Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3757
Karar No: 2019/3053
Karar Tarihi: 03.04.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/3757 Esas 2019/3053 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2018/3757 E.  ,  2019/3053 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.11.2010 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 11.10.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin 283 parsel sayılı (234/21156 his) tarla vasıflı taşınmazın 1/3 hissesini malik ... 22.02.2006 tarihli ... .Noterliğinin ... yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını, satış bedelinin tamamının ödendiğini müvekkilinin 1 numaralı daireyi satın aldıktan sonra Şubat 2006"dan beri kesintisiz oturmaya başladığını, ... gayrimenkulün tamamını 26.04.2006 tarihinde ... sattığını, ... ise bu arsayı 07.10.2010"da ... kardeşi davalı ..."a sattığını, davalı ve tapuda malik gözüken ..."un ilk satıcı ... kardeşi ve ... da damadı olduğunu ve müvekkilinin aynı apartmanda komşusu olduğunu, satışların muvazaalı olduğunu ileri sürerek satış vaadi sözleşmesinde belirtildiği gibi gayrimenkulün 1/3 hissesinin müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, ilk malikin müvekkilinin kardeşi olduğunu, kardeşinin işlerinin bozulması nedeni ile kendisinin de maddi durumu elvermediği için kayınpederine rica ederek dava konusu yeri ağabeyinin satmak istediğini söylediğinde kayınpederinin bu yeri satın aldığını, müvekkilinin durumu iyileşince dava konusu yeri ... tapuda satın aldığını, bu satışın gerçek olduğunu müvekkilinin halen dava konusu yerde ikamet ettiğini, davacı ile ilk malik arasında gerçekleştirilen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin yoklukla malül olduğunu, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde imar planının bulunmadığını, dolayısıyla yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin 3194 Sayılı İmar Kanunu"na açıkça aykırı olduğunu, yapılan işlemin de yolsuz bir işlem olduğunu, öte yandan davacı ile ilk malik arasında yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde pay satışından bahsedilmediği halde davacı tarafça pay isteminde bulunulmasının da kanuna açıkça aykırı olduğunu, kanuna aykırı sözleşme ile yalnızca enkaz satışının yapıldığının anlaşıldığını, bunun sözleşmede gösterildiğini ileri sürerek haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
    Ancak, satış vaadi sözleşmesine dayanan tarafın (davacının), satış vaadinde bulunan kişiye (... ... ) ve sonrasında davalıya taşınmazı temlik eden kişiye karşı da satış vaadi sözleşmesinin geçerliliğini kanıtlaması gerekeceğinden ... ve ... da davada yer alması gerekmektedir.
    Hal böyle olunca, mahkemece davacıya adı geçen kişilere karşı da dava açması için uygun bir süre verilmeli, açılırsa o dava görülmekte olan bu dava dosyası ile birleştirilmeli, satış vaadi borçlusu ve taşınmazı devrettiği ... HMK’nin 27. maddesi uyarınca savunma ve delilleri, davacının da muvazaa iddiasına ilişkin delilleri toplanarak sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Mahkemece, taraf teşkili tam olarak sağlanmadan davanın esasının karara bağlanması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.04.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi