6. Ceza Dairesi 2014/10670 E. , 2018/394 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
HÜKÜMLÜ : ...
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Hükümlü ... hakkında 03/01/1995 tarihli eylem yönünden kurulan hükme ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının TCK’nın 53.maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle yapılan incelemede;
Yağma suçunun, silahla, kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, birden fazla kişi tarafından birlikte, işyerinde ve gece vakti işlenmesi nedeniyle 5237 sayılı Yasanın 149. maddesinin 1. fıkrasının (a),(c) ve (h) bentlerinin yanı sıra (b) ve (d) bentlerini de ihlal ettiği halde, uygulama yerinde bu bentlerin gösterilmemesi, temel cezanın üst sınırdan belirlenmiş olması karşısında sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5237 sayılı Yasada cezaların toplanmasına ilişkin bir düzenlenmenin bulunmadığı, her bir suç için hükmolunan cezaların birbirinden bağımsız oldukları ve ayrı ayrı infazları gerektiği gözetilmeden, 5237 sayılı Yasa lehe kabul edildiği halde 765 sayılı Yasanın 71.maddesi ile karma uygulama yapılarak, yazılı biçimde cezaların toplanmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, hükümlü ... savunmanının temyiz itirazları bu sebeple yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle istem gibi BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “Sanık hakkında hükmedilen aynı nitelikteki hapis cezalarının suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 Sayılı TCK 71 maddesi gereğince içtima edilerek sanığın neticeten 18 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına” cümlesinin çıkartılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Hükümlü ... hakkında 03/02/1995 tarihli eylem yönünden kurulan hükme ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince:
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Hükümlü ..."in suç arkadaşları ile birlikte mağdurlar.... ile .... çalıştığı akaryakıt istasyonuna gece vakti gelerek silah tevcih ettikleri mağdurlardan paralarını çıkarıp yere atmalarını istemeleri üzerine mağdurların ceplerinden çıkartıp yere attıkları paraları alıp kaçtıkları, hükümlünün yakalandığında yağmaladığı bir kısım parayı emniyet görevlilerine teslim ettiği,mahkemece 06/12/1995 günlü karar ile adli emanetteki paranın yakınanlara iadesine karar verildiği olayda; hükümlünün mağdur ...... karşı eyleminin 5237 sayılı TCK’nuna göre ayrı ayrı yağma suçunu oluşturduğunun gözetilmemesi,
Kabule göre de;
a-) Yağma suçunun, silahla, birden fazla kişi tarafından birlikte, işyerinde ve gece vakti işlendiği olayda, eksik gerekçe ile işlenen fiilin ağırlığıyla orantısız şekilde, temel cezanın en üst sınırdan belirlenmesi,
b-) Kısmi iadeye konu paranın kime teslim edildiği belirlenip, ilgilisi ve/veya ilgilisinden bu kısmi iade nedeniyle sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına onay verip vermediği sorulup sonucuna göre 5237 sayılı TCK’nın 168/4. maddesinin uygulama koşullarının takdiri gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, hükümlü ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, ilk hükümdeki cezayı geçmemek üzere infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarının kazanılmış hak oluşturmayacağının gözetilmesine, 16.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.