Esas No: 2021/999
Karar No: 2021/2633
Karar Tarihi: 02.06.2021
Danıştay 7. Daire 2021/999 Esas 2021/2633 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/999
Karar No : 2021/2633
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …Madeni Yağ İmalatı Toptan ve Perakende Satış İnşaat Turizm Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …Vergi Dairesi Başkanlığı
(…Vergi Dairesi Müdürlüğü) …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Davacı adına, vergi inceleme raporuyla, ithal edilen ya da yurt içinden satın alınan baz yağların müstahzar yağların üretiminde kullanılmadığının tespit edildiğinden bahisle 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun 8. maddesinin 1. fıkrası kapsamındaki tecil-terkin uygulamasından yararlandırılmayarak 2012 yılının Ocak ayının (2.) ve Şubat ayının (1.) dönemlerine ilişkin tecil edilmesi gereken vergi olarak beyan edilen özel tüketim vergilerinin tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Bozma kararı üzerine, Mahkemelerinin 17/07/2020 tarihli ara kararına davalı idarece verilen cevaptan, davacı şirket adına, 2012 yılının Ocak ayının (2.) ve Şubat ayının (1.) dönemlerinde ithal edilen ve yurt içinden satın alınan baz yağların üretimde kullanılmadığı, üretimi taahhüt edilen müstahzar yağların üretilmesi ve ham maddelerin doğrudan satışa sunulması nedeniyle tecil-terkin uygulamasından yararlanamayacağından bahisle tecil işlemi iptal edilerek beyannameler üzerinden tahakkuk eden özel tüketim vergilerinin tahsili amacıyla ödeme emrinin düzenlendiği ve aynı dönemlere ilişkin mükerrer bir vergilendirmenin bulunmadığının anlaşıldığı, bu itibarla, davacı şirketin üretim taahhütlerine aykırı davrandığı vergi tekniği raporu ile açıkça ve ayrıntılı olarak tespit edildiğinden tecil edilecek vergi olarak gösterilen özel tüketim vergilerinin tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Taahhütlerin yerine getirildiği, işbu davada ödeme emrine konu vergiler ile vergi inceleme raporu uyarınca re'sen tarh edilen özel tüketim vergisi ve kesilen vergi ziyaı cezasına dair ihbarnamelerin aynı dönemlere ilişkin olarak mükerrerliğe neden olduğu, ödeme emrinin hukuka aykırı düzenlendiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Dava konusu ödeme emriyle özel tüketim vergisi beyannamesinde tecil edilecek vergi olarak gösterilen tutarın, üretimin taahhütlere uygun olarak gerçekleşmediğinden bahisle tahsilinin sağlanmak istendiği, ancak söz konusu vergi için tecil talebinde bulunan davacı açısından vade belli olmadığından, öncelikle 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 37. maddesi uyarınca vade tayin edilmesi, bu sürede ödeme yapılmaması halinde ödeme emriyle tahsili yoluna gidilmesi gerektiğinden, davayı reddeden mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına, vergi inceleme raporuyla, ithal edilen ya da yurt içinden satın alınan baz yağların müstahzar yağların müstahzar yağların üretiminde kullanılmadığının tespit edildiğinden bahisle 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun 8. maddesinin 1. fıkrası kapsamındaki tecil-terkin uygulamasından yararlandırılmayarak 2012 yılının Ocak ayının (2.) ve Şubat ayının (1.) dönemlerine ilişkin tecil edilmesi gereken özel tüketim vergisi olarak beyan edilen özel tüketim vergisinin tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun 8. maddesinin 1. fıkrasında, bu Kanuna ekli (I) sayılı listenin (B) cetvelindeki malların, (I) sayılı listeye dahil olmayan malların imalinde kullanılmak üzere ithalatçılar ve imalatçılar tarafından tesliminde tarh ve tahakkuk ettirilen özel tüketim vergisinin Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek kısmının, teminat alınmak suretiyle tecil olunacağı, söz konusu malların tecil tarihini takip eden aybaşından itibaren oniki ay içinde (I) sayılı listeye dahil olmayan malların imalinde kullanılması halinde tecil olunan verginin terkin edileceği, bu hükümlere uyulmaması halinde, bu malların tecil-terkin işlemi dışındaki amaçlarla tesliminde tarh edilmesi gereken vergi tutarından, daha önce tahsil edilen verginin mahsubundan sonra kalan tutarın, vade tarihinden itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 51. maddesinde belirlenen gecikme zammı ile birlikte alıcıdan tahsil edileceği hükme bağlanmıştır.
6183 sayılı Kanun'un "Cebren tahsil ve şekilleri" başlıklı 54. maddesinde, ödeme müddeti içinde ödenmeyen amme alacağının, tahsil dairesince cebren tahsil olunacağı; 55. maddesinde, kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, (7) gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; 37. maddesinde, hususi kanunlarında ödeme zamanı tespit edilmemiş amme alacaklarının Maliye Vekaletince belirtilecek usule göre yapılacak tebliğinden itibaren bir ay içinde ödeneceği, bu ödeme müddetinin son gününün amme alacağının vadesi günü olduğu; 58. maddesinde ise, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödendiği ya da zaman aşımına uğradığı iddialarıyla, tebliğinden itibaren yedi gün içerisinde dava açabileceği hüküm altına alınmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Yukarıda yer verilen hükümlerden, bir kamu alacağının ödeme emri ile tahsil edilebilmesinin ön koşulunun vadesinin geçmiş olmasına karşın ödenmemesi olduğu, bu halde borcun kesinleşeceği ve kesinleşmiş amme alacağının tahsili için gönderilen ödeme emrine karşı da ancak böyle bir borcun olmadığı veya ödendiği ya da zamanaşımına uğradığı ileri sürülerek dava açılabileceği anlaşılmaktadır.
Olayda, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun 8. maddesinin 1. fıkrası kapsamında tecil ve terkin uygulamasından yararlanmak isteyen davacı adına, ithal edilen baz yağların üretimde kullanılmadığının, müstahzar yağların üretilmediğinin ve tecil-terkin uygulamasından yararlanılmasının mümkün olmadığının vergi tekniği raporuyla tespit edildiğinden bahisle tecil edilmesi gereken vergi olarak beyan edilen özel tüketim vergilerin tahsili amacıyla dava konusu ödeme emri düzenlenmişse de, söz konusu vergilerin, davacı yönünden vadesi belli olmadığı için, öncelikle, 6183 sayılı Kanun'un 37. maddesi uyarınca bir aylık vade tayin edilmesi, bu sürede ödenmemesi halinde ödeme emriyle tahsili yoluna gidilmesi gerekirken, doğrudan ödeme emriyle takibinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. Yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/06/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY:
4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun 8. maddesinin 1. fıkrasında, bu Kanun'a ekli (I) sayılı listenin (B) cetvelindeki malların; (I) sayılı listeye dahil olmayan malların imalinde kullanılmak üzere mükellefler tarafından tesliminde tarh ve tahakkuk ettirilen özel tüketim vergisinin Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek kısmının, teminat alınmak suretiyle tecil olunacağı, söz konusu malların tecil tarihini takip eden aybaşından itibaren oniki ay içinde (I) sayılı listeye dahil olmayan malların imalinde kullanılması halinde tecil olunan verginin terkin edileceği, bu hükümlere uyulmaması halinde, bu malların tecil-terkin işlemi dışındaki amaçlarla tesliminde tarh edilmesi gereken vergi tutarından, daha önce tahsil edilen verginin mahsubundan sonra kalan tutarın, vade tarihinden itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 51. maddesinde belirlenen gecikme zammı ile birlikte alıcıdan tahsil edileceği, ancak, tecil edilen verginin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nda belirtilen mücbir sebepler dolayısıyla terkin edilememesi halinde bu verginin, tecil edildiği tarihten itibaren 6183 sayılı Kanun'un 48. maddesine göre ilgili dönemler için geçerli tecil faizi ile birlikte alıcıdan tahsil edileceği hükmü yer almaktadır.
Yukarıda yer alan Kanun hükümleri dava konusu olayla birlikte değerlendirildiğinde; tecil-terkin şartlarının ihlali halinde, beyanname üzerine tahakkuk eden, ancak, 4760 sayılı Kanun'un 8. maddesi kapsamında yapılan teslimler nedeniyle taahhüt edilen üretimde kullanılan girdilere isabet eden vergiler tecil edildiğinden, bu girdilerin üretimde kullanılmadığının tespiti halinde, Kanun'da, bunlara isabet eden vergilerin 6183 sayılı Kanun'un 51. maddesine göre belirlenen gecikme zammıyla birlikte tahsil olunacağı öngörüldüğünden aynı Kanun'un 37. maddesi uyarınca vade tayinine gerek bulunmayıp doğrudan ödeme emri ile takibata geçilmesi Kanun gereğidir.
Bu durumda, 4760 sayılı Kanun kapsamında, tecil terkin uygulamasının ihlal edildiğinin tespiti halinde yukarıda açıklandığı üzere 6183 sayılı Kanun'un 37. maddesi uyarınca işlem yapılmasına gerek bulunmadığından, ödeme emrine karşı açılan davanın reddine ilişkin kararın esastan incelenmesi gerektiği oyu ile Dairemiz kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.