12. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/18397 Karar No: 2016/21636 Karar Tarihi: 17.10.2016
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/18397 Esas 2016/21636 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2016/18397 E. , 2016/21636 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlular vekili, müvekkillerinin aleyhine yürütülen ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takibe karşı, icra mahkemesine başvurarak özetle; -Takibe konu belge eklerinin gönderilmediğini, -Yetkili icra dairesinde takibe başlanmadığını, -Hesap kat ihtarnamelerinin usulünce düzenlenip tebliğ edilmediğini, -Çek yaprağı ve teminat mektubundan kaynaklı olarak muaccel olmayan alacak için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılamayacağını, -İpotek limitinden fazla alacağın takibe konu edilemeyeceğini, -Taşınır ve taşınmaz rehninin aynı anda takip konusu yapılamayacağını, -Takibe konu belgelerle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapılamayacağını, -Taraflar arasındaki alacak miktarının genel mahkemede yargılama konusu yapılıp alacak miktarı belirlenmeden takibe girişilemeyeceğini, -Talep edilen faiz oranının yüksek olduğunu, -Mükerrer takip yapıldığını ancak mükerrer olan diğer takibe atıf yapılarak “tahsilde tekerrür olmama” kaydının bulunmadığını belirterek takibin ve icra emrinin iptalini talep etmiştir. Mahkeme, hesap kat ihtarnamelerinin tebliğ edildiğini ve takibe konu belge eklerinin takibin türü nazara alındığında gönderilme zorunluluğu bulunmadığını belirterek istemin reddine karar vermiştir. 6100 sayılı HMK"nun "Hükmün Kapsamı" başlığını taşıyan 297/2. maddesinde hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği öngörülmüştür. Buna göre, şikayet dilekçesinde öne sürülen taleplerin ve dava nedenlerinin her birinin ayrı ayrı tartışılarak bunlar hakkında hangi sonuca ulaşıldığı ve verilen kararın ne olduğu hükümde birer birer açıklanıp gösterilmelidir.
Bu durumda, öne sürülen tüm iddialar ayrı ayrı değerlendirilerek gerekçe oluşturulması gerekirken mahkemece bu hususun göz ardı edilmesi HMK"nun 297/2. maddesine aykırı olup kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.