4. Hukuk Dairesi 2016/2667 E. , 2018/451 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... İnş. Ltd. Şti. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 24/04/2015 gününde verilen dilekçe ile İİK. 89 uyarınca menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair verilen 16/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, İİK"nın 89/3. maddesine dayalı olarak açılmış bulunan menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı şirket, takip borçlusu eski işçisi ... aleyhine davalı-alacaklı tarafından icra takibi yapılıp kesinleştiğini, bu borca istinaden işçi dava dışı takip borçlusunun kendi bünyesindeki hak ve alacaklarına haciz konulmasına ilişkin 1. ve 2. haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini; bu ihbarnamelere süresinde itiraz edilmişse de postada geçen sürelerin dikkate alındığını takip borçlusunun şirketten ayrıldığından kendilerinden herhangi bir hak ve alacağının olmadığını, bu doğrultuda takip borçlusu ...’e yönelik bir ödeme yapılmasının söz konusu olmadığını, şirket kayıtlarında böyle bir borcun gözükmediğinden bahisle; davalı-alacaklıya takip borçlusunun borcundan dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, takip borçlusu ...’in davacı şirket nezdinde çalışmalarına devam ettiğini, davacı şirket tarafından takip borçlusunun işten çıkarıldığı belirtilmiş olmasına rağmen bu çıkış işlemi ile ilgili olarak gönderilmesi gerekli olan kıdem, ihbar, fazla mesai ve diğer ücretlerin, dayanak icra dosyasına alınmadığını, İİK 89/3 maddesi gereğince davacının takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecbur olduğunu belirterek sadece işten çıkış belgelerinin sunularak iş bu davanın ispatının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme kararının gerekçesinde, İİK’nın 89. maddesinin maaş ve ücret hacizlerinde menfi tespit davası açmak için uygulanamayacağı, icra takibinden sonraki menfi tespit davasının takip borçlusu tarafından takip alacaklısına karşı açılacağı, davacının takip borçlusu olmadığı, davacının talebi olan haciz ihbarnamelerinin iptalinin icra hakimliğinde şikayet yolu ile öne sürülmesi gerektiği, takibin ihtiyati tedbir kararı ile durdurulmadığı, aktif husumet ehliyetinin olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
Dosya kapsamından, dava dışı üçüncü kişi olan borçlu ... ... aleyhine ... İcra Müdürlüğü 2013/147 esas sayılı icra takip borcuna istinaden davacı şirkete işçi hak ve alacaklarına haciz konulmasına ilişkin gönderilen ihbarnamelere süresinde itiraz edilmediği ve davacının borçtan dolayı herhangi bir sorumluluğu ve uhdesinde borçluya ait herhangi bir hak ve alacak olmadığını iddia ederek İİK’nun 89/3. maddesine dayanarak eldeki menfi tespit istemli davayı açtığı anlaşılmaktadır. İİK 89/ 3 maddesine göre haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz etmeyen üçüncü kişinin onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması gerekir. Bu davada üçüncü kişi, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur. Gönderilen 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz etmeyen davacı üçüncü kişi zimmetinde sayılan bu borcu ödemekten kurtulmak için takip alacaklısına karşı, takip borçlusunun kendisinden böyle bir alacağı olmadığını tespit için menfi tespit davası açabilir. İİK 89/3 maddesi gereği açılan bu menfi tespit davasının davacısı yürütülen icra takibinin borçlusu olmayan üçüncü kişidir. İş bu davanın İİK’nın 89/3. maddesine göre açılan borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Dava dilekçesindeki açıklamalar ve davanın dayandırıldığı vakıalar da davacının isteminin bu yönde olduğunu göstermektedir. İİK 89. maddesi özel bir düzenleme olup, buna dayandırılan menfi tespit davası açılabilmesinin koşulları belirtilmiştir. Davacı haciz ihbarnamesinin kendisine tebliği üzerine eldeki davayı açmıştır. Hal böyle iken, yerel mahkemece işin esasına girilip varılacak sonuca göre hüküm kurulması gerekir. Bu yön gözetilmeden davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğu kabul edilerek işin esasının incelenmesi gerekirken husumetten ret kararı verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 25/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.