4. Ceza Dairesi Esas No: 2015/8303 Karar No: 2017/8922 Karar Tarihi: 22.03.2017
Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2015/8303 Esas 2017/8922 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2015/8303 E. , 2017/8922 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tehdit HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre sanığın aynı anda eşine karşı yaralama suçunu da işlediği ve bu suçun uzlaşma kapsamı dışında kaldığı gözetilerek dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanık hakkında hükmün açıklanmasına karar verilirken denetim yükümlülüğü getirilmediği halde, 5271 sayılı CMK"nın 231/11. maddesinin 1. cümlesi gereğince hükmün açıklanmasıyla yetinilmesi yerine hapis cezasının paraya çevrilmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Ancak; 1-Müşteki ...."nün soruşturma aşamasında, sanığın, kendisini tehdit ettiğine dair beyanının olmadığı, duruşmadaki ifadesinde ise, hangi sözlerle tehdit ettiğini belirtmediği, kararın gerekçe kısmında da tehdit konusu sözler gösterilmeyerek suçun unsurlarının ne şekilde oluştuğu tartışılmadan yetersiz gerekçeyle mahkumiyet hükmü kurulması, 2-Kabule göre de; Müşteki ...."nün ifadesinde, eşiyle küs oldukları için eşinin sarılıp öpmesini istemediğini, annesine gideceğinden çocuklarıyla eşinden para istediğini belirtmesi, sanık ..."in ise ifadesinde, eşinin sigara içmesinden dolayı tartıştıklarını beyan etmesi karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre TCK’nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, Kanuna aykırı ve sanık ..."ün temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.