Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4515
Karar No: 2018/117

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/4515 Esas 2018/117 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı gerçek kişiler adına kayıtlı olan bir taşınmazın, orman kadastrosunda orman sınırları içinde bırakıldığı, ancak halen eylemli orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle tapu kaydının iptali, orman niteliğiyle Hazine adına tescili, el atmanın önlenmesi, 3. kişi ve kurumlar lehine olan şerhlerin silinmesi istemiyle açılan dava sonucunda, taşınmazın baştan beri orman kadastro sınırı içinde kaldığı ve orman kadastrosuna itiraz davasının reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Kararda, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1949 yılında keşinleşen orman kadastrosu, makiye ayırma işlemi, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması, arazi kadastrosu gibi çeşitli kanunlara ve işlemlere atıfta bulunulmuştur. Kararda, ayrıca davalılar lehine tek vekalet ücreti takdiri yapılması gerektiği, ancak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre her bir idare için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedildiği belirtilerek, bu hatanın düzeltilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddeleri açıklaması olarak, 3116 sayılı Kanun, 5653 sayılı Kanun, 6831 sayılı Kanun ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu gösterilebilir.
20. Hukuk Dairesi         2016/4515 E.  ,  2018/117 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı/davacı gerçek kişiler vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ... Yönetimi vekili, 30/11/2012 havale tarihli dava dilekçesi ile davalı gerçek kişiler adına kayıtlı olan ... köyü 141 ada 28 parsel sayılı 11403 m2 taşınmazın 3116 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosunda orman sınırları içinde bırakıldığını, halen de eylemli orman niteliğinde olduğunu belirterek, taşınmazın tapu kaydının iptaline, orman niteliğiyle Hazine adına tesciline, el atmanın önlenmesine, 3. kişi ve kurumlar lehine olan şerhlerin silinmesine karar verilmesi istemiyle dava açmış, davalı gerçek kişiler de mahkemenin 2013/118 sayılı dosyasına verdikleri 18/12/2012 tarihli dava dilekçesiyle, taşınmazın ormanla ilgisi olmadığı halde; 2012 yılında yapılan orman kadastro çalışmasında kısmen orman sınırı içinde, kısmen de 2/B alanında bırakıldığını belirterek, orman kadastro komisyonu çalışmasının iptaline karar verilmesini istemişler, davalar birleştirildikten sonra, mahkemece, Orman Yönetimince açılan tapu iptali ve tescil davasının tefrikine, orman kadastrosuna itiraz davasının reddine karar verilmiş, hüküm davalı/davacı gerçek kişiler vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1949 yılında keşinleşen orman kadastrosu, 1951 yılında 5653 sayılı Kanuna göre makiye ayırma işlemi, 21/11/2012 tarihinde 30 gün süre ile ilan edilip eldeki dava nedeniyle kesinleşmeyen, evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve sınırlaması yapılmış ormanlarda aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması, 1971 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır.
    Dava, orman kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmaya göre, çekişmeli taşınmazın 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp, 1949 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları içinde iken, 2012 yılında yapılan ve eldeki orman kadastrosuna itiraz davasına konu edilen çalışmada (A) harfi ile işaretli bölümünün orman sınırı içinde kalmaya devam ettiği, (B) harfi işaretli bölümünün ise 2/B madde sahası olarak orman sınırı dışında bırakıldığı, üzerinde iki adet ev, yüzme havuzu, süs bitkileri bulunduğu, orman niteliğini yitirdiği belirlenerek Orman Yönetiminin 2/B ye itiraz niteliğindeki davasının reddine; taşınmazın baştan beri orman kadastro sınırı içinde kaldığı, (A) harfli bölümü ile ilgili olarak yapılan orman sınırı içinde bırakma işleminin aplikasyon niteliğinde olduğu ve aplikasyonun yeni dava hakkı vermeyeceği,
    (B) harfli bölümü ile ilgili olarak da 2/B niteliği ile orman sınırı dışına çıkarılan taşınmazların sadece Hazine adına çıkarılabileceği gözönünde bulundurularak gerçek kişinin orman kadastrosuna itiraz davasının reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır, ancak kadastro mahkemesinde görülen davalar hakkında, vekilin sarf ettiği emek ve mesaiye göre, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/son maddesi gereğince vekalet ücreti takdiri gerekirken; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücreti hesaplanmış olması ve gerçek kişilerin açtığı orman kadastrosuna itiraz davasının reddi nedeniyle, red sebebi ortak olan davalılar lehine tek vekalet ücreti takdiri gerekirken, her bir idare için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Bu sebeple, hükmün 1/A bendi 4. paragrafında yazılı “...Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince hesaplanan...” sözleri yerine, “...3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/son maddesi gereğince takdir edilen...” sözlerinin yazılması; yine 2. bendin 4. paragrafında yazılı “Davalılar Orman Genel Müdürlüğü ve ... kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince hesaplanan 1.500,00.-TL ücreti vekaletin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davalılara verilmesine“ sözlerinin hükümden çıkarılarak, yerine “Davalılar Orman Genel Müdürlüğü ve ... kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden 3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/son maddesi gereğince takdir edilen 1.500,00.-TL ücreti vekaletin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davalılara müştereken ve müteselsilen verilmesine” sözleri yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 16/01/2018 günü oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi