Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/21728
Karar No: 2017/3914
Karar Tarihi: 20.03.2017

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/21728 Esas 2017/3914 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava konusu, muris yoluyla intikal eden bir taşınmazın mirasçıları arasında yapılan taksim sonucu davacıya bırakıldığı ve buna ilişkin belgenin varlığı sebebiyle tapu kaydının iptali ve tescili taleplerini içermektedir. Davalılar, terekenin taksim edilmediğini ve davacının diğer mirasçılara tapuda devir borcunu yerine getirmediği gerekçesiyle anlaşmanın sağlanamadığını ve belgedeki imzanın davacıya ait olmadığını iddia etmişlerdir. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, davacı tarafından sunulan belgenin aleyhine delil olarak kabul edilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozma kararı vermiştir. Ancak, mahkemenin yeterli araştırma ve inceleme yapmadan davanın kabulüne karar vermesi isabetli değildir. Mahkemece, davacının dayandığı sözleşmenin hukuken geçerli olup olmadığı hususu üzerinde durulması, senet altındaki imzaların devir yapan kişiler tarafından atılıp atılmadığının saptanması, imzaların inkar edilmesi sebebiyle usulüne uygun olarak imza incelemesi yaptırılması gerekmektedir. Sonuç olarak, dava yeniden incelenmeli ve gerekli araştırma ve inceleme yapılarak karar
8. Hukuk Dairesi         2016/21728 E.  ,  2017/3914 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.


    KARAR

    Davacı vekili, vekil edeninin davalılar ile birlikte Mehmet Ata Tarım mirasçılarından olduğunu, muristen intikal eden 36 parsel sayılı taşınmazın mirasçılar arasında yapılan taksim sonucu müvekkiline bırakıldığını ve buna ilişkin 11.05.2007 tarihli belgenin düzenlendiğini açıklayarak, taşınmazın tapu kaydının iptaliyle müvekkili adına tescilini istemiştir.
    Davalı ... vekili, murisin terekesinin taksim edilmediğini, aynı yönde açılan bir kısım davalar ile terekenin taksim edilmediğinin ispatlandığını, mirasçıların taşınmazların taksimi hususunda görüşmekle birlikte davacının diğer mirasçılara tapuda devir borcunu yerine getirmediğini ve bu nedenle anlaşmanın sağlanamadığını, davacının tutunduğu belgenin, miras taksim sözleşmesi niteliğinde olmadığını, belgedeki imzanın müvekkiline ait olmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
    Davalılar ... ve ... yargılama oturumunda, belgedeki imzanın kendilerine ait olduğunu ancak bu sözleşme ile yalnızca davacıya evinin bulunduğu yerin verildiğini beyan etmişlerdir.
    Davalılar ..., ... ve ... vekili ise, ortak mirasbırakanın terekesinin taksim edilmediğinin taraflar arasında görülen diğer davalar sonucunda ispatlandığını, taraflar arasında taksime ilişkin görüşmeler yapılmakla birlikte davacının diğer mirasçılara tapuda devir borcunu yerine getirmediğinden anlaşmanın sağlanamadığını, davacının tutunduğu belgenin sonradan hazırlandığını veya imzaların taklit edildiği ya da belgenin değiştirildiğini düşündüklerini bildirerek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ..., dava konusu belgeyi hiç görmediğini, davacıya sadece yaptığı ev ve işyerini kiraya verebilmesi için belge imzaladığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, taksim sözleşmesinin geçerli olabilmesi için tüm mirasçıların imzalaması gerektiği, sözleşmede davacının imzası bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi"nin 2012/6772 Esas 2012/10985 Karar 22/11/2012 tarihli ilamı ile; davacı vekilinin dava dilekçesine ekli olarak sunduğu 11.05.2007 tarihli "belge" başlıklı fotokopide, davaya konu 36 parsel sayılı taşınmazın "kardeşler arasındaki mal paylaşımında davacıya intikal ettiği" açıklandığı, düzenlenme tarihi itibariyle murisin tüm mirasçılarının ad ve soyadları ile imza ve parmak izlerinin bulunduğu belgenin iki aza ve köy muhtarınca tasdik edildiği , saptanan bu somut olgular karşısında, mahkemece iddia ve savunma doğrultusunda taraf delilleri toplanarak hüküm kurulması gerektiği, davacı tarafından sunulan belgenin aleyhine delil olarak kabul edilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile bozulması üzerine, mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne, 36 parselde kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ile tamamının davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; miras payının devri sözleşmesine dayalı pay iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Bozma kararına uyulmakla, bozma kararı lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğar ve mahkemece de bozma kararı doğrultusunda karar verilmesi gerekir (9.5.1960 gün ve 21/9 sayılı İBK.).
    Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiş ise de bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.
    Şöyle ki; dava konusu parsel, 23/06/1970 tarihinde tapu kaydına dayalı olarak kadastroca tahdit ve tespit edilmiş ise de; Marmaris Kadastro Mahkemesi"nin 09/05/2003 tarihli 123/250 Esas Karar sayılı ilamı ile 18/10/2007 tarihinde tapuya tescil edilmiştir. Davacı taraf, 11/07/2005 tarihli belge başlıklı sözleşmeye dayanarak tapu iptal ve tescil talebinde bulunarak, tespit tarihinden sonra, kesinleşme ve tapuya tescil tarihinden önceki bir hakka dayanmıştır. Az yukarıda belirtilen Kadastro Mahkemesi kararına göre; tescil senetsizden yapıldığına göre, tespitten sonra kesinleşmeden önce tapusuz olan taşınmazın devri her türlü kanıtla kanıtlanabilir. Ancak davacının dayandığı sözleşmesinin hukuken geçerli olup olmadığı hususunun üzerinde durulması gerekir.
    Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, davalıların, dayanılan senedin altındaki imzaların kendilerine ait olmadığını ileri sürdükleri anlaşılmaktadır. Ancak, mahkemece savunmaya itibar edilmemiş, taraflara iddia ve savunmalarını kanıtlama imkân ve süresi verilmemiştir.
    Hal böyle olunca; mahkemece yapılacak iş, davacının dayandığı 11.07.2005 tarihli pay devri sözleşmesinin hukuken geçerli bir sözleşme olup olmadığı hususu üzerinde durulması, senet altındaki imzaların devir yapan kişiler tarafından atılıp atılmadığının saptanması, imzaların inkar edilmesi sebebiyle usulüne uygun olarak imza incelemesi yaptırılması, ondan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi olmalıdır.
    Mahkemece, yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan ve bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmeden yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması isabetli olmamıştır.
    SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine,
    20/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi