Esas No: 2021/2228
Karar No: 2021/1934
Karar Tarihi: 03.06.2021
Danıştay 2. Daire 2021/2228 Esas 2021/1934 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/2228
Karar No : 2021/1934
KARARIN DÜZELTİLMESİNİ İSTEYEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Müdürlüğü
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi'nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın onanmasına dair Danıştay Beşinci Dairesi'nin 05/05/2017 günlü, E:2016/25807, K:2017/12297 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Dava; başpolis memuru olarak görev yapmakta iken, 26/03/2011 tarihinde yapılan komiser yardımcılığı sınavında başarılı olup, komiser yardımcılığı kursuna başlayan ve bu kursu başarıyla tamamlayarak komiser yardımcısı olarak atanan davacının, anılan sınavda yer alan bazı soruların mahkeme kararıyla iptal edilmesi üzerine yeniden yapılan değerlendirme sonucunda başarısız duruma düştüğünden bahisle tekrar başpolis memurluğuna atanmasına ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğünün 03/09/2014 günlü işleminin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı maaş ve özlük haklarının ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: … İdare Mahkemesi'nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; "2011-2012 eğitim öğretim yılında davalı idarece 1000 polis memuru için komiser yardımcılığı kursu açılmasının uygun görülerek 26/03/2011 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı tarafından “komiser yardımcılığı kursu yazılı sınavı”nın yapıldığı, anılan sınavda davacının 77 puan almak suretiyle 963. sırada yer alarak komiser yardımcılığı kursuna katıldığı, sınavın bazı sorularının hatalı olduğu öne sürülerek … İdare Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında açılan iptal davasında verilen … tarih ve K:… sayılı iptal kararı üzerine, idarenin iptal ettiği bir soruyla birlikte (19) sorunun iptal edilerek sınava katılan tüm adaylarca doğru yanıtlandığının kabul edilerek sınav sonuçlarının yeniden değerlendirilmesi neticesinde hazırlanan yeni listeye göre, davacının 80 puanla 295. yedek olarak komiser yardımcılığı kursuna katılmaya hak kazanamadığı, ancak davalı idare tarafından kursa devam ettirildiği ve kurstan mezun olduğu, davacının kursu başarıyla bitirmesi sonrasında komiser yardımcısı olarak atandığı, Samsun İl Emniyet Müdürlüğünde komiser yardımcısı olarak görev yapan davacının, 2009, 2010, 2011 yıllarında yapılan komiser yardımcılığı sınavına ilişkin mahkeme kararlarının uygulanması doğrultusunda yapılan değerlendirme neticesine göre başarılı olamadığından dava konusu işlemin tesis edildiği; … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile, hatalı bulunan 19 soru nedeniyle sınav sonucunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği yönünde karar verildiği, anılan davada davacı taraf olmasa dahi, mahkeme kararının uygulanmasının sonucu olarak işlemin hiç tesis edilmemiş gibi sonuç doğuracağı ilkesinden hareketle davacının girdiği sınavda başarısız olduğunun kabul edilmesi gerekmekte olup, sınavda başarılı olduğu gerekçesiyle idarece tanınan hakların mahkeme kararı uygulanmasının sonucu olarak geri alınmasına yönelik tesis edilen işlemde hukuka aykırılık olmadığı gibi, ortada tazmini gereken bir hususun da bulunmadığı, öte yandan; mahkeme kararının uygulanması sonucunda komiser yardımcılığı sınavında başarılı olmadığı tespit edilen davacının komiser yardımcılığı kursuna katılma "hakkını" hiç bir zaman kazanamadığı, davacının yürürlükteki mevzuat hükümlerine göre kazanılmış geçerli bir hakkından söz edilemeyeceği, idari sürecin yargı sürecinin önünde gitmesinden kaynaklanan fiili bir durumla davacının komiser yardımcılığı kursuna devam ettirilmesinin kazanılmış hakka yol açmayacağı, ortada davacı açısından kesinleşmiş bir haktan, bir başka deyişle, en başından beri korunması gerekli bir hakkın varlığından söz edilemeyeceği” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Anılan kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Danıştay Beşinci Dairesi'nin 05/05/2017 günlü, E:2016/25807, K:2017/12297 sayılı kararıyla onanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen davada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesinin 1/c fıkrasına uygun bulunduğundan, davacının karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Beşinci Dairesi'nin 05/05/2017 günlü, E:2016/25807, K:2017/12297 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlığın esası yeniden incelendi:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Başpolis memuru olarak görev yapan davacı; 26/03/2011 tarihinde gerçekleştirilen komiser yardımcılığı sınavında "başarılı" sayılarak davalı idare tarafından komiser yardımcılığı kursuna başlatılmıştır.
Söz konusu sınavda yer alan bazı soruların hatalı olduğundan bahisle açılan davalarda, idare mahkemesi tarafından hatalı olduğu tespit edilen soruların iptal edilmesi üzerine, davalı idarece hukuk müşavirliğinin görüşü doğrultusunda, ilk sınavda başarılı olmakla birlikte yargı kararı sonucunda yapılan değerlendirmeye göre sıralamaya giremeyerek başarısız sayılanların kurs ile ilişiği kesilmeyerek devam etmeleri sağlanmış ve davacı, anılan kursu başarıyla tamamlayarak 2012 yılında komiser yardımcısı olarak atanmıştır.
Mahkeme kararıyla iptal edilen sorular üzerine tekrar yapılan değerlendirme sonucunda, "başarısız" duruma düştüğünden bahisle, Emniyet Genel Müdürlüğünün 03/09/2014 tarihli işlemiyle tekrar başpolis memurluğuna atanmış ve anılan işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı maaş ve özlük haklarının ödenmesine karar verilmesi istemiyle bu davayı açmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
Anayasa'nın 138. maddesinin son fıkrasında, “Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.” kuralına yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28. maddesinin 1. fıkrasında, “Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez. ...” hükmü yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Anayasa Mahkemesi kararlarında, Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, "insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve yasalarla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlet" şeklinde tanımlanmıştır.
Anayasa'nın 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin nitelikleri arasında sayılan hukuk devletinin en önemli unsurlarından birisi "hukuki güvenlik ilkesi"dir. Hukuki güvenlik ilkesi, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar. Diğer bir ifadeyle hukuki güvenlik ilkesi, kişilerin hukuksal ilişkiler kurarken tabi olacakları hukuk kurallarını önceden bilmeleri anlamına gelirken, "idari istikrar ilkesi" ise, bu kurallara dayanılarak kazanılan hakların korunacağı güvencesinin kişilere verilmesini ifade etmektedir.
Anayasa'nın 138. ve 2577 sayılı Yasa'nın 28. maddesi uyarınca idarenin yargı kararının gereğini yerine getirmesi bir zorunluluk ise de; iptal edilen işlemle üçüncü kişiler yönünden kazanılmış bir hak doğmamış olsa da, eğer subjektif kazanımlar söz konusu ise, bu subjektif etki ve sonuçların korunması da yukarıda değinildiği üzere hukuki güvenlik ve idari istikar ilkelerinin bir sonucudur.
Uyuşmazlık konusu olayda ise, hatalı soruların yargı kararıyla iptali sonucunda, idarece yargı kararı üzerine yapılan değerlendirmede sıralamaya giremeyerek başarısız oldukları anlaşılan kursiyerlerin ilişikleri kesilmeyerek kursa devamı sağlanmış ve davacının durumunda olduğu gibi bu kişiler kursu başarıyla tamamlayarak komiser yardımcısı olarak atanmak suretiyle, bu statüleri gereği kişisel kazanımlar elde etmişlerdir.
Nitekim, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 01/11/2017 günlü, E:2016/4399, K:2017/3371 sayılı ve 01/11/2017 günlü, E:2017/1866, K:2017/3372 sayılı kararları da bu yöndedir.
Bu durumda, davacının komiser yardımcısı olarak atanmasından iki yıl sonra yargı kararının uygulandığından bahisle, subjektif kazanımlarını ortadan kaldıracak şekilde, komiser yardımcılığından başpolis memurluğuna atanması yolunda tesis edilen işlemde hukuki güvenlik ve idari istikrar ilkelerine uyarlık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE;
2. … İdare Mahkemesi'nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA;
3. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinin 3622 sayılı Kanun ile değişik 3. fıkrası uyarınca ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 03/06/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.