3. Hukuk Dairesi 2020/3829 E. , 2020/6537 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalıdan 11.04.2013 tarihli sözleşme ile ... ili, ... ilçesi, 179 parsel numaralı arsa üzerinde yapılacak apart dairelerden 13,14 ve 18 numaralı daireleri satın aldığını, satış bedelini ödemesine rağmen davalıların daireleri kendisine teslim etmediğini, davalının kendisinin gönderdiği ihtara cevabında teslim edilmesi gereken dairelerin projeler çizildikten ve tanıtım broşürleri basıldıktan sonra ruhsat aşamasında imar değişikliği nedeniyle küçüldüğünü, sözleşmeyi tek taraflı feshettiğini ve ödediği bedelin bankaya yatıralacağını belirttiğini, her ne kadar öncesinde taşınmazların ayıplı şekilde inşa edilmesi nedeniyle bedelden indirim talep etmiş ise de talebinin davalı tarafından kabul edilmediğini, davalının sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini ileri sürerek, davalı ile akdedilen sözleşmenin feshine, satış bedeli olarak ödenen 153.000 TL’nin ödeme tarihinden, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müspet ve menfi zararı ile kira kaybı olarak 2.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş; tazminat talebini 8.469,96 TL’si kira tazminatı olmak üzere 40.410,60 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, sözleşmenin feshi ile iadesi istenen 153.000,00 TL"nin davanın açılmasından sonra davacıya iade edildiği ve davanın konusu kalmadığı anlaşıldığından bu talep yönünden karar verilmesine yer olmadığında, davacı tarafın başka bir sözleşme yapılması fırsatının kaçırdığı ve bu sebeple 31.940,64 TL zarara uğradıkları iddiası ile açılan davanın ispatlanamadığından reddine, davacı tarafın kira kaybı-müspet zarar- talebi ile
açtığı davanın kabulüne, 8.469,96 TL"nin 2.000,00 TL"sinin dava tarihinden, 6.469,96 TL"sinin ıslah tarihi olan 22.03.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı taraftan tahsiline, karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının tüm temyiz itirazları ile davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacı, eldeki dava ile davalı ile akdedilen 11.04.2013 tarihli konut satış sözleşmesinin feshine, ödediği satış bedelinin iadesi ile birlikte kira kaybı ve menfi zararının tazminini talep etmiştir. Akdin feshedilmesi halinde 6098 sayılı kanunun 125. maddesi gereği menfi zararın tazmini talep edilebilir. Menfi zarar yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin yerine getirilmemesi nedeniyle uğranılan zarardır. Bu bağlamda sözleşme yapılması için yapılan masraflar (harç, noter masrafı vs.) sözleşmenin yerine getirilmesi için yapılan masraflar, sözleşmenin geçerliliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçırılması gibi zararlar menfi zararlar kapsamına girer. Konutun zamanında teslim edilmemesi nedeniyle uğranılan kira kaybı tazminatı müspet zarar olup sözleşmenin ayakta tutulduğu durumlarda istenebilir. Sözleşmenin feshi halinde kira kaybı talebinde bulunulamaz. Somut olayda, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere sözleşme dava tarihi itibariyle feshedildiğine göre mahkemece, kira kaybına ilişkin talepte bulunulamayacağı gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte belirtilen nedenlerle davacının tüm temyiz itirazları ile davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nın 428. maddesi uyarınca hükmün davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.