11. Hukuk Dairesi 2018/562 E. , 2019/2598 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Avanos Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 03.07.2017 tarih ve 2014/373-2017/301 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, davalı ..."nin, 2002 yılından itibaren babası ..."nun maaşını 8 yıl boyunca yetkisiz ve hakkı olmadığı halde Halk Bankası Avanos Şubesi"nden çektiğini, babasının maaşından kesilmek üzere ana para olarak 10.000,00 TL tutarında davalı bankadan kredi çekerek kendi menfaati için kullandığını iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla maaşını kullanan davalı ..."den 5.000,00 TL’nin ve ayrıca kredi sözleşmesi nedeniyle 5.000,00 TL maddi tazminatın her iki davalıdan müşterek ve müteselsilen tahsiline, olay tarihi olan 09/10/2010 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesini istemiş, 02/01/2012 tarihli dilekçesi ile davalı bankaya karşı olan davasını 9.285.- TL daha artırmıştır.
Davalı banka vekili, ... tarafından 25/11/2009 tarihinde banka şubesinden 10.000.- TL bireysel kredi kullanıldığını, ...’nun kedi kullanımı sırasında bankaya bizzat geldiğini ve son derece sağlıklı göründüğünü, kendi el yazısı ile ismini yazarak imza attığını, bu nedenle ..."dan herhangi bir sağlık raporu istenmediğini, ...’nun bankadan emekli maaşı aldığını, kredinin emekli maaşı hesabı ile ilişkilendirildiğini, şahsi kefalet alındığından başkaca teminat istenmediğini, kredi ödemelerinin kredi müşterisinin bilgi ve onayı dahilinde emekli maaşından kesinti yapılarak tahsil edildiğini, kredi kullanımından yaklaşık 1,5 yıl sonra kısıtlılık kararı verildiğini, bankamatik kartı ile yapıldığı söylenen maaş çekilmesi işlemlerinden dolayı bankalarının sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı, krediyi kısıtlının kendi ihtiyaçları için çektiğini, o tarihlerde evinin yandığından paraya ihtiyacı olduğunu, maaşlarını birlikte bankamatikten çektiklerini ve ...’nun kendi ihtiyaçları için kullanıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamada iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının davalı Halk Bankasına yönelik tüm, davalı ... aleyhine aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacı vasisi ..."nun kronik şizofren hastası olduğunu, davalının 8 yıldır kısıtlının maaşını vasisi bulunmadığı halde çektiğini, şahsi ihtiyaçları için harcadığını ileri sürmüş, davalı ... de 02.06.2011 tarihli duruşmada maaşları davacı ile birlikte bankamatikten çektiklerini beyan etmiştir. Mahkemece verilen ilk karar, Dairemiz’in 21.05.2014 tarih 2014/2718 – 2014/9445 sayılı ilamı ile davalı Halk Bankasına yönelik temyiz itirazlarının reddine, davalı ... yönünden ise adı geçen davalının hukuki durumunun, ceza dosyasındaki ifade ve deliller değerlendirilerek, gerektiğinde ceza davasının sonucu da beklenerek tartışılmak suretiyle belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece de bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Nevşehir Ağır Ceza Mahkemesi’nin 11.09.2012 tarih 2011/209, 2012/199 sayılı kararında, kısıtlının algılama yeteneği bulunmadığından atılı suçun işlenemeyeceği, sanığın paraya ihtiyacı olduğunu söylemesi üzerine katılanın kabul etmesi, zorlama ve hile olmaksızın paranın çekilmesi karşısında, olayın hukuki ihtilaf olması nedeniyle davalı ...’nin berattine karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir.
Tüm bunlar karşısında, davalı ...’nin, davacı kısıtlının maaşını bankadan çekerek bir kısmını kendisi için kullandığı ve kısıtlının zarara uğradığı tartışmasızdır. Uyuşmazlıktaki sorun zarar miktarının belirlenmesi noktasında toplanmakta olup zararın gerçekleştiğinin anlaşılmasına rağmen zarar miktarının belirlenememesi halinde olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK"nın 42. maddesi uyarınca davalı ... aleyhinde hakkaniyete uygun bir miktar tazminata karar verilmesi gerekirken, bozma ilamına da uyulmasına rağmen, bozma gereği yerine getirilmeksizin yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı tarafın davalı Halk Bankasına yönelik tüm, davalı ... aleyhine sair temyiz itirazılarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı tarafın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan (davalı ... yönünden) alınmasına, 03/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.