Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4702
Karar No: 2019/3818
Karar Tarihi: 24.09.2019

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/4702 Esas 2019/3818 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2016/4702 E.  ,  2019/3818 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak, tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik verilen hükmün davacı-karşı davalı vekilince duruşmalı, davalı-karşı davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı-karşı davalılar vekili avukat ..."nın gelmiş olmasıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Asıl dava; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan gecikme, eksik ve ayıplı iş tazminatı talep edilmiş, birleşen davaların bir kısmında gecikme tazminatı, emlak vergisi talep edilmiş olup Mersin 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/93 E. dosyasında ise yüklenicinin açtığı zorunlu ve faydalı masraflardan kaynaklı sebepsiz zenginleşme nedeni ile takas ve fazladan kalan miktarın tahsili talep edilmiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, asıl ve birleşen davalar yönünden kısmen kabul, kısmen ret kararı ile tarafların birbirinden olan karşılıklı alacaklarını takas ile nihai alacak miktarı olan 97.953,00 TL"ye birleşen dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalı arsa sahipleri ..., ..., ..., ..."ndan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Kararı asıl ve birleşen dava taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1-Asıl dava; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan gecikme, eksik ve ayıplı iş tazminatı talep edilmiş, birleşen davaların bir kısmında gecikme tazminatı,emlak vergisi talep edilmiş olup, Mersin 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/93 E. dosyasında ise yüklenicinin açtığı zorunlu ve faydalı masraflardan kaynaklı sebepsiz zenginleşme nedeni ile takas ve fazladan kalan miktarın tahsili talep edilmiştir. HMK"nın 297/2. maddesi uyarınca mahkemece verilen hükmün sonuç kısmında taleplerden herbiri hakkında açık ve şüphe uyandırmayacak şekilde karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Asıl ve birleşen her bir dosya için ayrı ayrı karar verilmesi gerekir.
    2-Tarafların tüm delilleri toplanıp, inceledikten ve son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, HMK"nın 298/3. (HUMK"nın 388.) maddesi uyarınca kararı, gerekçesi ile birlikte yazması ve hüküm sonucunu HMK"nın 294/3. (HUMK"nın 389.) maddesinde öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır. Ne var ki, uygulamada HMK"nın 294/4. (HUMK"nın 381/son ) fıkra hükmüne dayanılarak zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucu tutanağa geçirilip, tefhim edilmekle, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır.
    İşte bu gibi hallerde, HMK"nın 294/3. (HUMK"nın 389. ) maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren tefhim ile aleniyeti ve hukuki varlık kazanan kısa karara uygun olarak gerekçeli kararın yazılması zorunludur. Esasen, kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan el çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak bulunmamaktadır. HMK"nın 298/2. maddesinde, gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı öngörülmüştür. Öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili ya da farklı olması yargılamanın aleniyetine, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasa"nın 141. maddesi ile HUMK"nın ve HMK"nın yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca, anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. Aksi düşünce ve uygulama yargının, yargıcın ve kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile bağdaşmaz.
    Somut olayda, tefhim edilen kısa kararda "1-Davacı tarafça açılan ana dava ve birleşen davalar ile davalı tarafça açılan ve birleşen karşı davanın 04.08.2014 tarihli bilirkişi heyet raporunda belirtilen alacak miktarları yönünden kısmen kabul kısmen reddine" denildiği halde gerekçeli kararda bu hükme ek olarak "...tarafların birbirlerinden olan karşılıklı alacaklarını takas sonucu tespit olunan nihai alacak miktarı olan 97.953,00 TL"nin birleşen dava tarihi olan 11.02.2004 tarihinden yasal faizi ile davacı arsa sahipleri olan ..., ..., ..., ...’ndan alınarak davalılara verilmesine" hükmedilmesi ve yine kısa kararda "Yargılama giderlerinin kabul ve red oranına göre taraflara yükletilmesine" karar verilmesine rağmen, gerekçeli kararda "Yargılama giderlerinin takdiren taraflar üzerinde bırakılmasına" hükmedilmekle, kısa ve gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulmuştur. Mahkemece 10.04.1992 tarih ve 1991/7 Esas 1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurul Kararı çerçevesinde bu kısa kararla bağlı kalınmadan yeni bir kısa ve buna uygun gerekçeli karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
    3-Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün resen BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı-karşı davalılar yararına takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalı-karşı davacılardan alınarak, davacı-karşı davalılara verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 24.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi