Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1696
Karar No: 2017/3931
Karar Tarihi: 20.03.2017

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/1696 Esas 2017/3931 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı kiracıya tahliye istemiyle dava açılmıştır. Davacı alacaklı, kiracının ödeme emrine itiraz etmemesi ve 30 günlük yasal süre içerisinde kira borcunu ödememesi nedeniyle tahliye istemiyle dava açmıştır. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak davalı tarafın temyizi üzerine, Dairece dosya incelenerek, tahliye isteminin sadece bir kiracı hakkında yapılması ve diğer kiracıya yönelik takibi bulunmaması nedeniyle karar bozulmuştur. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 428. ve İcra ve İflas Kanunu'nun 366. maddeleri uyarınca kararın bozulmasına karar verilmiştir. Bu maddeler, tahliye isteminin birden fazla kiracı olması durumunda her iki kiracı hakkında da yapılması gerektiğini ve sadece bir kiracı hakkında tahliye istemi yapılması durumunda davanın reddedilmesi gerektiğini belirtmektedir.
8. Hukuk Dairesi         2017/1696 E.  ,  2017/3931 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Kiralananın Tahliyesi

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.


    K A R A R

    Davacı alacaklı, 10.02.2008 tarihli yazılı kira akdine dayanarak 08.09.2015 tarihinde haciz ve tahliye talepli başlattığı icra takibi ile aylık 1.100,00 TL’den 2015 yılı Haziran, Temmuz ve Ağustos ayları kira bedeli 3.300,00 TL kira alacağının tahsilini talep etmiştir. Ödeme emri davalı borçluya 11.09.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı borçlunun takibe itiraz etmemesi üzerine takip kesinleşmiştir. Davacı alacaklı, borçlunun ödeme emrini tebellüğ etmesine rağmen 30 günlük yasal süre içerisinde kira borcunu ödemediğini ileri sürerek davalının kiralanandan tahliyesini istemiştir.
    Davalı borçlu vekili, müvekkilinin daha önce dava konusu evi bekar evi olarak kullandığını, ancak müvekkilinin evlenecek olması nedeniyle bu şekilde bu evde kalamayacağını söylediğini, bunun üzerine davacının evin yenilenmesini istediğini ve müvekkilinin taşınmaza davacının onayı ile 10.000 TL masraf yaptığını, ancak davacının tadilatın yalnızca 5.000 TL’lik kısmına kendisinin katlanacağını, geriye kalan kısım için tam kira ödemesi yapılmasını söylediğini, bu yapılan tadilatlar ile evin değerinin arttığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, borçlu hakkında bir kısım kira bedellerinin ödenmemesi nedeniyle haciz ve tahliye istemli takip yapıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlunun takibe itiraz etmediği, bu şekilde takibin kesinleştiği, 30 günlük yasal süresi içerisinde takip konusu kira borcunu ödemediği, bu nedenle temerrüt şartlarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulü ve tahliyeye karar verilmiş, karar davalı tarafça temyiz edilmiştir.
    Dava, kesinleşen icra takibi nedeniyle tahliye istemine ilişkindir.
    Kira sözleşmesinde birden fazla kiracı olması halinde, tahliye istemi bölünemeyeceğinden ve kiracılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı olduğundan tahliyeye yönelik takibin ve takip neticesinde tahliye isteminin her iki kiracıya birlikte yöneltilmesi gerekmektedir. Somut olayda taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan 10.02.2008 tarihli kira sözleşmesini kiracı olarak davalı ... ve dava dışı Hakan Kurt birlikte imzalamışlardır. Bu durumda, her iki kiracı hakkında da icra takibi yapılması gerekirken sadece davalı kiracı ... hakkında icra takibi yapılmış, diğer kiracı Hakan Kurt hakkında ise icra takibi yapılmamıştır. Bu durumda Mahkemece, kiracılardan sadece biri hakkındaki tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde tahliyeye karar verilmesi doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK.nun 428 ve İİK.nun 366. maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın temyiz edene iadesine, 20/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi