Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2019/11680
Karar No: 2021/2982
Karar Tarihi: 03.06.2021

Danıştay 10. Daire 2019/11680 Esas 2021/2982 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/11680
Karar No : 2021/2982


TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- ... (Kendi adına asaleten ...,
..., ve ...'a velayeten)
2- ...
3- ...
4- ...

VEKİLİ : Av. ...

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı

VEKİLİ : 1. Huk. Müş. Yrd. …

İSTEMİN_KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararın taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Dava, davacıların yakını ...'ın 16/08/2010 tarihinde Mersin Emniyet Müdürlüğü'nde görev yapan polis memurları tarafından açılan ateş sonrasında ağır yaralanması sonrasında beyninde hasar oluşması ve bu nedenle vefat etmesi nedeniyle olayda davalı idarenin ağır hizmet kusuru olduğu iddiasıyla 7.000,00 TL maddi, 600.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 607.000,00 TL tazminatın olay tarihi olan 16/08/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; ...'ın 16/08/2010 tarihinde ateşli silahla yaralanması nedeniyle kaldırıldığı hastanede 1 (bir) gün yoğun bakımda tedavi gördüğü, sonrasında Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Araştırma Hastanesi'ne sevk edildiği, takip ve tedavisi devam ederken 20/08/2010 tarihinde kafatası kemik kırığı ve BOS kaçağı nedeniyle ameliyat edildiği, 03/09/2010 tarihinde taburcu edildiği, taburculuk sonrası dönemlerinde 12/01/2011'de nöbet geçirmesi üzerine aynı hastaneye başvurduğu, tedavisinin düzenlenerek taburcu edildiği, Adli Tıp Kurumu 2. Adli Tıp İhtisas Kurulunca 02/11/2012 tarihinde yapılan muayenesinde; sol fasial paralizi, ataksi, organik beyin sendromu tespit edildiği, kişide saptanan nörolojik tablonun iyileşme olanağı bulunmayan bir hastalık niteliğinde olduğu kararına varıldığı, 28/09/2017-30/10/2017 tarihlerinde Mersin Toros Devlet Hastanesine fizik tedavi ve rehabilitasyon programına girdiği, 19/12/2014-26/12/2014 ve 06/01/2015-13/01/2015 tarihlerinde Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Araştırma Hastanesi'nde nöbet geçirmesi nedeniyle başvurduğu, tedavisinin düzenlenerek taburcu edildiği, 11/02/2016 tarihinde ise akciğer enfeksiyonu, yüksek ateş ile geldiği hastanede dahiliye tarafından acil yoğun bakıma yatışının yapıldığı, kardiyak arrest geliştiği, entübe edildiği, yoğun bakım ünitesinde takibinin yapıldığı, takibi esnasında kültüründe acinetobacter ürediği, genel durumu kötü olduğu, 03/03/2016 tarihinde kardiyak arrest nedeniyle yeniden canlandırma işlemi yapıldığı, tedaviye cevap vermediği, eksitus kabul edildiği" hususları dikkate alındığında; ...'ın ölümünün ateşli silah yaralanması ve buna bağlı gelişen komplikasyonlar sonucu meydana gelmiş olduğunun kabulü gerektiği, ...'ın 16/08/2010 tarihinde maruz kaldığı ateşli silah yaralanmasıyla ölümü arasında illiyet bağının kurulmasının kabulü gerektiği" yönünde Adli Tıp Kurumu Raporu ile idarenin hizmet kusuru bulunduğu görülen olay nedeniyle davacıların murisi ...'ın ölümü arasında illiyet bağı bulunduğunun sabit olduğu, maddi zarara ilişkin bilirkişi raporu ile yapılan değerlendirmeler ve hesaplamalar neticesinde oluşan bilinen ve bilinmeyen dönemlere ilişkin toplam tazminatın; ... için 185.561,63 TL, ... için 11.969,52 TL, ... için 44.084,77 TL, ... için 4.618,37 TL olmak üzere ..., ..., ... ve ... için toplam 246.234,29 TL maddi tazminat hesaplandığı, davacılardan ... için 185.561,63 TL, ... için 11.969,52 TL, ... için 44.084,77 TL ve ... için ise 4.618,37 TL, diğer davacılar ..., ... ve ... yönünden herhangi bir değişiklik talebinde bulunulmayarak her biri için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 249.234,29 TL olarak miktar arttırımında bulunulduğu buna göre davacıların murisi ...'ın 16/08/2010 tarihinde polis memurları tarafından açılan ateş sonrasında ağır yaralanarak daha sonra 03/03/2016 tarihinde vefat etmesinde idarenin hizmet kusurunun ve illiyet bağının bulunduğu, bu nedenle destekten yoksun kalma nedeniyle tespit edilen ... için 185.561,63 TL, ... için 11.969,52 TL, ... için 44.084,77 TL ve ... için ise 4.618,37 TL olmak üzere toplam 246.234,29 TL maddi tazminatın davalı idarece anılan davacılara ödenmesi, ..., ... ve ... yönünden maddi tazminat talebinin reddi gerektiği, olayda, davalı idarenin hizmet kusurunun bulunması nedeniyle oluşan zararlardan sorumlu olması, davacıların olay esnasındaki yaşı ve olayın oluş şekli dikkate alındığında, manevi değerlerinde meydana gelen eksilme ile duyulan acı, üzüntü ve sarsıntı karşılığı olarak, takdiren her bir davacı için 50.000,00 TL olmak üzere toplam 350.000,00 TL manevi tazminatın davalı idarece davacılara ödenmesi, geri kalan manevi tazminat isteminin ise reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığı gerekçesiyle talep edilen 249.234,29 TL maddi tazminatın 246.234,29 TL'lik kısmının kabulü, geriye kalan 3.000,00 TL kısmın ise reddi, talep edilen 600.000,00 TL manevi tazminatın 350.000,00 TL'lik kısmının kabulü, geriye kalan kısmın ise reddi, kabul edilen 246.234,29 TL maddi tazminatın; davacılardan ... için kabul edilen 184.561,63 TL, ... için kabul edilen 10.969,52 TL, ... için kabul edilen 43.084,77 TL ve ... için kabul edilen 3.618,37 TL'nin ıslah dilekçesinin davalı idareye tebliğ edildiği 30/07/2018 tarihinden itibaren, geri kalan 4.000,00 TL'nin ise idareye başvuru tarihi olan 11/04/2016 itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, kabul edilen 350.000,00 TL manevi tazminatın ise davalı idareye başvuru tarihi olan 11/04/2016 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalı idare tarafından davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesince davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolunda verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı karara karşı taraflarca yapılan istinaf başvuruları ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla reddedilmiştir.

TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacılar tarafından, hükmedilen maddi tazminat miktarının az olduğu; aleyhlerine nispi vekalet ücretine karar verilmemesi gerektiği, davalı idare tarafından, olayda hizmet kusuru bulunmadığı, hükmedilen maddi tazminatın fazla olduğu ileri sürülerek, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir. Davacılar tarafından davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Davacıların temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine, davalı idarenin temyiz isteminin ise esastan reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra, gereği görüşüldü:

Davacıların temyiz isteminin incelenmesi:

İLGİLİ MEVZUAT :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'un 20. maddesiyle değişik 46. maddesinde, Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin maddede sayma suretiyle belirlenen davalar hakkında verdikleri kararların başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebileceği; 48. maddesinin 6. fıkrasında, temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapılması halinde kararı veren merciin temyiz isteminin reddine karar vereceği; ilgili merciin bu kararlarına karşı, tebliğ tarihini izleyen günden itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabileceği; aynı maddenin 7. fıkrasında, temyizin kanuni süre içinde yapılmadığının anlaşıldığı hallerde 6. fıkrada sözü edilen kararın, dosyanın gönderildiği Danıştay ilgili dairesi veya kurulunca kesin olarak verileceği hükümlerine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının davacı vekiline 05/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı idare tarafından sunulan temyiz dilekçesinin 16/09/2019 tarihinde davacı vekiline tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından 21/10/2019 havale tarihli temyize cevap dilekçesinde ayrıca temyiz iddialarında da bulunulduğu görülmekte olup, davacı vekili tarafından en geç 16/10/2020 (Çarşamba) tarihinde temyiz talebinde bulunulması gerekirken, katılma yoluyla temyiz dilekçesinin 21/10/2020 (Pazartesi) tarihinde verildiği ve mahkeme kaydına bu tarihte girdiği görüldüğünden, yukarıda anılan maddede belirtilen otuz günlük süre geçirildikten sonra yapılan temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddi gerekmektedir.
Davalı İdarenin Temyiz isteminin incelenmesi:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, davalı idarenin temyiz dilekçesinde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine,
2. Davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolunda verilen .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurularının reddi yolunda verilen ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesini teminen dosyanın .... İdare Mahkemesi gönderilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde yatıran tarafa iadesine, 03/06/2021 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi