Esas No: 2019/1375
Karar No: 2021/2904
Karar Tarihi: 03.06.2021
Danıştay 8. Daire 2019/1375 Esas 2021/2904 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/1375
Karar No : 2021/2904
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davalı) : … Genel Müdürlüğü
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe usul ve kanuna uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına ve temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 03/06/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY :
(X)- Dava, 19.11.2006 tarihinde K. E.'nin sevk ve idaresindeki … sayılı aracın içerisinde yolcu olarak bulunan davacı tarafından, aracın seyir halindeyken Tem Otoyolu üzerinde bulunan demir bir kütleye çarpması sonucu meydana gelen kazada yaralanması nedeniyle oluşan zarara karşılık 150.000,00-TL maddi, 50.000,00-TL manevi tazminatın ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesi'nce; davacı tarafından adli yargıda araç sürücüsü, araç sahibi ve aracı sigortalayan sigorta şirketi aleyhine açılan tazminat davasında alınan bilirkişi raporlarında otoyol zemininde bulunan demir parçasının kaldırılmasına ilişkin Karayolları Genel Müdürlüğü'ne herhangi bir ihbarda bulunulup bulunulmadığına, cismin zemine ne zaman düştüğü ve ne kadar süredir kaldırılmadığına dair herhangi bir tespit bulunmadığı gerekçesiyle olayın meydana gelmesinde Karayolları Genel Müdürlüğü'nün kusurunun bulunmadığının belirtildiği göz önüne alınarak davacının tazminat istemine konu trafik kazasında, aracın çarptığı ve mevcudiyeti kazada birinci derecede etken görülen işaretsiz demir parçasının yola ne zaman düştüğünün belli olmadığı, kazadan kısa süre önce buradan geçen bir araçtan düşmüş olmasının mümkün olduğu, diğer taraftan, böyle bir demir parçasının yol üzerinde olduğuna dair davalı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün ilgili birimine ya da trafik zabıtasına bir uyarı yapılmadığı, davalı kurumun, yola düşen demir hakkında ihbar aldığını ve onun yoldan kaldırılmasında ihmali olduğu ve geç kaldığını ortaya koyan bir delil bulunmadığı, bu durumda, yolun bakımından sorumlu kurum olan davalı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün yükümlü olduğu görev ile ilgili hizmet ve denetim kusuru gösterdiği ispatlanamamış olduğu birlikte değerlendirildiğinde, olayda idarenin tazmin sorumluluğunu doğuran şartların gerçekleşmediği anlaşıldığından, davacının maddi ve manevi tazminat isteminde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararları ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
İdareler kural olarak yürüttükleri kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlüdürler. İdari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar idare hukuku kuralları çerçevesinde hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
Bir başka anlatımla, kamu idareleri, yürüttükleri hizmetin işleyişini sürekli kontrol etmek ve gerekli önlemleri almakla yükümlüdürler. Bu yükümlülüğün tam ve gereği gibi yerine getirilmemiş olması nedeniyle doğan zararların, hizmeti yürütmekle yükümlü bulunan idare tarafından tazmini gerekmektedir.
İdare, yasalarla kendisine görev olarak verilen kamu hizmetlerinin ifasında önce gerekli teşkilatı kurmak; bu teşkilatın ayni, şahsi ve mali imkan ve araçlarını hizmete hazır tutmak, hizmetin ifası sırasında hizmetin zamanında ve gereği gibi işlemesini devamlı olarak gözetmek ve hizmetin işleyişini kontrol etmek zorundadır. Gerek hizmetin ifası sırasındaki ayni, şahsi ve mali imkan ve araçlarının temin ve ifasındaki kusur, gerekse temin edilen bu araçlarla ifa olunan hizmetin geç işlemesi, gereği gibi veya hiç işlememesi; idareye zarar gören kimselerin bu nedenlerle doğan zararların tazmin sorumluluğunu yükler.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 7. maddesinde, "Yapım ve bakımdan sorumlu olduğu karayollarında can ve mal güvenliği yönünden gerekli düzenleme ve işaretlemeleri yaparak önlemleri almak ve aldırmak" Karayolları Genel Müdürlüğü'nün görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; 19.11.2006 tarihinde K. E.'nin sevk ve idaresindeki … sayılı aracın içerisinde yolcu olarak bulunan davacı tarafından, aracın seyir halindeyken Tem Otoyolu üzerinde bulunan demir bir kütleye çarpması nedeniyle yaralanması sonucunda oluşan zarara karşılık 150.000,00-TL maddi, 50.000,00-TL manevi tazminatın ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık konusu kazaya otoyolda bulunan demir parçasının sebep olduğu ve sorumluluğu altında bulunan yolda denetim, gözetim, bakım ve trafik güvenliğini sağlamak görevlerini yerine getirmeyen davalı idarenin olayın oluşumunda hizmet kusurunun bulunduğu anlaşıldığından, davanın reddine yönelik temyize konu kararın bozulması gerektiği görüşüyle aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.