17. Ceza Dairesi 2017/6177 E. , 2019/546 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Anayasa"nın 141 ve 5271 sayılı CMK"nın 34, 230. ve 289. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının denetimine imkan verecek şekilde açık ve gerekçeli olması, gerekçe bölümünde mevcut delillerin tartışılması, değerlendirilmesi, reddedilen veya kanıtlama yönünden üstün tutulan delilerin neler olduğu ve nedenlerinin gösterilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması, bir başka deyişle eldeki delillerle neden bu sonuca varıldığının anlatılması gerektiği, tüm bunların ışığında ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu kabul edilen eylemi, bunun yasal unsurları ve nitelendirmesi, uygulanacak kanun maddeleri ve CMK’nın 230. maddesinde belirtilen diğer unsurların bulunması gerektiği gözetilmeden gerekçesiz olarak hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2-Suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK"nın 142/1-e maddesinde düzenlenen suç için 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasının öngörüldüğü, söz konusu maddede, suç tarihinden sonra, 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 62. maddesi ile yapılan değişikle, anılan suç için 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasının öngörüldüğü; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesinde ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" şeklinde düzenlenen hüküm uyarınca, sanık hakkında, suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK"nın mülga 142/1-e maddesi yerine, daha ağır cezayı gerektiren ve failin aleyhine olan 6545 sayılı Kanun"un 62. maddesi ile değişik 5237 sayılı TCK"nın 142/1-e maddesi uyarınca "Takdiren alt hadden 3 yıl hapis cezası ile..." denilerek uygulama yapılması suretiyle fazla ceza tayini,
3-Hırsızlık suçunun gece vakti işlenmesi nedeniyle, 6545 sayılı Yasa"nın 63. maddesi ile yapılan değişiklik öncesi TCK"nun 143/1. maddesi gereğince cezanın en çok "üçte birine kadar" artırılabileceği halde, 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesinde ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" şeklinde düzenlenen hüküm gözetilmeden, suç tarihinden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa"nın 63. maddesi ile değişik 5237 sayılı TCK"nın 143. maddesi uyarınca “Yarı oranında” artırım yapılması suretiyle sanığa fazla ceza tayini,
4-1412 sayılı CMUK"nun 326. maddesinin 4. fıkrasında ""Hüküm yalnız sanık tarafından veya onun lehine Cumhuriyet Savcısı veya 291. maddede gösterilen kimseler tarafından temyiz edilmişse yeniden verilen hüküm, evvelki hükümle tayin edilmiş olan cezadan daha ağır olamaz."" şeklinde düzenlenen hüküm uyarınca, 5237 sayılı TCK"nın 142/1-e, 143, 62/1 maddeleri uyarınca sanık hakkında sonuç ceza belirlendikten sonra, sonuç cezanın bozma öncesinde verilen hükümden daha ağır olması durumunda, infazın bozma öncesinde kurulan hükümdeki sonuç ceza miktarı kadar olacağının karar yerinde gösterilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
5-Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Bozkır Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/11 Esas 2012/95 Karar sayılı ilamının suçtan sonra 24/11/2015 tarihinde kesinleşmiş olması nedeniyle 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesi uyarınca tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi ayrıca önceki hükümde sanık hakkında ikinci kez tekerür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmediği ve önceki hükmün sadece sanık tarafından lehe temyiz edildiği, aleyhe temyizin bulunmadığı göz önüne alındığında, sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, sanığın ikinci kez mükerrir olduğundan bahisle sanık hakkında koşullu salıverilme hükümlerinin uygulanamayacağının kararda belirtilmesi suretiyle 1412 sayılı CMUK"nun 326. maddesinin 4. fıkrasına aykırı davranılması,
6-Önceki hüküm sanık tarafından temyiz edilmiş olduğundan lehe bozma sonrası yapılan yargılama giderlerinin sanığa yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."un temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 15.01.2019 günü oy birliğiyle karar verildi.