Abaküs Yazılım
5. Daire
Esas No: 2021/2411
Karar No: 2021/1685
Karar Tarihi: 02.06.2021

Danıştay 5. Daire 2021/2411 Esas 2021/1685 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/2411
Karar No : 2021/1685

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı / …
VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının, Adana ili, Seyhan ilçesi, … Kur'an Kursunda öğretici olarak görev yapmaktayken 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 35/B maddesi uyarınca kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin Diyanet İşleri Başkanlığının … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… ve K:… sayılı kararında; davalı idarece düzenlenen tebliğ-tebellüğ belgesinde kamu görevinden çıkarılmaya ilişkin dava konusu işlemin davacıya 09.09.2019 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmekte olup; bu durumda dava konusu işleme karşı işlemin tebliğ edildiği 09.09.2019 tarihinden itibaren 2577 sayılı Kanunun 7. maddesi uyarınca 60 günlük dava açma süresinde doğrudan veya 2577 sayılı Kanunun 11. maddesinde öngörülen başvuru üzerine, süresinde dava açılması gerekmekte iken dava süresi geçirildikten çok uzun bir süre sonra 13.07.2020 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenme olanağı bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacının istinaf başvurusunda bulunması üzerine … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; kamu görevinden çıkarılmasını gerektirecek herhangi bir yapı, oluşum veya grupla mensubiyetinin veya iltisakının ortaya konulmadığı, hakkında hiçbir somut tespit olmadığı, idari işlemlere ilişkin yazılı bildirimlerde işlemin hukuki dayanaklarının ve itiraz yollarının belirtilmesinin gerekli olduğu, bu usule uyulmadan yapılan tebligatın geçersiz olduğu, bu nedenle dava açma süresinin işlemeye başlamayacağı, bu hususun Anayasal bir zorunluluk olduğu belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, usule ve hukuka uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Adana ili, Seyhan ilçesi, … Kur'an Kursunda öğretici olarak görev yapan davacının 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 35. maddesinin (B) fıkrasının (10.) bendi uyarınca Diyanet İşleri Başkanlığının … tarih ve … sayılı işlemiyle kamu görevinden çıkarılmasına karar verilmiştir.
Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa'nın 40. maddesinin ikinci fıkrasında, "Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır."; 125. maddesinin üçüncü fıkrasında, "İdari işlemlere karşı açılacak davalarda süre, yazılı bildirim tarihinden başlar." hükmüne yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Dava açma süresi" başlıklı 7. Maddesinin birinci fıkrasında, "Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ... gündür."; "Sürelerle ilgili genel esaslar" başlıklı 8. maddesinin birinci fıkrasında ise, "Süreler, tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlar." düzenlemesi yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Devletin, işlemlerinde, bireylerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorunda olduğunu düzenleyen Anayasa'nın yukarıda yer verilen 40. maddesinin ikinci fıkrasının, ayrı bir yasal düzenlemenin varlığını gerektirmeyen, doğrudan uygulanabilir nitelikte bir düzenleme olması nedeniyle, yasama, yürütme ve yargı organlarının, idare makamlarının ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, işlemlerinde, bu işlemlere karşı başvurulacak idari mercileri ve kanun yolları ile sürelerini belirtmesi zorunludur.
Öte yandan, her ne kadar Anayasa'nın 125. maddesinde, idari işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin, yazılı bildirim tarihinden başlayacağı belirtilmiş ise de, söz konusu düzenleme Anayasa'nın 40. maddesinin ikinci fıkrasındaki düzenleme ile birlikte değerlendirildiğinde; kişilere bildirilen idari işlemlerde, bu işlemlere karşı kanun yollarına başvuru süresi ve başvuru yerinin gösterilmesi gerektiği, dava açma süresini başlatacak olan bildirimin, başvuru mercii ve süresini de gösteren yazılı bildirim olduğu, bunun dışındaki yazılı bildirimlerin, Anayasa'nın 40. maddesinin ikinci fıkrasının amir hükmüne uygun olmadığından, dava açma süresinin işlemeye başlamayacağı sonucuna varılmaktadır.
Özetle, Anayasa'nın 40. maddesinin ikinci fıkrasındaki emredici kural uyarınca, başvuru mercii ve süresi bildirilmeyen işlemlerin ilgilisine tebliği dava açma süresini başlatmayacağı ve dava açma süresinin geçmesinden sonra açılan bu tür davaların süre aşımı yönünden reddedilmemesi gerektiği kuşkusuzdur.
Söz konusu değerlendirmeler ışığında dava konusu uyuşmazlık incelendiğinde; davacının 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 35. maddesinin (B) fıkrasının (10.) bendi uyarınca kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin Diyanet İşleri Başkanlığının … tarih ve … sayılı işleminin, 09/09/2019 tarihli tebliğ ve tebellüğ belgesiyle anılan tarih itibarıyla davacıya tebliğ edildiği açık olmakla birlikte, söz konusu işlemde Anayasa'nın 40. maddesinin ikinci fıkrasındaki düzenlemeye aykırı olarak, dava açma süresinin ve davacının hangi kanun yolları ve mercilere başvurabileceğinin belirtilmediği dikkate alındığında, idarenin doğru bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmediği ve hak arama özgürlüğünü ihlal ettiği anlaşıldığından, davanın süresinde açıldığının kabul edilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, davanın süre aşımı nedeniyle reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesi kararında da hukuki isabet bulunmamaktadır.


KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge Mahkemesi ... İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 02/06/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X)KARŞI OY :

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerin hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının onanmasına karar verilmesi gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi