Esas No: 2021/2097
Karar No: 2021/2889
Karar Tarihi: 02.06.2021
Danıştay 4. Daire 2021/2097 Esas 2021/2889 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2021/2097
Karar No : 2021/2889
TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- …
VEKİLİ: Av. …
2- … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU :… Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, … Demir Çelik AŞ'nin muhtelif vergi borcunun tahsili için düzenlenen ... tarihli ve ... sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; ödeme emrinin iptali istemiyle dava açma süresinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 58. maddesinde 15 gün olarak belirlendiği, dava konusu edilen ödeme emrinin tebliğ tarihi dava dilekçesinde 05/02/2020 olarak belirtilmiş ise de, ara kararı üzerine davalı idarece gönderilen belgelerden, ödeme emrinin 10/02/2020 tarihinde davacının ikametgah adresinde yakınına tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, 15 günlük dava açma süresinin son gününün 25/02/2020 olduğu, dava bu süre dolduktan sonra 04/03/2020 tarihinde açıldığından, davanın süre aşımı nedeniyle esasını incelemeye olanak bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve taraflarca ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, ödeme emri içeriğinde yer alan özel usulsüzlük cezaların ilgili şirkette ilgisinin bulunmadığı, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nu ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 379 ila 412. Maddelerinin yürürlükten kaldırıldığı, dava açma süresinin 6183 sayılı Kanun’un 58. Maddesi yerine 2577 sayılı Kanun’un 8. Maddesi ile düzenlenen dava açma sürelerine riayet edilerek bir sonuca gidilmesinin hakkaniyete uygun olacağı kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davalı tarafından, davacı istinaf dilekçesinin 12/08/2020 tarihinde tebliği neticesinde 21/08/2020 tarihinde istinaf talebine karşı cevap dilekçesinin sunulduğu ancak kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmediği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davacı temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'un 22. maddesi ile değişik 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, temyiz incelemesi sonunda Danıştayın, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
2577 sayılı Kanun'un 31. maddesi ile atıfta bulunulan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nu, yürürlüğe girdiği 01/10/2011 tarihi itibarıyla yürürlükten kaldıran 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 447. maddesinde, mevzuatta, 1086 sayılı Kanun'a yapılan yollamaların, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun bu hükümlerinin karşılığını oluşturan maddelerine yönelik sayılacağı hükme bağlanmış; 323. maddesinde, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücreti yargılama giderleri arasında sayılmıştır.
02/01/2020 tarih ve 30996 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2020 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin ikinci kısmının ikinci bölümünün 16/(a) bendinde, yargı yerleri ile icra ve iflas dairelerinde yapılan ve konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen hukuki yardımlara ödenecek bir duruşmasız olan işlere ilişkin maktu vekâlet ücreti belirlenmiştir.
Vergi Dava Dairesi kararında, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı idare lehine duruşmasız işler için maktu vekalet ücreti olan1.700,00TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, vekalet ücretine hükmedilmediği anlaşılmıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, hüküm fıkrasının 1.700,00TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine" şeklinde 2577 sayılı Kanunun 49/1-(b) maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, … TL maktu karar harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
5. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 02/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.