
Esas No: 2021/6176
Karar No: 2021/8124
Karar Tarihi: 03.11.2021
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/6176 Esas 2021/8124 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti"nce başvurunun kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 08/01/2020 tarih 2020/İHK-146 sayılı itirazın kısmen kabulü ile başvurunun kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; 12/12/2014 tarihinde davalı ... nezdinde ... poliçesi ile sigortalı bulunan aracın yaya konumunda bulunan müvekkiline çarpması neticesinde gerçekleşen çift taraflı trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 5.000 TL efor kaybı/işgöremezlik tazminatının başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; talep artırım dilekçesi ile istemini 48.426,02 TL’ye yükseltmiştir
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, davacının talebinin kabulü ile 48.426,02 TL tazminatın 05/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... şirketinden tahsiline karar verilmiş; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine itirazın kısmen kabulüne, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının vekalet ücretine ilişkin kısmın düzeltilmesine, sair itirazların reddine karar verilmiş; İtiraz Hakem Heyeti kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davaya konu trafik kazasının, davalıya sigortalı araç sürücüsünün seyir halindeyken Merkez İlkokulu önünden karşıdan karşıya geçmeye çalışan dokuz yaşındaki davacı çocuğa çarpması sonucu meydana geldiği anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamındaki 12/12/2014 tarihli trafik kazası tespit tutanağına göre, kazanın oluşumunda araç sürücüsünün 2918 sayılı K.Y.T.K’nun 52/1-a maddesindeki araçların hızını yaya geçitlerine yaklaşırken azaltmama kuralını ihlal ettiğinden kusurlu olduğu, davacı yaya çocuğun ise aynı Kanunun 68/1-b-3 maddesindeki ışıklı işaret ve yetkili kişilerin olmadığı geçitlerde yaklaşan araçların uzaklık ve hızını göz önüne almadan veya göz önüne aldıkları halde uygun zamanda geçmemek kuralını ihlal ettiğinden kusurlu olduğu tespit edilmiş, tutanağa göre taraflara eşit kusur izafe edildiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin ara kararı doğrultusunda İ.T.Ü Makine mühendisi öğretim üyesi Dr.İbrahim Mehmet Palabıyık tarafından hazırlanan 15/08/2019 tarihli kusur raporuna göre ise araç sürücüsünün K.Y.T.K’nun 52-a ve b maddesine göre aracının hızını görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara göre ayarlayıp dikkatli davranmadığı, okulların önünde çok yavaş seyretmesi, yaygın dikkat halinden toplu dikkat haline geçmesi gerekirken, okul bölgesinde, trafik işaret ve levhalarına rağmen, yol üzerinde dikkatsiz, tedbirsiz biçimde seyretmesi sonucu, olaya mani olmak bakımından etkin fren ve direksiyon tedbirine başvurmayarak, sol banketten yaya geçidi üzerinde üçüncü şeride gelen davacı yaya çocuğa aracının sol ön kısmı ile çarptığı, gerekli dikkati, ön tedbirliliği ve yeterli sürüş becerisini göstermediği, bu nedenle sürücünün kazanın meydana gelmesinde tam ve % 100 oranda kusurlu olduğu, dokuz yaşındaki davacı yaya çocuğun ise mümeyyiz olmadığı, yaşının küçüklüğü nedeni ile tehlikelerden habersiz olduğu bu nedenle meydana gelen kazada atfı kabil kusurunun bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Soruşturma aşamasındaki ifadelerde; dokuz yaşındaki davacının aniden koşarak karşıdan karşıya geçmek istediği sırada kazanın meydana geldiği beyan edilmiş, soruşturma sonucunda davalıya sigortalı sürücü hakkında şikayet yokluğu nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, dosyadaki 12/12/2014 tarihli trafik kazası tespit tutanağı ve 15/08/2019 tarihli kusur raporu arasındaki kusur dağılımına ilişkin çelişki giderilmeden, 15/08/2019 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen kusur oranları hükme esas alınarak davalıya sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu kabul edilerek karar verilmiştir.
Dosya içerisinde bulunan trafik kazası tespit tutanağı ve kusur raporu arasında çelişki bulunmakta olup, dosya bu hali ile hüküm kurmaya elverişli değildir.
O halde, İtiraz Hakem Heyetince, soruşturma dosyası da, dosya içerisine alınarak, dosyanın, İTÜ Karayolları Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek konusunda uzman bilirkişi kuruluna tevdii ile kaza tespit tutanağı ve eldeki dosyada bulunan bilirkişi raporu birlikte irdelenerek tüm dosya kapsamı ile oluş şekline göre olaydaki kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti ve meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilip varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 03/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.