14. Hukuk Dairesi 2016/8763 E. , 2019/3069 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.08.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dışı ... davalı Kooperatifteki 013 No"lu üyeliğini ... 1. Noterliğinin 04.12.2008 tarih ve 28657 No"lu devir sözleşmesi ile ... isimli kişiye devrettiğini ..."ninde 13 No"lu üyeliğe tekabül eden 5 blok 5. kat 19 No"lu bağımsız bölümü önce 07.03.2009 tarihli tellaliye sözleşmesi; sonra da ... 1. Noterliğinin 09.03.2009 tarihli kooperatif hisse devir sözleşmesi ile davacıya satıp devrettiğini davacının bu durumu ve sözleşmeyi davalı kooperatife bildirmesine rağmen devir işleminin kooperatifçe kayıtlara işlenmediğini kooperatifin yine kooperatif üyesi olan davalı ..."e 7. bloktan daire vermeyi taahhüt etmişse de, söz konusu yeri tamamlayamadığı için davacının üyeliğine tekabül eden 19 No"lu bağımsız bölümü davalı ..."e verdiğini ve tapusunun da bu davalı adına tescil edildiğini belirterek, tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, olmadığı takdirde taşınmazın rayiç değerinin tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10.000,00TL"nin tahsili ie davacıya verilmesini talep etmiştir.
Davalı kooperatif vekili; davacının hiçbir zaman kooperatif üyesi olmadığını, hiçbir genel kurula katılmadığını ve aidat ödemediğini bu nedenle davanın husumet yönünden reddi gerektiğini davacının kooperatif üyesi olan ... ile aralarında yapmış oldukları 07.03.2009 tarihli tellaliye sözleşmesi ve 09.03.2009 tarihli hisse devir sözleşmesinin davalı ... bağlamadığını kooperatifin belirtilen işlemlerden resmi olarak hiçbir şekilde haberdar edilmediğini, kooperatifin muhatabının halen üye gözüken ... olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, taşınmazın müvekkili tarafından ferdileşme ile edinildiği tarihten sonraki tarihlerde yapılan tapu dışı sözleşmeler ile tapulu taşınmazın mülkiyetinin kazanılmasının mümkün olmadığını, davacının dayandığı sözleşmelerin üçüncü kişilerle yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü davalı kooperatif vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Dava, kooperatif üyeliğinin devir alınması sebebine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak istemine, ilişkindir.
Dava konusu taşınmazın yerinde yapılan keşif sonucunda düzenlenen bilirkişi raporlarına ve davacı vekilinin beyanına göre 3994 ada 1 parselde bulunan A blok 5. kat 1/52 arsa paylı mesken nitelikli 19 No"lu bağımsız bölüm olduğu anlaşılmıştır. Bu taşınmaz tapu kaydına göre 22.08.2007 tarihinde ferdileşme ile davalı ... adına tescil edilmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme ile hükme dayanak alınan bilirkişi raporları hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Öncelikle kura çekimine ilişkin tüm tutanaklar dosyaya getirilmeli; dava konusu taşınmazın kime isabet ettiği saptanmalıdır. Davalı kooperatife ait 23.12.2012 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısına ait tutanak ve belgeler ile ferdileşme listesi tümüyle getirtilip kime hangi bağımsız bölümün ferdileşme yolu ile tescil edildiği incelenmeli yeniden oluşturulacak mali müşavir, hukukçu ve kooperatifler konusunda uzman bilirkişi heyeti tarafından belirtilen tüm bu kayıt ve belgeler ile kooperatif kayıtları üzerinde yapılacak incelem ile kooperatif üyeliğinin kimde olduğunun belirlenmesi, üyenin kooperatife borcu bulunup bulunmadığının tereddüte yer vermeyecek şekilde saptanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken değinilen bu yönler gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporlarına itibar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.04.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.