4. Hukuk Dairesi 2016/4046 E. , 2018/477 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... ve ... vekilleri Avukat ... tarafından, davalı ...Ş. aleyhine 12/02/2015 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali ile haksız haciz nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatı isteminin reddine, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen 25/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm, davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davacıların diğer temyiz itirazına gelince;
Dava, itirazın iptali ve haksız haciz nedeniyle manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece itirazın iptaline, icra inkar tazminatı isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili, davalı Banka tarafından müvekkillerinden ... aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle ...’ın eski eşi olan diğer müvekkili ...’in evinde toplam 4.450,00 TL değerindeki 8 adet eşyanın haczedilerek yediemin olarak ...’e bırakıldığını, ...’ın davalı aleyhine açtığı menfi tespit davasının kabulüne karar verildiğini, ancak bu dava devam ederken davalının icra işlemlerine devam ederek haczedilen eşyaları muhafaza altına aldırdığını ve eşyaların icrada satıldığını, haksız yere satışı gerçekleştirilen eşyaların bedelinin tahsili için ... 14. İcra Müdürlüğünün 2014/13370 sayılı dosyasından yapılan takibe davalının itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına ve yapılan haksız haciz nedeniyle her iki müvekkili yönünden ayrı ayrı manevi tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, itirazın iptaline, icra inkar tazminatı talebinin ise davalının eyleminin haksız fiil olduğu gerekçesiyle reddine ve manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir.İcra İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi gereğince, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için takibe konu alacağın likit olması zorunludur. Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ise ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun bizzat kendisinin ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez.Somut olayda, davacıların menfi tespit davasının kesinleşmesinden sonra davalı banka aleyhine icra takibi başlattıkları, takip konusu edilen eşyaların değerinin bankanın alacaklı olduğu ve satışın gerçekleştirildiği ... 8. İcra Müdürlüğünü 2010/27181 sayılı takip dosyasında belirlenmiş olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda alacak miktarı davalı tarafından da bilinebilir nitelikte olup, belirlenmesi yargılamayı gerektirmez. Mahkemece davacılar yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi yerine, olaya uygun düşmeyen gerekçeyle istemin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7 maddesi gereğince düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle gerekçesindeki “davalının eyleminin haksız fiil olması nedeniyle istenilen icra inkar tazminatı yerinde görülmediğinden bunun reddedilmesi gerektiği anlaşılmıştır” ve hüküm fıkrasının 1.bendindeki “icra inkar tazminatı isteminin reddine” ifadelerinin hükümden çıkartılmasına ve yerine “İİK’nun 67/2. maddesi uyarınca, alacağın likit olduğu gözetilerek alacağın % 20"si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacılara verilmesine” ifadelerinin yazılmasına, davalının tüm, davacıların diğer temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddiyle kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının davalıya yükletilmesine, davacılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 05/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.