13. Hukuk Dairesi 2015/23230 E. , 2018/1226 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalıya 5.000,00 TL borç para verdiğini, buna karşılık davalı tarafından, 28.03.2003 tarihinde noterden düzenlenen temlikname ile Köy Hizmetleri ... Bölge Müdürlüğü"nde taahhüdü altında bulunan iş ile ilgili olarak davalı adına tahakkuk edecek hakedişlerden 5.000,00 TL"nin kendisine devir ve temlik edildiğini, alacağın tahsili için Köy Hizmetleri ... Bölge Müdürlüğü"ne başvuru yaptığında, davalının alacağı tahsil ettiğini bu nedenle kendisine ödeme yapılamayacağının bildirildiğini, davalının da borcunu ödemediğini belirterek davalı hakkında alacağı tahsil için başlatılan takibe yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, % 40 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davalının itirazının 5.000,00 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin asıl alacak için takip tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte tahsil talebi şeklinde devamına, faize yönelik talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, temliknameye dayalı alacağın tahsili istemi ile başlattığı takibe yapılan haksız itirazın iptali istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı ise davacı ile aralarında iş ilişkisi olduğunu ve dava konusu temliknamenin, kendisinin şehir dışında bulunduğu sırada alacakları tahsil için davalıya verilen ivazsız bir temlikname olduğunu, temlik sözleşmesinin tek başına alacağın dayanağını oluşturmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davalının hakedişlerinden 5.000,00 TL"yi davacıya kayıtsız şartsız temlik ettiği, temliknamenin tahsiline yönelik "tahsil içindir" ibaresini içermediği, tahsil amaçlı verildiğine dair temliknameye eşdeğer bir belgenin davalı tarafından sunulmadığı, davalı ile davacı arasında geçmişe dayalı işveren muhasebeci ilişkisinin mevcut olmasının tek başına temliknamenin tahsil için düzenlendiğine delil teşkil etmeyeceği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; dosya içerisinde bulunan, 28.03.2003 tarihli temliknamede, ivazlı olduğuna dair herhangi bir kayıt ve açıklık bulunmamaktadır. Bu durumda temliknamenin ivazlı olduğunun ispat yükü, bunu ileri süren davacıdadır. Hal böyle olunca, mahkemece, davacının bu husustaki delilleri toplanarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.