Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2295
Karar No: 2020/390
Karar Tarihi: 11.02.2020

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/2295 Esas 2020/390 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı ile davacı arasında ticari ilişki bulunduğu ve davacı tarafından davalıya mal taşımacılığı hizmeti sunulduğu belirtilmiştir. Davacı, davalıya mal satışı ve akaryakıt bedelinden 56.685,78 TL bakiye borcu olduğunu iddia etmiş ve icra takibi başlatmıştır. Ancak davalı tarafın defterlerinde borç kaydı bulunmamaktadır ve davacı faturalara konu malları teslim ettiğini ispat edememiştir. Davacının dava açmasının takibinde kötü niyetli olduğu sonucuna varılmamıştır. Bu nedenle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: Ticaret Kanunu, İcra ve İflas Kanunu.
19. Hukuk Dairesi         2018/2295 E.  ,  2020/390 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davası hakkında İlk derece mahkemesinden verilen davanın reddine yönelik hükme karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması sonucunda Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi tarafından verilen davacının ve davalının istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davacı ile davalı arasında süregelen bir ticari ilişkinin mevcut olduğunu, davalı ile ayrıca aralarında davacıya ait malların başka işyerlerine dağıtımı ile ilgili ticari ilişkinin bulunduğunu, bu ilişki kapsamında taşıma için davacının davalının akaryakıt ihtiyacını karşıladığını, cari hesaba ... yakıt kartı olarak işlendiğini, davalıya mal satımı ve akaryakıt bedelinden 56.685,78 TL bakiye borcun davalı tarafça ödenmemesi üzerine davalı hakkında Antalya 5. İcra Müdürlüğünün 2014/6872 esas sayılı dosyası ile icra takibine başladıklarını, davalının itirazı sonucu takibin durdurulduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacı ile aralarındaki ticari ilişkinin davacıdan taşımak için aldığı ürünleri, davacının ürünlerini satan perakende zincir mağazalara marketlere taşımak olduğunu, alıcının yaptığı ödemeyi davacı adına teslim alarak bunun neticesinde davacının faturasını da ürünü satın alan kişi ya da kurum adına kestiğini, dağıtım sonucunda %5 komisyon talep edildiğini, akaryakıt ücretinin de müvekkiline hiçbir zaman ödenmediğini, davacı ile aralarında mal alım satımına ilişkin ticari ilişkinin bulunmadığını, davacının sunduğu faturaları kabul etmediklerini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davalı tarafın defterlerinde borç görünmediğinin tespit edildiği, davacının ilgili faturalara konu malları davalıya teslim ettiğini usulüne uygun delillerle ispat edemediği, yemin deliline dayanmak istediğini bildirmesi üzerine davet edilen davalının davaya ve takibe konu edilen faturalar ve faturaların içeriğindeki malların teslim edilmediği, uhdelerinde böyle bir mal bulunmadığı, herhangi bir borcunun bulunmadığı yönünde yemin ettiği, davacının davasını ispat edemediği ancak davasını ispat edememiş olmasının takibinde kötü niyetli olduğunu göstermeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, davacının alacağın dayanağı olarak ileri sürdüğü faturaları ve içeriğindeki ürünleri davalıya teslim ettiğini ispat külfetini yerine getirmediği, ilk derece mahkemesinin benzer gerekçelerle davanın reddine ilişkin kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı tarafından davacının kötü niyetli olduğu iddiasını ispata yönelik delil bildirilmediği, mahkemenin davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine ilişkin kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 11.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi