Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/3299
Karar No: 2014/3777
Karar Tarihi: 25.02.2014

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/3299 Esas 2014/3777 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/3299 E.  ,  2014/3777 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Çamlıdere Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
    Tarihi :26.06.2012
    No :2007/114-2012/29
    Davacı :S.. B.. adına Av. Z.. A..
    Davalılar :1-C.. Ö..
    2-V.. K.. adlarına Av. M.. K..
    3- Y.. K.. Sig. A.Ş. adına Av. G..A..

    Dava, trafik kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan ölüm aylığı ile yapılan yardımların 1479 sayılı Yasanın 63. maddesi gereğince davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece; ilamında belirtildiği şekilde, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalıların vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalılar C.. Ö.. ve V.. K.. vekilinin tüm, davalı Y.K. S. A.Ş. vekilin sair temyiz itirazlarının reddine;
    2-Davanın yasal dayanağı; 5510 sayılı Yasanın 21. maddesiyle yeniden getirilen “sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı” tazmin hükmünün, 5510 sayılı Yasanın yürürlüğü öncesinde gerçekleşen iş kazalarından kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı gözetildiğinde, davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Kanunun 63’üncü maddesidir. Anılan madde ile tanınan rücu hakkının niteliği gereği tazmin sorumlularının sigortalı ya da hak sahiplerine yaptıkları ödemelerin rücu alacağından mahsubu mümkün değildir. Davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun yasal dayanağı aynı maddede ifade edilen “diğer sorumlular” kapsamında değerlendirilmekte ise de; bu sorumluluk aynı zamanda 2918 sayılı Kanun kapsamında poliçeye dayalı akdi bir sorumluluktur. Bu nedenle sigorta şirketi trafik kazasında zarar gören kişinin hak sahiplerine yaptığı ödeme ölçüsünde akdi sorumluluktan kurtulacaktır.
    Mahkemece; davalı sigorta şirketinin, sigortalının hak sahipleri tarafından açılan tazminat davası neticesinde hükmolunan tazminatı, poliçe limiti kapsamında icra dosyasına ödediklerini savunup, buna dair bilgileri sunmalarına göre, mükerrer ödemeye meydan verilmemesi açısından, tazminat kapsamında ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa tarih ve miktarları dayanağı belgeler de getirtilerek yöntemince araştırıldıktan sonra, hasıl olacak sonuca ve yukarıda belirtilen açıklamalara göre karar verilmesi gereği gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    3- Kabule göre de; rücu davalarında, davacı Kurum yönünden sigorta şirketleri dışındaki davalıların ödemekle yükümlü olduğu borç için temerrüde düşürülmesinin zorunlu bulunmamasına göre faize; gelirler yönünden onay, masraflar yönünden ayrı ayrı sarf ve ödeme tarihlerinden itibaren hükmedileceği, sigorta şirketleri yönünden ise faiz başlangıcının (temerrüt tarihinin) ilgililerce gerekli belgeler de ibraz edilerek 2918 sayılı K.. T.. Kanununun 98,99 ve 108. maddeleri ile 03.05.1997 gün ve 22978 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan K..T..G..Fonu Yönetmeliğinin 12,13 ve 14. maddelerinde yazılı şekilde sigorta şirketine başvurulduğu halde gerekli ödeme yapılmamışsa sekiz iş günlük sürenin sonunda sigorta şirketinin temerrüde düştüğünün kabulü gerektiği, gerekli belgeler ibraz edilmeksizin başvuruda bulunulmuş ya da hiç müracaat edilmemişse sigorta şirketinin temerrüdünden bahsedilemeyeceğinden, bu durumda faiz başlangıcının; sigorta şirketi aleyhine icra takibine girişilmişse takip tarihi, dava açılmışsa dava tarihi olarak kabul ve tespiti gerekir. Ayrıca yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden, poliçe sınırlaması yapılmamış olması da isabetsizdir.
    O hâlde, davalı Y.. K.. S.. A.Ş. vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan Y.. K.. S.. A.Ş.’ye iadesine, 25.02.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi