4. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/5165 Karar No: 2018/434 Karar Tarihi: 25.01.2018
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/5165 Esas 2018/434 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2016/5165 E. , 2018/434 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 13/06/2013 gününde verilen dilekçe ile İcra ve İflas Kanunu"nun 67/1. maddesine dayalı itirazın iptalinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 01/04/2015 günlü kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ve duruşmasız olarak incelenmesi de davalılar tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne ve miktar itibariyle duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalıların, davacı vakfa bağlı Palu Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Fonu ile 3294 sayılı Kanun uyarınca kafeterya işletmesi için “Grup Bazlı Gelir Getirici Desteklerin Finansmanına İlişkin” sözleşme imzaladıklarını, faizsiz ve 24 ay ödemesiz 60 ay vade ile 20.000 TL proje kredisi aldıklarını, ancak yapılan araştırma ve denetimler neticesinde aslında alınan kredi ile hiçbir zaman gerçek anlamda bir işyeri açmadıkları, verilen adreste halen başka bir kişi adına var olan işletmenin faal olduğunu ve bu kişiye yarar sağlanması amacıyla kredi alınarak sözleşmeye aykırı davrandıklarının tespit edildiğini belirterek imzalanan sözleşmenin feshedildiğini, yapılan yardımın tamamının yasal faiziyle birlikte davalılardan geri alınması amacıyla; icra takibi başlatıldığını davalının itirazı üzerine icra takibinin durduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı, davacının dayanak yaptığı müfettiş raporlarının gerçeği yansıtmadığını, sözleşme hükümlerine aykırı hareket edilmesi durumunda borcun muaccel hale geldiği durumlarda ana borç tutarı ve varsa yasal takip giderlerinin talep edilebileceğini, faiz talep edilemeyeceğini bu nedenlerle davacının davasının reddine, icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; davalılardan sadece sözleşmeye aykırılık nedeniyle anapara ve varsa yasal takip nedeniyle oluşan masrafların talep edilmesi gerektiği, ayrıca faiz talep edilemeyeceği kanaatine varılarak, davalılarca takipten önce borcun 7.000,00 TL"sinin ödenmiş olması da dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne, takibin 13.000,00 TL üzerinden devamına, alacak miktarı likit olduğundan icra inkar tazminatı ile mahkumiyetlerine karar verilmiş, faiz talebi ise reddedilmiştir. Dosya kapsamından, taraflar arasında düzenlenen ve icra edilen Grup Bazlı Gelir Getirici Desteklerin Finansmanına İlişkin Sözleşme"nin V. ve devamı maddelerinde belirtilen durumda faiz ödeneceği düzenlemesi bulunduğuna göre, mahkemece faize hükmedilmesi gerekirken yersiz gerekçeyle faiz talebinin reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, davalıların tüm ve davacının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenle reddine ve davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 25/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.