12. Hukuk Dairesi 2016/4083 E. , 2016/21499 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan ilamlı icra takibinde, şikayetçi ipotek borçlusunun vasi adayı, ipotek borçlusunun kısıtlanması ve kendisinin vasi tayin edilmesi istemi ile açtıkları davanın halen derdest olduğunu ve ipotek borçlusuna gönderilen ihtarnameye ipotek borçlusu adına verdiği cevapta ipotek borçlusunun hukuki ehliyete sahip olmadığını belirttiğini ileri sürerek, ipotek borçlusuna hesap kat ihtarnamesinin usulsüz tebliğ edildiği ve İİK.nun 150/ı maddesindeki şartların oluşmadığından bahisle icra emrinin ve takibin iptalini talep etmiş, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür.
Hukuk davalarında olduğu gibi, icra takibinin taraflarının da taraf ehliyetine sahip olmaları gerekir. Dava ve takip ehliyeti, kişinin bizzat veya temsilcisi aracılığıyla bir davada ya da takipte usul veya takip işlemlerini yapabilme ehliyetidir. Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olan bütün gerçek veya tüzel kişiler dava ehliyetine de sahiptir. Ayırdetme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar bazı istisnai (kişiye sıkı surette bağlı haklarını kullanmada; TMK.nun 453, 462/7, 359, 455.maddelerindeki) hallerde dava ve takip ehliyetine sahiptirler. Bu durumlar dışında ayırdetme gücüne sahip küçükler ve kısıtlıların dava ve takip ehliyetleri yoktur. Anılan kişilerin, istisnai haller dışındaki dava ve takiplerde kanuni temsilcileri tarafından temsil olunmaları zorunludur.
Takip ehliyeti yerleşik Yargıtay İçtihatlarına göre kamu düzenine ilişkin olduğundan her zaman (süresiz) şikayet yolu ile ileri sürülebilir. İcra mahkemesince bu husus kendiliğinden (re"sen) gözetmelidir.
Dosyanın incelenmesinde ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/763 E. sayılı dosyası ile vesayet davası açıldığı, yargılama sırasında vasi adayına takip dosyasına ilişkin olarak icra mahkemelerinde işlem yapmak üzere 12.11.2015 tarihinde geçici yetki verildiği, hesap kat ihtarının 28.07.2015 tarihinde ipotek borçlusu adına tebliğ edildiği, takip tarihinin ise 01.09.2015 olduğu görülmektedir.
Öte yandan, ipotek veren taşınmaz maliki üçüncü kişi borçluya İİK.nun 150/ı maddesi gereğince hesap özeti gönderilmesi zorunluluğu bulunmamakta ise de; ipotek veren üçüncü kişi hakkında takip yapılabilmesi için Türk Medeni Kanunu"nun 887. maddesi uyarınca, alacağın kendisinden istenilmesi yani muacceliyet ihtarının gönderilmesi gerekmektedir. Bir
başka ifadeyle, söz konusu düzenleme gereğince, ipotekli taşınmaz maliki üçüncü şahsa ihbar yapılmadıkça, onun yönünden borç muaccel olmayacağından hakkında icra takibi başlatılamaz. Ayrıca belirtmek gerekir ki, hesap özetinin, tazmin talebinin veya ihtarın ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişiye tebliğ edilmesi veya tebliğ edilmiş sayılması Türk Medeni Kanunu"nun 887. maddesinde öngörülen ödeme istemi yerine geçer.
Somut olayda vasi adayı ipotek borçlusunun fiil ehliyeti olmadığını, vesayet davasının devam ettiğini bildirerek icra emri ve takibin iptalini talep etmiş olup, hesap kat ihtarının tebliğ edildiği tarihte ipotek borçlusunun kısıtlanmasını gerektirecek bir hastalığı var ise borçluya vasi tayin edilip vasiye tebliğ gerekirken asıl borçluya yapılan tebliğ hüküm ve sonuç doğurmaz. Bu nedenle TMK.nun 887. maddesi uyarınca alacak, ipotek borçlusu yönünden muaccelliyet kesbetmez ve ipotek borçlusu adına icra emri düzenlenemez. Yine ipotek borçlusunun takip tarihi itibariyle kısıtlanmasını gerektirecek bir hastalığı var ise borçlunun takip ehliyeti bulunmadığından takip talebinde borçlu ile birlikte vasinin gösterilmesi ve icra emrinin vasiye tebliği zorunludur.
O halde mahkemece, varsa tarafların delilleri ile birlikte borçluya ait raporların, tüm tedavi ve hasta takip evraklarının, ... Başkanlığı veya tam teşekküllü bir devlet hastanesine gönderilerek ipotek borçlusu ..."nın hesap kat ihtarının tebliğ tarihi ve takip tarihi itibariyle medeni hakları kullanma (fiil) ehliyeti bulunup bulunmadığına yönelik rapor aldırılması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.