Esas No: 2018/5792
Karar No: 2021/2861
Karar Tarihi: 02.06.2021
Danıştay 8. Daire 2018/5792 Esas 2021/2861 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/5792
Karar No : 2021/2861
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLLERİ : Av. ..., Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Akdeniz Üniversitesi'nde ... Müdür Vekili olarak görev yapan davacının 657 sayılı Yasanın 125. maddesinin 1. fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Yüksek Disiplin Kurulu Kararının iptaline karar verilmesi istemidir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararda; davacı hakkında açılan soruşturma kapsamında elde edilen bilgiler, ifadeler, cd ve bilgisayar kayıtlarından davacının üzerine atılı filleri işlediğinin sabit olduğu, davalı idarece tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararında; davacıya isnat edilen fiilin gerçekleştiği yönünde verilmiş bir mahkumiyet kararı bulunmadığı, dolayısıyla davacıya isnat edilen "... ile Rektör Prof. Dr. ... arasında kadro karşılığı ilişki görüşmelerine aracılık etmek, bu görüşme ve buluşmaların gizli kayıtlarının çekilmesi ve yayılmasını sağlamak" fiili yönünde her türlü şüpheden uzak, somut bir delil niteliğinde herhangi bir veri veya bu yönde verilmiş bir yargı kararı bulunmadığı, davacının isnat edilen fiili işleyip işlemediğinin yapılacak olan ceza yargılaması sonucunda ortaya çıkacağından, anılan ceza soruşturmasının sonucu beklenilmeden davacıya isnat edilen fiili işlediğinin sübuta erdiğinden bahsedilemeyeceği; davacıya atfedilen sözkonusu fiilin, niteliği değerlendirildiğinde disiplin hukuku açısından, memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak derecede yüz kızartıcı ve utanç verici davranış niteliğinde olmadığı, dolayısıyla eylemin 657 sayılı Kanunun 125. maddesinin 1. fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi kapsamında değerlendirilmesine olanak bulunmadığı, davacının mezkür madde uyarınca Devlet memurluğundan çıkarılmasına yönelik olarak tesis edilen işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yolundaki mahkeme kararında hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulüne, ... İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının dava konusu fiilleri işlediğinin somut delillerle ortaya konulduğu, tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Akdeniz Üniversitesi'nde ... Müdür Vekili olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Yasanın 125. maddesinin 1. fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ... tarih ve ... sayılı Yüksek Disiplin Kurulu Kararının iptali istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun disiplin ve ceza işlerine ilişkin 53. maddesinin (b) fıkrasında; "Öğretim elemanları, memur ve diğer personele uygulanabilecek disiplin cezaları uyarma, kınama, yönetim görevinden ayırma, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması, üniversite öğretim mesleğinden çıkarma ve kamu görevinden çıkarma cezalarıdır. Hangi fiillere hangi disiplin cezasının uygulanacağı, bu bentte sayılan kişilerin disiplin işlemleri ve disiplin amirlerinin yetkileri, Devlet memurlarına uygulanan usul ve esaslar da göz önüne alınmak suretiyle Yükseköğretim Kurulunca düzenlenir." hükmü yer almakta iken 07/04/2015 tarih ve 29319 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi'nin 14/01/2015 tarih ve E:2014/100, K:2015/6 sayılı kararında; 2547 Kanun'un 53. maddesinin (b) bendinin ikinci cümlesini, kapsama dâhil personelin disiplin işlemlerine dair usul ve esasların kanunda gösterilmeyerek, tüm bu işlemlerin Yükseköğretim Kurulunca düzenlenmesini öngördüğünden bahisle Anayasa'nın 38., 128. ve 130. maddeleriyle bağdaşmadığı gerekçesiyle iptal edilmiş; bu hükmün iptali nedeniyle doğacak hukuksal boşluğun kamu düzenini ihlal edici görülerek, iptal hükmünün kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesi kararlaştırılmıştır. Ancak yasa koyucu tarafından iptal kararının yürürlüğe girdiği 08/01/2016 tarihine kadar yasal düzenleme yapılmamış, 09/12/2016 tarih ve 29913 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6764 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 2547 sayılı Kanunun 53. maddesi yeniden düzenlenmiştir.
İptal kararının yürürlüğe girdiği 08/01/2016 tarihine kadar Yükseköğretim Kurumları, Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğinin dayanağı olan 2547 sayılı Kanunun 53. maddesinin (b) bendinin ikinci cümlesi yürürlükte olduğundan, bu tarihe kadar işlenen disiplin suçlarında anılan Yönetmelik hükümlerinin uygulanması, bu tarihten 6764 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 09/12/2016 tarihine kadar işlenen disiplin suçlarında ise yasal boşluk nedeniyle genel hüküm niteliğinde olan 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun disiplin hükümlerinin uygulanması gerekmekte olup dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibariyle, dava konusu olaya uygulanacak yasa olan 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 'Devlet memurluğundan çıkarma' başlıklı 125. maddesinin 1. fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi uyarınca, memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak eylemi Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Antalya Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü'ne gönderilen, Akdeniz Üniversitesi'nde kadro karşılığı fuhuş pazarlığı yapıldığına ilişkin ses kaydı ve görüntüleri içeren ihbar sonucunda, davacı hakkında hizmet dışında resmi sıfatın gerektirdiği itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak, amirine ve mahiyetindekilere karşı küçük düşürücü veya aşağılayıcı fiil ve hareketler yapmak, kamu hizmeti veya öğretim elemanı sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak fiillerini işlediği iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında elde edilen deliller sonucunda davacının 657 sayılı Yasanın 125. maddesinin 1. fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ... tarih ve ... sayılı Yükseköğretim Kurulu Yüksek Disiplin Kurulu kararının tesis edilmesi üzerine, bu kararın iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Disiplin cezaları, kamu hizmetinin gereği gibi yürütülebilmesi bakımından kişilerin mevzuat uyarınca yerine getirmek zorunda oldukları ödev ve sorumlulukları ifa etmemeleri veya mevzuatta yasaklanan fiillerde bulunmaları durumunda uygulanan yaptırımlar olup, subjektif ve bireysel etkileri bulunduğu gibi kamu hizmetinin gereği gibi sürdürülmesi ve kamu düzeninin sağlanması bakımından objektif ve kamusal öneme sahiptirler.
Bu bakımdan disiplin soruşturmalarının yapılmasında izlenecek yöntem, ceza verilecek fiiller ve ceza vermeye yetkili makam ve kurullar mevzuatla belirlenmekte; disiplin cezası verilebilmesi için kusurlu halin tespitinden sonra belli süreler içinde ilgili hakkında tarafsız bir soruşturmacı görevlendirilerek disiplin soruşturması açılması, söz konusu soruşturmada ilgilinin lehine ve aleyhine olan tüm delillerin toplanarak soruşturma raporunun oluşturulması ve bu şekilde hangi fiili, nerede, ne zaman, nasıl, ne şekilde işlediğinin somut, hukuken kabul edilebilir ve delillerle şüpheye yer vermeyecek açıklıkta ortaya konularak yetkili disiplin amiri veya disiplin kurulu tarafından bir disiplin cezası verilmesi gerekmektedir.
Ceza hukuku ile disiplin hukuku arasında amaç, kapsam, usul ve sonuçları bakımından farklılıklar vardır. Ceza yargılamasında suçun niteliği ve delillerin takdirinde uygulanan ilke ve kurallar ile disiplin hukuku açısından uygulanan ilke ve kurallar birbirinden farklı olduğundan, idarenin ilgili hakkında disiplin cezası vermemesi, ceza mahkemelerince ceza verilmesine hukuki engel oluşturmayacağı gibi, aynı şekilde ceza yargılaması sonucu verilen karar, disiplin cezası verilmesine engel teşkil etmeyecektir. Aksi uygulama, disiplin hukukunun amacı ve kendine özgü kurallarıyla bağdaşmamaktadır.
Öte yandan; idari yargı mercilerince, ceza mahkemesi kararından bağımsız olarak dava dosyasındaki disiplin soruşturmasına ilişkin bilgi, belgeler ve tanık ifadeleri çerçevesinde davacının isnat edilen eylemleri işleyip işlemediği ve bu eylemlerin disiplin suçu oluşturup oluşturmadığı hakkında inceleme yapılarak karar verilmesi esas olup, maddi olayın açıklığa kavuşturulması için resen araştırma yetkisi kapsamında ceza yargılaması sırasında alınan sanık ve tanık ifadeleri, bilirkişi raporları gibi maddi delillerin ve yargılama sonucunda verilen ceza mahkemesi kararının ve bu karardaki tespitlerin kullanılması da mümkündür.
Uyuşmazlıkta; davacı hakkında başlatılan soruşturma kapsamında alınan ifadelerde, bahsi geçen görüşmelerin yapıldığı yerin davacının evi olduğu hususunda bir ihtilaf olmadığı, bazı fiillerin davacının evinde gerçekleştiği, ses kaydı dökümlerinde soruşturmaya konu olaylara ilişkin konuşmaların yapıldığı, cd görüntülerinin mevcut olduğu, konuşmalarda ve cd görüntülerinde davacı ile birlikte Rektör ..., ... ve ...'nin de yer aldığı anlaşılmakla birlikte; Danıştay Birinci Dairesi'nin 27/12/2017 tarih ve E:2017/656, K:2017/2588 sayılı kararında, davacı hakkında Rektör ... İle ... arasındaki görüşmelere aracılık ederek bu kişiler arasındaki görüşmeleri ve buluşmaları izinsiz kayda almak ve ifşa etmek fiilinden dolayı verilen lüzum-u muhakeme kararına karşı yapılan itirazın reddedilerek onandığı, ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin E: ... sayılı dosyasında davacı hakkında kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kayıt etmek suçundan dava açıldığı, ... Ağır Ceza Mahkemesi'nin E: ... sayılı dosyasında ise, rüşvet almak ve vermek, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek suçundan da dava açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda dava dosyasında yer alan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, davacının disiplin soruşturması kapsamında sübuta eren eylemlerinin, memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak kapsamında olduğu anlaşıldığından tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık aksi yöndeki Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine kesin olarak, 02/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.