Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2018/838
Karar No: 2018/1436

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2018/838 Esas 2018/1436 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2018/838 E.  ,  2018/1436 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi



    Taraflar arasındaki “tespite itiraz” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Bingöl Kadastro Mahkemesince dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair verilen 29.04.2014 tarihli ve 2013/215 E., 2014/106 K. sayılı karar, davacı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 18.11.2014 tarihli ve 2014/6364 E., 2014/9593 K. sayılı kararı ile,
    "…Davacı ... Yönetimi... Köyü 157 ada 1 parsel sayılı 237 m2 yüzölçümümdeki taşınmazın kadastro çalışmalarında hatalı tespit sonucu davalı adına tespit gördüğünü, bu sebeple kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece, davanın askı ilân süresi içerisinde açılmadığı gerekçesi ile mahkemelerin görevsizliğine, görevli mahkemenin Genç Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından davaya bakma görevinin kadastro mahkemesinde olduğu gerekçesi ile temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitinin iptali ve taşınmazların orman olarak tapuya tescili istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde, 18/12/2013 ile 17/01/2013 tarihleri arasında ilân edilen arazi kadastrosu çalışmaları bulunmaktadır.
    Mahkemece, davanın askı ilân süresi geçtikten sonra açıldığı kabul edilerek karar verilmiş ise de; yapılan değerlendirme yasaya aykırı bulunmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 11/1. maddesinde, askı ilân süresi otuz gün olarak kabul edilmiş, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 92. maddesinde ise "gün olarak tayin edilen sürelerin hesabında tefhim ve tebliğ edildiği günün hesaba katılmayacağı" hükmü yer almış bulunmaktadır. Somut olayda; çekişmeli taşınmaz 18.12.2012 - 17.01.2013 tarihleri arasında askı ilânına çıkarılmıştır. Bu açıklamalar çerçevesinde kadastro müdürlüğünün... Köyünde 3402 sayılı Kanunun 11. maddesine göre yaptığı ilân, yasanın amir hükmü olan otuz günden eksik kalmaktadır. İlânın eksik ya da fazla yapılmazı, sonucu değiştirmediği gibi taraflara da yeni bir hak bahşetmez. 30 günlük askı süresi ilânın yapıldığı günün ertesi günü işlemeye başlayacağından, 18.12.2012 günü askıya çıkış günü hesap edilmediğinde, 30 tam günün başlangıcı 19.12.2012 tarihi olup, 30 günlük süre 17.01.2013 günü mesai saati bitiminde sona erer. Orman Yönetimi davasını, somut olayda davanın 17/01/2013 tarihinde kadastro mahkemesinde ve süresi içerisinde açıldığını kabul etmek gerekmektedir. Bir başka anlatımla davanın açıldığı tarih itibariyle kadastro tutanağı kesinleşmemiştir. Hal böyle olunca, işin esasına girilerek taraf delilleri toplanmalı, taşınmaz başında yöntemince keşif yapılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir…"
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın orman olarak tapuya tescili istemine ilişkindir.
    Davacı ... İdaresi vekili... Köyü 157 ada 1 parsel sayılı çekişmeli taşınmazın davalı adına tespit gördüğünü, ancak taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Yerel mahkemece dava konusu taşınmaza ilişkin kadastro askı ilanının başlama tarihinin 19.12.2012, bitiş tarihinin 17.01.2013, kesinleşme tarihinin ise 18.01.2013 olduğu, dava dilekçesi her ne kadar 17.01.2013 tarihinde verilmiş ise de, başvuru harcının 18.01.2013 tarihinde yatırıldığı anlaşılmakla Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğinin 36. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen dava dilekçesi harca tabi ise harç ve gider avansı tahsil edildikten sonra tevzi edileceğine dair düzenleme ve Yargıtay’ın 06.02.1984 tarih ve 1983/7 E., 1984/3 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre harca tabi davalarda davanın harcın yatırıldığı tarihte açılmış sayılacağına ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde söz konusu davanın 18.01.2013 tarihinde açılmış sayıldığının kabulü ile 30 günlük askı ilan süresi içinde açılmadığı gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine, mahkemenin görevsizliğine, görevli mahkemenin Genç Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiştir.
    Davacı ... İdaresi vekilinin temyizi üzerine hüküm, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde açıklanan gerekçelerle bozulmuştur.
    Mahkemece önceki gerekçelere ek olarak kadastro ilanının ilk gününün Yargıtay Özel Dairesinin kabulünün aksine 19.12.2012 tarihi değil, 18.12.2012 tarihi olduğu, dolayısıyla 30 günlük askı ilan süresinin hesaplanmasında ilk gün olarak 19.12.2012 değil, 18.12.2012 esas alındığında, 30 günlük askı ilan süresinin 17.01.2013 tarihinde dolduğu, davanın Kadastro Kanunu’nun öngörmüş olduğu 30 günlük askı ilan süresinde açılmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
    Direnme kararı davacı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, somut olaya ilişkin eldeki davanın askı ilan süresi içinde açılıp açılmadığı, burada varılacak sonuca göre görevli mahkemenin Kadastro Mahkemesi mi yoksa Asliye Hukuk Mahkemesi mi olduğu noktasında toplanmaktadır.
    Çekişmeli 157 ada 1 parsel sayılı taşınmaz 25.09.2012 tarihinde belgesizden ... adına tespit görmüştür. Dosya içerisinde bulunan askı ilan cetveline göre... Köyünde ilanın asılış tarihi 18.12.2012, ilanın başlama tarihi 19.12.2012, ilanın bitiş tarihi ise 17.01.2013 tarihi olarak belirtilmiştir. Dava konusu taşınmazın bulunduğu köyde kadastro tutanakları 19.12.2012-17.01.2013 tarihleri arasında askı ilanına çıkarılmıştır. Nitekim anılan hususlarda Özel Daire ile yerel mahkeme arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
    Uyuşmazlık davanın açılma zamanının tespiti hususunda toplandığına göre öncelikle yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır.
    Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gerekir.
    3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 11. maddesine göre Kadastro Müdürü tarafından, kadastro ekibinin çalışma alanındaki işini bitirdikten sonra askı cetvellerini düzenleyip müdüriyette ve muhtarın çalışma yerinde 30 gün süre ile ilan ettirileceği ve itirazı olanların ilan süresi içinde Kadastro Mahkemesine dava açabilecekleri, aynı Kanunun 12. maddesine göre ise 30 günlük ilan süresi geçtikten sonra dava açılmayan kadastro tutanaklarına ait sınırlandırma ve tespitlerin kesinleşeceği hükümleri yer almakta olup, Kadastro Mahkemesinin görevli olduğu hâller Kadastro Kanunu’nun 25. ve 26. maddelerinde düzenlenmiş, 26. maddenin (B) bendine göre 11. maddede belirtilen askı ilanı içinde açılan davalarda Kadastro Mahkemesinin görevli olduğu açıklanmıştır.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun "Davanın açılma zamanı" başlıklı 118. maddesi; "Dava, dava dilekçesinin kaydedildiği tarihte açılmış sayılır. Dava dilekçesine davalı sayısı kadar örnek eklenir.
    Dava dilekçesinin kaydına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikte belirlenir." şeklinde düzenlenmiş olup, dava tarihinde yürürlükte bulunan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğinin 36. maddesinin 5. fıkrasında da benzer şekilde "Dava, dava dilekçesinin tevzi edilerek kaydedildiği tarihte açılmış sayılır." hükmü yer almaktadır.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeler Kanunu"nun 92. maddesinin 1. fıkrasında "Süreler gün olarak belirlenmiş ise tebliğ veya tefhim edildiği gün hesaba katılmaz ve süre son günün tatil saatinde biter." düzenlemesi yer almaktadır. Buna göre eldeki davada 18/12/2012-17/01/2013 tarihleri arasında ilan edildiğine göre, askıya çıkarıldığı veya askıdan indirildiği günün hesaba katılmadığında, 17/01/2013 tarihinde askıdan indirildiği ve dava dilekçesi 17/01/2013 tarihinde Bingöl Kadastro Mahkemesi muhabere defterine kaydedildiği gözönünde bulundurulduğunda, davanın askı süresi içerisinde açıldığının kabulü gerekir.
    Hâl böyle olunca Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına, bozma kararında gösterilen nedenlerle uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: Davacı ... İdaresi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında açıklanan nedenlerden dolayı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici 3’üncü maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429’uncu maddesi gereğince BOZULMASINA, istek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, aynı Kanun’nun 440’ıncı maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi