksek okullarındaki yüksek öğretim ile ilgili amaç ve ilkeleri belirlemek, bu okulların teşkilâtlanmasını, görev ve sorumluluklarını, eğitim-öğretim, araştırma, yayın, öğretim elemanları ve öğrenciler ile ilgili esasları düzenlemektir. Bu Kanun, Akademi ve buna bağlı eğitim-öğretim kurumlarını, yönetim ve öğretim organlarını, bunların işleyişini, görev, yetki ve sorumluluklarını, eğitim ve öğretim esaslarını ve bu konulara ilişkin diğer hususları kapsar.", 30. maddesinde "Aşağıdaki hususlar; a) Akademinin yönetim birimlerinin kuruluş, görev, çalışma esas ve usulleri, b) Fakülte, enstitü ve polis meslek yüksek okullarında ders veren ek ders ücretli öğretim elemanlarının görevlendirilmelerinin esas ve usulleri, c) Akademiye alınacak öğrencilerde aranacak şartlar, istenecek belgeler, kayıt, sınav ve kabul işlemlerine ait esas ve usulleri, d) Fakülte öğrencilerinin uygulama eğitimlerinin yeri, zamanı, süresi ve ne şekilde yapılacağının esas ve usulleri, e) Fakültede öğretim sürelerinin tespiti, dönemlere ayrılması, dinlenme izinleri, sınav ve değerlendirme esaslarına ilişkin ilkeler, başarı durumu, okuma hakkının kullanılmış sayılacağı haller, not düzeni ve bu konulara ilişkin diğer hususlar, f) Polis meslek yüksek okullarının kuruluş, çalışma, disiplin ve eğitim-öğretim esasları ile bu okullara alınacak öğrencilerde aranacak şartlar, yapılacak sınavlarla, enstitünün kuruluş ve işleyişine ilişkin esaslar ve diğer hususlar, g) Polis yüksek öğretim kurumlarındaki öğrencilerin okul içinde ve dışında giyecekleri kıyafetlere ilişkin esaslar, Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Ancak akademik konularla ilgili yönetmeliklerde Eğitim ve Öğretim Yüksek Kurulunun da görüşü alınır." hükümleri yer almaktadır.
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 55. maddesinin dava konusu işlem tarihindeki halinde "...İhtiyaç halinde meslekte fiilen iki yılını dolduran ve kırk beş yaşından gün almamış lisans mezunu polis memurları, başpolis memurları ve kıdemli başpolis memurları arasında yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başarılı olanlardan, Polis Akademisi Başkanlığınca düzenlenecek ilk derece amirlik eğitimini başarıyla bitirenler Komiser Yardımcılığı rütbesine atanır. Adaylarda aranacak diğer nitelikler, sınavlara ve ilk derece amirlik eğitimine ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir...." hükmünün yer aldığı, söz konusu hüküm 6/12/2019 ve 7196 sayılı Kanun ile "İhtiyaç hâlinde meslekte fiilen iki yılını dolduran lisans mezunu polis memurları arasında yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başarılı olanlardan, Polis Akademisi Başkanlığınca düzenlenecek ilk derece amirlik eğitimini başarıyla bitirenler Komiser Yardımcılığı rütbesine atanır. Adaylarda aranacak diğer nitelikler, sınavlara ve ilk derece amirlik eğitimine ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir." şeklinde değiştirilmiştir.
Polis Akademisi Başkanlığı Polis Amirleri Eğitimi Merkezi Giriş ve Eğitim-Öğretim Yönetmeliği'nin 7. maddesinin dava konusu işlem tarihinde "(1) Komisyonlar Başkanlık tarafından aşağıdaki şekilde oluşturulur. a) Müracaat kabul komisyonu; biri en az şube müdürü düzeyinde dört rütbeli personel ile en fazla yirmi memurdan oluşur. b) Ön sağlık kontrolü komisyonu; iki rütbeli personel ve bir doktordan oluşur. c) Fiziki yeterlilik sınav komisyonu; üç rütbeli personel ile Başkanlıkta görevli veya kurum dışından iki beden eğitimi öğretim elemanı/öğretmeninden oluşur. ç) Mülakat sınav komisyonu; ikisi emniyet müdürü rütbesinde, ikisi öğretim elemanı ile psikolog veya rehberlik ve psikolojik danışmanlık bölümü mezunu bir kişiden oluşur. d) Soru hazırlama komisyonu; üç rütbeli personel ve sınav konularına göre yeterli sayıda öğretim elemanından oluşur. e) Soru denetleme ve soru bankası oluşturma komisyonu; üç rütbeli personel ve yeterli sayıda öğretim elemanından oluşur. f) Yazılı sınav komisyonu; üç rütbeli personel ile iki öğretim elemanından oluşur. g) Merkezi sınav komisyonu; üç emniyet müdürü rütbesinde personel ile iki öğretim elemanından oluşur. ğ) Sınav değerlendirme komisyonu; üç rütbeli personel, iki öğretim elemanı ve yeteri kadar memurdan oluşur. h) Soru basım komisyonu; iki rütbeli personel ve bir öğretim elemanından oluşur. (2) Başkan tarafından, komisyonların emrine en fazla yirmişer memur görevlendirilebilir. (3) Başkanlıkça aday sayısı ve işlemlerin yoğunluğu dikkate alınarak her alanda birden fazla komisyon kurulabilir. (4) Sınavların yapılması, hazırlanması, işleyişi, sınav sonuçlarının açıklanması işlemleri Merkezi Sınav Komisyonu tarafından koordine edilir.", hükmü yer almaktadır.
Aynı Yönetmeliğin 14. maddesinde " (1)PAEM’e giriş sınavı, fiziki yeterlilik ve mülakat sınavı şeklinde yapılır. (2) Emniyet mensubu adaylar için ayrıca fiziki yeterlilik ve mülakat sınavından önce çoktan seçmeli yazılı test sınavı yapılır.", 16. maddesinde "... (5) Yazılı sınavda yüz puan üzerinden en az altmış puan alanlar başarılı sayılırlar. Bakanlık ihtiyaçlar çerçevesinde başarı puanını değiştirebilir.", 17. maddesinde "... (3) Yazılı sınav sonucuna göre; belirlenen başarı puanını aşmak koşuluyla, en yüksek puandan başlamak üzere bu gruba ayrılan PAEM öğrenci kontenjan sayısının on katı kadar aday başarılı sayılır...", 18. maddesinde "(1) Yazılı sınavda başarılı olan emniyet mensubu adaylar ile emniyet mensubu olmayan adaylardan ön sağlık kontrol komisyonu tarafından “Polis Amirleri Eğitimi Merkezi öğrenci adayı olur” kararı verilenler, fiziki yeterlilik sınavına alınırlar. (2) Fiziki yeterlilik sınav komisyonu aday değerlendirme ve seçmesini, adayın mevcut durumunu bizzat görerek aşağıda öngörülen esaslara göre yapar: a) Fiziki yeterlilik sınavı; adayın bedeni kabiliyeti ve fiziki yapısı değerlendirilmek üzere uygulamalı olarak yapılır. Emniyet mensubu olan adaylar ve emniyet mensubu olmayan adaylar erkek ve kadın kategorisinden sınavları farklı kriterlere göre değerlendirilir. Kriterler Müdürlükçe belirlenir ve Başkanlık onayı ile uygulanır. b) Başarılı olmak için yüz tam puan üzerinden en az yetmiş puan almak zorunludur. Fiziki yeterlilik sınavı sonuçları Başkanlıkça belirlenen yer ve zamanda ilan edilir ve bu sınavda başarılı olanlar, kendilerine duyurulacak yer ve zamanda mülakat sınavına alınırlar. (3) Fiziki yeterlilik sınavına ilişkin bu Yönetmelikte yer almayan diğer düzenlemeler sınavdan önce Başkanlık tarafından hazırlanan talimatla belirlenir." 19. maddesinde "(1) Fiziki yeterlilik sınavında başarılı olan adaylar, mülakat sınav komisyonu tarafından mülakat sınavına tabi tutulurlar. (2) Adayların psikolojik yeterliliği; duygusal dengesizlik, dışa dönüklük, uyumluluk, sorumluluk, açıklık ve adayın polislik mesleğine istekli olması kıstaslarına göre psikolog veya rehberlik ve psikolojik danışmanlık bölümü mezunu üye tarafından değerlendirilir ve bu değerlendirme mülakat komisyonu ile paylaşılır. Adaylara, Başkanlıkça belirlenecek soruların yazılı olduğu bir kart çektirilir. Konu hakkında düşünmesi ve sunum yapması için süre verilir. Konu ile ilgili komisyonca adaya sorular sorulabilir. Değerlendirmede adayın; a) Konu hakkında bilgi düzeyi, b) Kendisinden istenileni kavrama, c) Özgüveni, ç) İfade etme yeteneği, d) Beden dilini kullanma becerisi, olmak üzere beş ayrı kritere göre ve her bir kriter yirmi puan olmak üzere toplam yüz tam puan üzerinden yapılır. Adayın mülakat sınavından başarılı olabilmesi için yüz puan üzerinden en az yetmiş puan alması gerekir. (3) Mülakat sınavı komisyonu; başarılı olan adaylar hakkında “Polis Amirleri Eğitimi Merkezi öğrenci adayı olur”, başarısız adaylar hakkında “Polis Amirleri Eğitim Merkezi öğrenci adayı olamaz” kararı verir. Puanlama ve karar, değerlendirme karar formuna işlenir. (4) Mülakat sınav komisyonu kararına itiraz edilemez. Hakkında “Polis Amirleri Eğitimi Merkezi öğrenci adayı olamaz” kararı verilen adaylar o yılın başvuru dönemi içinde yeniden başvuruda bulunamazlar. (5) Adayların sınav sonuçları, sınav ile ilgili işlemler tamamlandıktan sonra Başkanlıkça ilan edilir. Kararın bir sureti adayın dosyasına konulur.", 20. maddesinin 1. Fıkrasının (a) bendinin dava konusu işlem tarihinde "a) Emniyet Mensubu olan adaylar için, yazılı sınav puanının %30’u, fiziki yeterlilik sınavı puanın %30’u ve mülakat sınavı puanının %40’ının toplamıdır. Adaylar arasından başarı sıralaması puanında eşitlik olması halinde sırasıyla; yazılı sınavdan alınan puan, mülakat puanı, fiziki yeterlilik puanının yüksekliği esas alınır. Bunlarda da eşitlik olması halinde yaşı küçük olan aday tercih edilir." hükümleri yer almaktadır.
Polis Akademisi Başkanlığı Polis Amirleri Eğitimi Merkezi Giriş ve Eğitim-Öğretim Yönetmeliği'nin 14. maddesinin 1. fıkrasının ve aynı maddenin 2. fıkrasındaki "Emniyet mensubu adaylar için ayrıca fiziki yeterlilik ve mülakat sınavından önce" ibaresi, 18. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ''emniyet mensubu adaylar ile'' ibaresinin, 2. fıkrasının (a) bendinin 2. cümlesinde yer alan "Emniyet mensubu olan adaylar ve" ibaresi yönünden yapılan inceleme;
Hiyerarşik normlar sistemi olan hukuk düzeninde, alt düzeydeki normların, yürürlüklerini üst düzeydeki normlardan aldığı kuşkusuzdur. Normlar hiyerarşisinin en üstünde evrensel hukuk ilkeleri ve Anayasa bulunmakta, daha sonra gelen kanunlar ve Cumhurbaşkanlığı kararnameleri düzenleme yetkisini Anayasa'dan, yönetmelikler ise kanun ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinden almaktadır. Dolayısıyla; bir normun, kendisinden daha üst konumda bulunan ve dayanağını oluşturan bir norma aykırı veya bunu değiştirici nitelikte bir hüküm getirmesi mümkün bulunmamaktadır.
İdarelerin yönetmelik ve daha alt düzenleyici işlemler ile düzenleme yetkisi, yasama organının çizdiği sınırlar içinde, başta Anayasa olmak üzere üst hukuk normlarına aykırı olmamak kayıt ve şartına bağlı olarak gerçekleşebilir. Öğretide de türevsel bir yetki olarak kabul edilen idarelerin düzenleme yetkisinin, üst normlarla getirilen hükümleri kısıtlayacak bir şekilde kullanılamayacağı idare hukukunun en temel prensiplerindendir.
Mevzuat yapma tekniği açısından da, idarenin kanunla kendisine verilmiş olan görevleri idari metinlerle düzenlerken, bu görevlerin gerektirdiği teknik detayların belirlenmesi noktasında da takdir hakkına sahip olduğu, bu takdir hakkının kamu yararı ve kamu düzenine uygun olarak kullanılması gerektiği tartışmasızdır.
Polis Akademisi Başkanlığı Polis Amirleri Eğitimi Merkezi Giriş ve Eğitim-Öğretim Yönetmeliği'nin 14. maddesinde Polis Amirleri Eğitim Merkezine (PAEM) giriş aşamaları, 18. madde de ise fiziki yeterlilik sınavına ilişkin usuller düzenlenmiştir. Söz konusu 14. maddeye göre PAEM’e giriş sınavı, fiziki yeterlilik ve mülakat sınavından oluşmakta ve Emniyet mensubu adaylar için ayrıca fiziki yeterlilik ve mülakat sınavından önce çoktan seçmeli yazılı test sınavı yapılmaktadır.
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 55. maddesinde dava konusu işlem tarihinde "...İhtiyaç halinde meslekte fiilen iki yılını dolduran ve kırk beş yaşından gün almamış lisans mezunu polis memurları, başpolis memurları ve kıdemli başpolis memurları arasında yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başarılı olanlardan, Polis Akademisi Başkanlığınca düzenlenecek ilk derece amirlik eğitimini başarıyla bitirenler Komiser Yardımcılığı rütbesine atanır. Adaylarda aranacak diğer nitelikler, sınavlara ve ilk derece amirlik eğitimine ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir...." hükmü yer almakta olup, söz konusu hükümde ihtiyaç halinde şartları taşıyan polis memurları, başpolis memurları ve kıdemli başpolis memurları arasından yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başarılı olanların ilk derece amirlik eğitimini alınacağı, bu eğitimi başarı ile tamamlayanların komiser yardımcısı rütbesine atanacağı, adaylarda aranacak diğer nitelikler, sınavlara ve ilk derece amirlik eğitimine ilişkin usul ve esasların yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiş, idareye söz konusu hususlarda belirli bir takdir hakkı bırakılmıştır.
Polislik mesleği, gece-gündüz, ağır şartlarda görev yapılan silahlı hizmet olup, söz konusu meslek mensuplarının yasal şartlar oluştuğunda silah kullanma zorunlulukları da bulunduğundan, bu meslekte görev yapanlarda, sağlık açısından bazı şartların aranması gerektiği kuşkusuz olup, ülkede güvenlik ve asayişin sağlanması görevini yürütecek olan personel görevi gereği özel olarak seçileceği açıktır.
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 55. maddesinde polis amirleri, rütbe sırası ile Komiser Yardımcısı, Komiser, Başkomiser, Emniyet Amiri, Dördüncü Sınıf Emniyet Müdürü, Üçüncü Sınıf Emniyet Müdürü, İkinci Sınıf Emniyet Müdürü, Birinci Sınıf Emniyet Müdürü ve Sınıf Üstü Emniyet Müdürü şeklinde hiyerarşik bir şekilde sıralanmıştır.
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 55. maddesi uyarınca amir konumunda olan bir göreve atamada yukarıda belirtilen polislik mesleğinin de özelliği gereği fiziki yönden bir değerlendirme yapılması gereği idarenin takdirinde olup, bu çerçevede Yönetmelikle polis memurları, başpolis memurları ve kıdemli başpolis memurları arasından ilk derece amirliğe atamada fiziki yeterlilik sınavı şartı aranması ve buna ilişkin usul ve esasların belirlenmesinde kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Polis Akademisi Başkanlığı Polis Amirleri Eğitimi Merkezi Giriş ve Eğitim-Öğretim Yönetmeliği'nin 17. maddesinin 3. fıkrasının birinci cümlesinde yer alan ''On'' ibaresi yönünden yapılan inceleme;
Anayasanın 2. maddesi hukuk devleti ilkesini düzenlemektedir. Anayasa Mahkemesinin çeşitli kararlarında da vurgulandığı üzere, Anayasa'nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, eylem ve işlemleri hukuka uygun, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa'ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlet olup, hukuk devletinde yasaların kamu yararı gözetilerek çıkarılması zorunludur. Yasakoyucu, Anayasa'ya ve hukukun genel ilkelerine aykırı olmamak kaydıyla her türlü düzenlemeyi yapmak yetkisine sahip olup, düzenlemenin kamu yararına, başka bir anlatımla ülke koşullarına uygun olup olmadığının belirlenerek takdir edilmesi yasakoyucuya aittir.
İdarelere belli bir kararı alıp almamak veya kanunda öngörülen değişik çözümler arasında bir seçim yapmak konusunda tanınan serbestiye takdir yetkisi denir. Bu yetki, keyfi bir hareket yetkisi olmayıp, ancak mevzuatın belirlediği alan içerisinde hukuka uygun bir şekilde kullanılabilir. Takdir yetkisine dayalı işlemlerin hukukun belirlediği sınırlar ile kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun şekilde objektif, makul ve geçerli neden ve gerekçelere dayalı olarak tesis edilmesi gerektiği idare hukukunun en temel ilkesidir.
Dava Konusu Yönetmeliğin 17. maddesinde belirlenen başarı puanını aşmak koşuluyla, en yüksek puandan başlamak üzere ilgili gruba ayrılan PAEM öğrenci kontenjan sayısının on katı kadar adayın başarılı sayılacağı düzenlenmiştir.
Polis Amirleri Eğitim Merkezine girişte emniyet mensubu adaylar için yazılı, fiziki yeterlik ve sözlü sınav olmak üzere üç aşamalı bir sınav uygulanmaktadır. Yazılı sınavı başarıyla geçen adaylar 17. maddede usul ve esasları belirlenen bedeni kabiliyeti ve fiziki yapısı değerlendirilmek üzere uygulamalı sınava tabi tutulmakta ve yüz tam puan üzerinden en az yetmiş puan alan adaylar başarılı sayılmakta ve mülakat sınavına girmeye hak kazanmaktadır. Mülakat aşamasında ise adayın; a) Konu hakkında bilgi düzeyi, b) Kendisinden istenileni kavrama, c) Özgüveni, ç) İfade etme yeteneği, d) Beden dilini kullanma becerisi, olmak üzere beş ayrı kritere göre değerlendirildiği ve yüz tam puan üzerinden en az yetmiş puan alan adayın başarılı sayıldığı görülmektedir.
İdarenin fiziki yeterlik ve mülakat aşamalarında bazı adayların başarısız olabileceği ihtimali ve yazılı sınavda başarılı olanlar arasından görevin gerektirdiği niteliklere sahip en iyi adayı seçebilmek amacıyla ilgili gruba ayrılan PAEM öğrenci kontenjan sayısının belirli bir katı adayı yazılı sınavdan başarılı sayması idarenin takdirindedir.
Bununla birlikte yazılı sınavdan başarılı olarak fiziki yeterlilik ve mülakat sınavlarına girmeye hak kazanan aday sayısının bu sınavları (yazılı, fiziki yeterlik veya mülakat) geçersiz kılacak bir oran niteliğinde de olmamalıdır.
Anayasa Mahkemesi kaymakamlık giriş sınavlarında yazılı sınav sonucuna göre başarı puanını aşan dört katı adayın sözlü sınava çağrılmasını içeren 1700 sayılı Kanun'da yapılan değişiklikteki "dört katı aday" ibaresinin iptaline yönelik açılan davada verdiği 14/04/2011 tarih ve E:2009/63, K:2011/66 sayılı Kararda "...Devlet memurluğuna alınmada mülakat yapılmasının öngörüldüğü durumlarda, mülakata çağrılacak aday sayısını belirleme konusunda yasakoyucunun Anayasa'nın 128. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca takdir hakkına sahip bulunduğu açıktır. Esasen yazılı sınav ve mülakat biçiminde yapılan giriş sınavlarında, yazılı sınavı kazanan tüm adaylar yerine, belli sayıda adayın mülakata çağrılıp çağrılmaması yasakoyucunun takdirindedir. Zira, yazılı sınavda başarılı olanlar arasından söz konusu kişilerin sözel ifade yeteneklerinin, muhakeme güçlerinin, temsil niteliklerinin, genel ve fiziki görünümlerinin, ikna kabiliyetlerinin, genel yetenek ve genel kültürlerinin değerlendirilebilmesi amacıyla yapılacak mülakatta, idarenin mümkün olduğunca seçme şansına sahip bulunması için alınacak kadrodan daha fazla adayın mülakata çağrılması gerekmektedir. Ancak, yasakoyucu çağrılacak aday sayısını belirlerken mülakatı açıkça anlamsız kılabilecek veya yazılı sınavın nesnel sonuçlarını ortadan kaldırabilecek bir uygulama yapmamaya da özen göstermelidir. Kuralın gerekçesinden, söz konusu düzenlemenin yazılı sınavı yarışma sınavı haline dönüştürme amacıyla yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, iptali istenen kuralla getirilen düzenlemenin, yazılı sınavda başarılı olanlar arasından görevin gerektirdiği niteliklere sahip en iyi adayı seçebilmek amacıyla yapıldığı, mülakata çağrılacak aday sayısının mülakatı veya yazılı sınavı açıkça anlamsız kılacak bir oran niteliğinde bulunmadığı ve mülakata çağrılacak adayların yazılı sınavda en az yetmiş puan almaları zorunluluğunun bulunması nedeniyle bazı durumlarda mülakata çağrılacak aday sayısının alınacak aday sayısının dört katından daha aşağıya düşmesi olasılığı da dikkate alındığında, kuralın kamu yararına aykırı bir yönünün bulunmadığı açıktır..." gerekçesine yer vererek takdir hakkının çerçevesini çizmiştir.
Dava konusu Yönetmeliğin 16. maddesi gereği yazılı sınavda yüz puan üzerinden en az altmış puan alanların başarılı sayılacağı, Bakanlık ihtiyaçları çerçevesinde başarı puanını değiştirebileceği, bu durumunda on katı adayın belirlenmesinde altmış puandan daha az puan alan adayların da başarılı sayılabileceği dikkate alındığında ve ayrıca ilgili gruba ayrılan PAEM öğrenci kontenjan sayısının on katı kadar adayın başarılı sayılmasının yazılı, fiziki yeterlik veya mülakat sınavlarını geçersiz kılacak bir oran olduğu görüldüğünden dava konusu Yönetmeliğin ilgili maddesinde yer alan ibarenin kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden hukuka uygun olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Polis Akademisi Başkanlığı Polis Amirleri Eğitimi Merkezi Giriş ve Eğitim-Öğretim Yönetmeliği'nin 19. maddesinin 2. ve 4. fıkraları yönünden yapılan inceleme;
Dava konusu Yönetmeliğin 19. maddesinin 2. fıkrasında mülakat sınavının usul ve esasları düzenlenmiş olup, söz konusu maddeye göre adayların psikolojik yeterliliğinin; duygusal dengesizlik, dışa dönüklük, uyumluluk, sorumluluk, açıklık ve adayın polislik mesleğine istekli olması kıstaslarına göre psikolog veya rehberlik ve psikolojik danışmanlık bölümü mezunu üye tarafından değerlendirileceği ve bu değerlendirmenin mülakat komisyonu ile paylaşılacağı, adaylara, Başkanlıkça belirlenecek soruların yazılı olduğu bir kart çektirileceği, konu hakkında düşünmesi ve sunum yapması için süre verileceği, konu ile ilgili komisyonca adaya sorular sorulabileceği, değerlendirmede adayın; konu hakkında bilgi düzeyi, kendisinden istenileni kavrama, özgüveni, ifade etme yeteneği ve beden dilini kullanma becerisi olmak üzere beş ayrı kritere göre ve her bir kriter yirmi puan olmak üzere toplam yüz tam puan üzerinden yapılacağı, adayın mülakat sınavından başarılı olabilmesi için yüz puan üzerinden en az yetmiş puan alması gerektiği düzenlenmiştir.
Hiyerarşik normlar sistemi olan hukuk düzeninde, alt düzeydeki normların, yürürlüklerini üst düzeydeki normlardan aldığı kuşkusuzdur. Normlar hiyerarşisinin en üstünde evrensel hukuk ilkeleri ve Anayasa bulunmakta, daha sonra gelen kanunlar ve Cumhurbaşkanlığı kararnameleri düzenleme yetkisini Anayasa'dan, yönetmelikler ise kanun ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinden almaktadır. Dolayısıyla; bir normun, kendisinden daha üst konumda bulunan ve dayanağını oluşturan bir norma aykırı veya bunu değiştirici nitelikte bir hüküm getirmesi mümkün bulunmamaktadır.
Uyuşmazlıkta, idare tarafından üst hukuk normlarına uygun olarak hazırlanan yönetmelik hükmüyle davalı idare bünyesinde ilk derece amirlik eğitimini alacak personelin seçiminde objektif kriterlerin esas alındığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda belirtilenler ışığında dava konusu Yönetmeliğin 19. maddesinin 2. fıkrasında üst hukuk normlarına aykırılık bulunmamaktadır.
Diğer taraftan 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 55. maddesinde sözlü sınav ibaresine yer verilmişken, dava konusu Yönetmelikte mülakat şeklinde düzenleme yapıldığı ve söz konusu fıkrada mülakat sınavının usul ve esaslarının düzenlendiği görüldüğünden bu durumun hukuka aykırı olup olmadığı da ayrıca tartışılması gereken bir konudur.
Anayasa Mahkemesinin 18/05/2011 tarih ve E:2008/7, K:2011/80 sayılı kararında, mülakatı; bir kişinin davranış ve düşünceleri üstüne bilgi edinmek amacıyla sorulu cevaplı görüşme yapılarak ilgilinin muhakeme gücünü, bir konuyu kavrayıp özetleme ve ifade yeteneğini, genel ve fiziki görünümünü, davranış ve tepkilerinin mesleğe uygunluğunu ve liyakatini, yetenek ve kültürünü, çağdaş bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığını puan vermek suretiyle değerlendirme yöntemi olarak tanımlamış ve söz konusu Mahkemenin 04/12/2014 tarih ve E:2014/99, K:2014/181 sayılı kararında sözlü sınav da benzer şekilde tanımlanmış, aynı kararda sözlü sınav ile mülakatı aynı anlamda kullanılmıştır.
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu incelendiğinde Kanun koyucunun çeşitli maddelerde sözlü sınav ve mülakat sınavları ibarelerini kullandığı ve bu ibarelerin birbirinden farklı olarak değerlendirilmediği, aynı anlamda kullandığı görülmekte olup, her ne kadar 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 55. maddesinde sözlü sınav ibaresine yer verilmişse de dava konusu Yönetmelikte mülakat sınavı olarak düzenlenmesinde 3201 sayılı Kanun ve yukarıda belirtilen Anayasa Mahkemesi kararları da dikkate alındığında üst hukuk normlarında aykırı olmadığı değerlendirilmiştir
Dava konusu Yönetmeliğin 19. maddesinin 4. fıkrasının ilk cümlesinde mülakat sınav komisyonu kararına itiraz edilemeyeceği, ikinci cümlesinde ise hakkında “Polis Amirleri Eğitimi Merkezi öğrenci adayı olamaz” kararı verilen adayların o yılın başvuru dönemi içinde yeniden başvuruda bulunamayacağı düzenlenmiştir.
Anayasa'nın "Hak arama hürriyeti" başlıklı 36. maddesinde, herkesin meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu hüküm altına alınmıştır. Anılan madde ile Anayasal güvenceye bağlanan hak arama hürriyeti, temel hak kategorisinde yer almasının yanında, diğer temel hak ve hürriyetlerin korunması ve kullanılmasında üstlendiği görev nedeniyle de hukukun temel ilkelerinden birini teşkil etmektedir. Bu yönüyle, hak arama hürriyeti, niteliği itibariyle bünyesinde birden fazla ilkeyi barındıran bir hukuki müessese görünümü arz etmektedir. Kuşkusuz, bu ilkelerden biri de adil yargılanma hakkının da en önemli unsurlarından birini teşkil eden mahkemeye erişim hakkıdır.
İptali istenilen düzenlemede mülakat sınav komisyonu kararına itiraz edilemeyeceği düzenlenmiş olup, bu işleme karşı yargı yoluna başvurulabilmesini engelleyen herhangi bir hükme yer verilmemiştir. Bununla birlikte idarenin takdir hakkını kanunlara uygun olarak kullanıp kullanmadığı hususunun denetlenebileceği açıktır. Bu bağlamda mülakat sınavına ilişkin kararlara karşı Anayasa'nın 125. maddesi gereğince idari yargı yolunun açık olduğu ve dava konusu düzenlemede anılan yargı yolunu kapatan veya zorlaştıran bir hükme yer verilmediği dikkate alındığında hak arama özgürlüğünün engellendiğinden söz edilemez.
Hakkında “Polis Amirleri Eğitimi Merkezi öğrenci adayı olamaz” kararı verilen adayların o yılın başvuru dönemi içinde yeniden başvuruda bulunamayacağı şeklinde yapılan düzenleme ile idare ilgili yılda başarısız olan adayların sadece ilgili yılda açılacak sınavlara girmesini engellediği, daha sonra yapılacak sınavlara girememesi yönünde herhangi bir engelin bulunmadığı, sınav süreci bir bütün olarak değerlendirildiğinde belirli bir dönem aralığını kapsadığı, sınava başvuran aday sayısı ve sınav komisyonlarının iş yoğunluğu da dikkate alındığında, yapılan düzenlemedeki sınırlamanın ölçülü olduğu ve idarenin düzenlemedeki takdir yetkisini kamu yararı ve hizmet gerekleri uygun olarak kullandığı görüldüğünden söz konusu düzenlemenin hukuka uygun olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Polis Akademisi Başkanlığı Polis Amirleri Eğitimi Merkezi Giriş ve Eğitim-Öğretim Yönetmeliği'nin 20. maddesinin 1. fıkrası yönünden yapılan inceleme;
İptali istenilen dava konusu düzenlemede PAEM giriş puanının hesaplanmasına ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiştir. Dava konusu işlem tarihinde hesaplamaya göre Emniyet Mensubu olan adaylar için, yazılı sınav puanının %30’u, fiziki yeterlilik sınavı puanın %30’u ve mülakat sınavı puanının %40’ının toplamı alınmak üzere giriş puanı hesaplanmaktadır. 31/03/2017 tarih ve 30024 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Yönetmelik değişikliği ile yazılı sınav puanının %25’i, fiziki yeterlilik sınavı puanın %25’i ve mülakat sınavı puanının %50’sinin toplamı alınmak üzere giriş puanının hesaplanacağı düzenlenmiştir.
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 55. maddesi Polis Amirleri Eğitim Merkezine giriş puanının hesaplanması usulünü İdarenin takdirinde bırakmış olup, sınav aşamalarının toplam puana etkisinin sınavın diğer aşamalarının etkisini anlamsız kılacak bir oran olmaması esastır. İdare tarafından yazılı sınav puanının %30’u, fiziki yeterlilik sınavı puanın %30’u ve mülakat sınavı puanının %40’ı esas alındığı ve 31/03/2017 tarihinde yapılan değişikliğe oranla sözlü sınavın etkisinin daha az olduğu görüldüğünden, dava konusu işlemde kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Polis Amirleri Eğitim Merkezi emniyet mensubu öğrenci adayı amirlik eğitimi mülakat sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlem yönünden yapılan inceleme;
Dava konusu olayda; davacının 2015 yılı İlk Derece Amirlik Eğitimi için sınava başvuru yaptığı, yazılı sınavdan 87 puan alarak başarılı olduğu, fiziki yeterlik sınavından 92,5 puan alarak başarılı sayıldığı ve mülakata çağrıldığı, mülakat sınavından soru havuzundan 392 sıra numaralı soruyu çektiği, çekilen soruda "Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre gece nasıl arama yapılabilir?" şeklinde soru sorulduğu, davacının soruya verdiği cevabın komisyon üyelerince değerlendirilmesi neticesinde 59,6 puan alarak başarısız sayıldığı görülmektedir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerde; mülakat komisyonunun usulüne uygun şekilde oluşturulduğu, yapılan sınavda adaylara sorulacak soruların sınav komisyonunca önceden belirlendiği, sınav öncesinde belirlenen soruların cevaplarının da hazırlandığı, adayların torbalardan çekmesi yoluyla soruların belirlendiği, davacının komisyon üyeleri tarafından; konu hakkında bilgi düzeyi, kendisinden istenileni kavrama, özgüveni, ifade etme yeteneği ve beden dilini kullanma becerisi yönünden değerlendirildiği ve yapılan değerlendirme neticesinde 59,6 puan aldığı, Yönetmelikte düzenlenen sözlü sınavdan başarılı sayılmak için gerekli olan en az 70 puan barajını aşamadığı görüldüğünden dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Her ne kadar Polis Akademisi Başkanlığı Polis Amirleri Eğitimi Merkezi Giriş ve Eğitim-Öğretim Yönetmeliği'nin 17. maddesinin 3. fıkrasının birinci cümlesinde yer alan ''On'' ibaresi Dairemizce hukuka aykırı bulunarak iptal edilmişse de, davacının usulüne uygun şekilde yapılan mülakat sınavında aranılan 70 puan barajını aşamadığı görüldüğünden, iptal edilen düzenlemenin davacının başarısız sayılmasına bir etkisi olmayacağı açıktır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Dava konusu Yönetmeliğin 14. maddesinin 1. fıkrasının, aynı maddenin 2. fıkrasındaki "Emniyet mensubu adaylar için ayrıca fiziki yeterlilik ve mülakat sınavından önce" ibaresinin, 18. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ''emniyet mensubu adaylar ile'' ibaresinin, 2. fıkrasının (a) bendinin 2. cümlesinde yer alan "Emniyet mensubu olan adaylar ve" ibaresi yönünden REDDİNE oyçokluğu ile, 19. maddesinin 2. ve 4. fıkraları ile 20. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi yönünden REDDİNE oybirliği ile, 17. maddesinin 3. fıkrasının birinci cümlesinde yer alan ''On'' ibaresinin İPTALİNE oybirliği ile,
2. Polis Amirleri Eğitim Merkezi emniyet mensubu öğrenci adayı amirlik eğitimi mülakat sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlem yönünden davanın REDDİNE oybirliği ile,
3. Davanın kısmen ret kısmen iptal ile sonuçlanması nedeniyle ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin yarısı olan … TL'nin davacı üzerinde bırakılmasına, diğer yarısı olan … TL'nin ise davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine,
4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekâlet ücretinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine, … TL vekalet ücretinin ise davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
5. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere,
02/06/2021 tarihinde karar verildi.
KARŞI OY
(X)- Hukuk düzeninde normlar hiyerarşisi, Anayasa, kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, yönetmelik ve adsız düzenleyici işlemler olarak sıralanmakta; daha altta yer alan bir norm, kendisinden üstte bulunan norma aykırı hükümler getiremeyeceği gibi bir düzenlemenin hiyerarşik sıralamada daha altta bulunan bir düzenleme ile değiştirilememesi ve kaldırılamaması gerekmektedir. İdare Hukukunun temel ilkeleri uyarınca, normlar hiyerarşisinde kanunlar ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinden sonra gelen ve idarelerin, takdir yetkisini kullanarak yaptıkları yönetmelik, genelge, tebliğ, talimat gibi düzenleyici işlemler, bir üst hukuk kuralının uygulanmasını göstermek amacıyla ve onlara aykırı hükümler içermemek şartıyla açıklayıcı hükümler taşıyan, dayanağı mevzuatta yer alan hükümlere aykırı düzenleme içermeyen genel düzenleyici işlemlerdir.
Anılan düzenleyici işlemler tesis edilirken, üst hukuk normlarına açıklık getirilmesi ve bu normlarca çizilen çerçeve içerisinde teknik detayların belirlenmesi, uygulamadaki belirsizliklerin giderilmesi amaçlanmakla birlikte, idarelerin düzenleme yetkisinin üst normla getirilen hükümleri aşacak veya daraltacak bir biçimde kullanılamayacağı hususu da göz önünde tutulmalıdır.
İptali istenilen yönetmelik maddesinin dayanağı olan 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 55. maddesinde gerekli şartları taşıyan polis memurları, başpolis memurları ve kıdemli başpolis memurları arasında yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başarılı olanlardan, Polis Akademisi Başkanlığınca düzenlenecek ilk derece amirlik eğitimini başarıyla bitirenlerin Komiser Yardımcılığı rütbesine atanacağının düzenlendiği, adaylarda aranacak diğer nitelikler, sınavlara ve ilk derece amirlik eğitimine ilişkin usul ve esasların yönetmeliğe bırakıldığı, anılan Kanunda sınav aşamalarının açık bir şekilde yazılı ve sözlü sınav şeklinde belirleme yapıldığı görülmekte iken dava konusu Yönetmelik maddesinde bu aşamalar dışında fiziki yeterlik sınavınında sınav aşamaları arasında düzenlendiği anlaşılmaktadır. Kanun koyucu 3201 sayılı Kanunun ek 24. maddesinde Özel harekat birimlerinde istihdam edilmek üzere alınacaklar için sınav aşamalarını fiziki yeterlilik ve mülakat şeklinde belirlemişken, iptali istenilen Yönetmelik maddesinin dayanağında ise fiziki yeterlilik sınavını belirtmemesinin Kanun koyucunun bilinçli bir tercihinin olduğu, ek 24. maddesi yürürlükte iken 55. maddenin ilgili fıkrasında 6/12/2019 tarih ve 7196 sayılı Kanun ile değişikliğe gidildiği, ancak sınav aşamalarını önceki halindeki gibi yazılı ve sözlü olarak belirlediği görülmüştür.
Bu çerçevede Yönetmelikle Kanunda açıkça düzenlenen sınav aşamaları arasına fiziki yeterlilik sınavının da eklenmesinin Kanunu aşar bir düzenleme olduğu ve normlar hiyerarşisine aykırı olduğu tespit edildiğinden, Yönetmeliğin 14. maddesinin 1. fıkrasının, aynı maddenin 2. fıkrasındaki "Emniyet mensubu adaylar için ayrıca fiziki yeterlilik ve mülakat sınavından önce" ibaresinin, 18. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ''emniyet mensubu adaylar ile'' ibaresinin, 2. fıkrasının (a) bendinin 2. cümlesinde yer alan "Emniyet mensubu olan adaylar ve" ibaresinin iptal edilmesi gerektiği oyuyla çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.