19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/16540 Karar No: 2020/1424 Karar Tarihi: 13.02.2020
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/16540 Esas 2020/1424 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, gümrük kaçakçılığı suçunun devlete vergi kaybı ve mali yararlarının ihlali ile kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler yarattığı için önemli olduğunu belirtti. Dosyanın incelenmesinde, sanığın aynı suçu birden fazla kez işlemiş olabileceği için suç tarihi itibariyle uygulanması gereken kanunun dikkate alınması gerektiği vurgulandı. Ayrıca, hakim müsaderenin hakkaniyete uygun olduğuna karar verdi ve nakil aracının iadesine karar veren mahkeme kararını bozdu. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 5607 Sayılı Kanun (Gümrük Kanunu), 5320 Sayılı Kanun (Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun), 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, 6455 Sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu.
19. Ceza Dairesi 2019/16540 E. , 2020/1424 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: A) Sanığın temyiz istemlerinin incelenmesinde; Sanığın 21/10/2014 tarihinde tebliğ olunan kararı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık süreden sonra 28/11/2014 tarihinde temyiz etmesi nedeniyle temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 317. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak REDDİNE oy birliği ile karar verildi. B) Katılan vekilinin temyiz istemlerine ilişkin incelemede, Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar; Devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu, kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla, gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanık hakkında; 16/05/2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan kamu davasının Doğubayazıt 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/257 esasında kayıtlı olduğunun anlaşılması karşısında, Anılan dosyalar getirtilip incelenerek mümkünse birleştirilmesi, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek sureti ile sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu, 2- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, 3- Suç tarihi itibarıyla uygulanması gereken 6455 Sayılı Kanun ile değişik 5607 Sayılı Kanun kapsamında TAPDK’nin davaya katılma hakkı bulunmadığı gözetilmeksizin davaya katılmasına karar verilerek lehine vekalet ücretine hükmedilmesi, 4- Nakil aracının, olay tarihinde sanıkla birlikte yakalanan ve yargılaması Hakkari 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 2013/884 esasında yapılarak hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen suça sürüklenen çocuk Nihat Sarıkaş’ın ağabeyi ...’a ait olduğu, anılan dosyadada malen sorumlu olan ...’ın beyanında özetle kardeşinin aracı kendisi evde yokken aldığını, arabayı kendisinin vermediğini, sigaralarla ilgili bilgisinin olmadığını beyan ettiği ancak iş bu dosyadaki beyanında ise sanık ...’ın komşusu olduğunu, akrabasını ziyaret etmek için aracı istediğini belirtmesi karşısında beyanlarının güvenlik tedbirinden kaçınma amaçlı olduğu ve iyi niyetli olmadığının anlaşılması, suça konu eşyanın nakil aracının tamamını kapladığı, KEMT varakasında belirlenen değerlerin suça konu eşyanın miktar ve değeriyle uyumlu olmamasına karşın dosya kapsamından müsaderenin hakkaniyete de aykırı olmayacağı da anlaşılmakla müsaderesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde iadesine karar verilmesi, Kanuna aykırı ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, tebliğnameye aykırı olarak 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 13/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.