Esas No: 2020/3379
Karar No: 2021/1721
Karar Tarihi: 02.06.2021
Danıştay 5. Daire 2020/3379 Esas 2021/1721 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/3379
Karar No : 2021/1721
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı / …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: TBMM Başkanlığında … olarak görev yapmakta iken 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, KHK ile kamu görevinden çıkarıldığı günden dava tarihine kadar 23 aylık süre boyunca alamadığı maaşlarının toplamı olarak 632.500,00.TL maddi, e-posta erişimi engellenerek doktora süreci zarar gördüğü için 50.000,00.TL maddi, saygınlığı zedelendiği için 50.000,00.TL manevi, emeklilik hakları engellendiği için 100.000,00.TL manevi, sosyal ilişkileri zarar gördüğü için 50.000,00.TL manevi, hak arayışı engellendiği için 50.000,00.TL manevi olmak üzere toplam 682.000,00.TL maddî 250.000,00.TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; davanın kamu görevinden ihraç işleminden kaynaklanan zarara ilişkin olduğu; davacının, 672 Sayılı Kanun Hükmünde Karanamenin Resmî Gazete'de yayımlandığı tarih olan 01/09/2016 tarihinde ya da en son bu işlem uygulanarak ilişiğinin kesildiği tarihte bu işlemden haberdar olduğu, bu durumda; davacının, 672 Sayılı Kanun Hükmünde Karanamenin Resmî Gazete'de yayımlandığı tarih olan 01/09/2016 tarihinden itibaren 60 günlük dava açma süresi içerisinde tam yargı davası açması veya idareye başvurarak verilen cevaba göre süresinde dava açması gerekirken, 06/08/2018 tarihinde açılan davanın, süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine imkân bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15/1-b maddesi uyarınca süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacının istinaf başvurusunda bulunması üzerine … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava açma süresinin OHAL'in kalktığı 19/07/2018 tarihinden itibaren hesaplanması gerektiği, bu halde 06/08/2018 tarihinde açılan davanın 60 günlük dava açma süresi içinde kaldığı, süre yönünden reddedilen davada esasa girilmiş gibi hüküm kurulmasında ve vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı, KHK ile kamu görevinden çıkarılması dolayısıyla maddi ve manevi zarara uğradığı belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, İdari Yargılama Usulü Kanunu uyarınca süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ: Davacının kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin işlemin, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye ekli listede isim gösterilmek suretiyle oluşturulduğu, bunun dışında kişi ile ilgili herhangi bir işlem tesis edilmediği, davacı tarafından talep edilen tazminat isteminin içeriğinin de söz konusu Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılmasına yönelik olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde; idari işlem olarak kabul edilemeyecek ve özü itibariyle yasama işlemi olan kanun hükmünde kararnameye dayalı tazminat isteminin yargısal denetiminin idari yargı düzeni içerisinde yapılamayacağının anlaşıldığı, bu durumda, davacı tarafından doğrudan KHK eki liste ile kamu görevinden çıkarılmasından kaynaklanan zarara ilişkin olarak açılan davada Mahkemece 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15/b-1 maddesi uyarınca davanın incelenmeksizin reddi yönünde karar verilmesi gerekirken, süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı, Bölge İdare Mahkemesince verilen istinaf başvurusunun reddi yolundaki kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
TBMM Başkanlığında … olarak görev yapmakta olan davacının, 01/09/2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 672 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Kamu Personeline İlişkin Alınan Tedbirlere Dair Kanun Hükmünde Kararname'nin ekli (1) sayılı listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılmasına karar verilmiştir.
Bunun üzerine davacı tarafından, Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılmasından dolayı zarar gördüğü ileri sürülerek toplam 682.000,00-TL maddi ve 250.000,00-TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın "Yargı yolu" başlıklı 125. maddesinde idarenin her tür eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında; idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükmüne yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinde, idari dava türleri, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı açılan iptal davaları; idari işlem ve eylemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları; kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı açılan davalar olarak sayılmış; idari yargının idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimini yapmakla görevli olduğu kurala bağlanmıştır.
Anılan Kanun'un 14. maddesinin 3. fıkrasının (d) bendinde; dava dilekçesinin dava konusu edilen işlemin idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı yönünden inceleneceği; 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, dava konusu edilen işlemin, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem niteliğinin bulunmaması durumunda davanın reddine karar verileceği hükmüne yer verilmiştir.
01/09/2016 tarihli ve 29818 sayılı mükerrer Resmi Gazete'de yayımlanan 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 2. maddesinin 1. fıkrasında; Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veyagruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olan, ekli (1) sayılı listede yer alan kişilerin kamu görevinden, ekli (2) sayılı listede yer alan kişilerin Emniyet Genel Müdürlüğü teşkilatından, ekli (3) sayılı listede yer alan kişilerin Jandarma Genel Komutanlığı teşkilatından, ekli (4) sayılı listede yer alan kişilerin Sahil Güvenlik Komutanlığı teşkilatından, başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın çıkarıldığı, bu kişilere ayrıca herhangi bir tebligat yapılmayacağı ve haklarında ayrıca özel kanun hükümlerine göre işlem tesis edileceği hüküm altına alınmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gerekli işlemler, öğreti ve içtihatta idari makam ve mercilerin kamu gücüne dayanarak idare işlevine (idare hukuku alanına) ilişkin olarak yaptıkları ve ilgililer hakkında çeşitli hak ve/veya yükümlülükler doğurmak suretiyle hukuk düzeninde değişiklik yapan, başka bir anlatımla ilgililerin hukukunu etkileyen irade açıklamaları olarak tanımlanmaktadır.
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 125. maddesinin birinci fıkrasında; idarenin her tür eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında; idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmış, böylece idarenin hukuki sorumluluğunun çerçevesi çizilmiştir.
İdare hukukunda, idarenin hukuki sorumluğunun kabul edilebilmesi için, idarenin yürütmekle yükümlü olduğu hizmetin kusurlu şekilde işletilmiş olması gerekmektedir. Hizmet kusuru ise, idari bir işlem veya eylemden kaynaklanabilir. İdari işlemlerden dolayı, hakkı zedelenenler tarafından, tazminat davası açılabilmesi için idari işlemin kesin ve yürütülebilir nitelikte olması gerekmektedir. Bu niteliği taşımayan işlemler tazminat davasına konu olmazlar.
Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin ekli listesinde adının belirtilmesi suretiyle kamu görevinden çıkarılması üzerine bu işlem nedeniyle uğradığı zararın tazmin edilmesi istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacının, kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin işlemin, Olağanüstü Hal Kapsamında doğrudan kanun hükmünde kararname ile tesis edildiği, kanun hükmünde kararnameye ekli listede isim gösterilmek suretiyle işlemin oluşturulduğu, bunun dışında kişi ile ilgili herhangi bir işlem tesis edilmediği, davacı tarafından talep edilen tazminat isteminin içeriğinin de söz konusu kanun hükmünde kararname ile kamu görevinden çıkarılmasına yönelik olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde; idari işlem olarak kabul edilemeyecek ve özü itibariyle yasama işlemi olan kanun hükmünde kararnameye dayalı tazminat isteminin yargısal denetiminin idari yargı düzeni içerisinde yapılamayacağı sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, davanın süre aşımı nedeniyle reddi yönünde verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine karar verilmesinde yukarıda aktarılan gerekçe nedeniyle hukuka uyarlık görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davanın süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
2. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 02/06/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.