Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16663
Karar No: 2019/3045
Karar Tarihi: 03.04.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/16663 Esas 2019/3045 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, bir taşınmazın harici satış nedeniyle tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel iadesi isteğiyle açılmıştır. Davacı, davalıyla anlaşarak tasfiye ettikleri iş ortaklığı sonrasında, davalının kendisine devredeceği parsel payını devretmediğini ileri sürmüştür. Mahkeme, tapu iptali ve tescil talebini reddetmiş, ancak bedel iadesi talebini HMK’nın 203/1-a maddesi dikkate alarak kabul etmiştir. Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Yapılan incelemede, tapulunun resmi şekilde yapılmayan geçersiz bir sözleşmeye dayanılarak talep edilemeyeceği, dolayısıyla tapu iptali ve tescil isteğinin reddedilmesinde bir isabetsizlik olmadığı belirtilmiştir. Ancak, satış bedeli olarak kabul edilen miktarın kanıtlanamaması sebebiyle bedel iadesi talebinin kabulünün doğru olmadığına karar verilmiştir. Bu kapsamda, 634 Sayılı Kanunun 743. maddesi, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu m. 706, Borçlar Kanunu m. 213, Tapu Kanunu m. 26 ve 1512 Sayılı Noterlik Kanunu m. 60 maddeleri karar metninde yer almıştır.
14. Hukuk Dairesi         2016/16663 E.  ,  2019/3045 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.07.2015 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; tescil talebinin reddine, tazminat talebinin kabulüne dair verilen 16.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, harici satış nedeniyle tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel iadesi isteğine ilişkindir.
    Davacı, kardeşi olan davalının da dahil olduğu bir iş ortaklıklarının bulunduğunu, bu iş ortaklığını anlaşarak tasfiye ettiklerini, bunun neticesinde, davalının, ortaklığa konu 16 ve 17 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarının kendisine devredeceğini, 17.000,00TL bedel ödemesine rağmen, taşınmazlardaki payını kendisine devretmediğini ileri sürerek dava konusu taşınmazlardaki davalı adına kayıtlı payların iptali ile adına kayıt ve tesciline, mümkün olmadığı takdirde ise ödenen bedelin iadesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davacıyla aralarında yapılmış bir anlaşmanın bulunmadığını, bu tür anlaşmaların resmi şekilde yapılması gerektiğini, dava konusu taşınmazların kendisine ait olduğunu, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, taşınmazlarının devrinin resmi şekil şartına tabi olduğu, davacı ile davalı arasındaki harici satış sözleşmesinin şifahen akdedildiği gerekçesiyle tapu iptali ve tescil talebinin reddine; davacının bedel iadesi talebinin HMK’nın 203/1-a maddesi dikkate alınarak kabulü ile 17.000,00TL alacağın dava tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Tapulu bir taşınmazın mülkiyetinin devrini öngören her türlü sözleşmelerin resmi şekilde yapılması geçerlilik koşuludur (743 Sayılı Kanunun 634. ; 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu m. 706; Borçlar Kanunu m. 213; Tapu Kanunu m. 26; 1512 Sayılı Noterlik Kanunu m. 60) Tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak Kanunun öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davası kural olarak kabul edilemez. Yasa hükümlerinin öngördüğü biçimde yapılmayan sözleşmeler hukuken geçersizdir; burada öngörülen şekil, sözleşmenin geçerlilik koşulu olup, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle doğrudan göz önünde tutulur.
    Somut olaya gelince, davaya konu taşınmazların taşınmazın tapulu olduğu yönünde bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Tapulu taşınmazın satışına dair sözleşme resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersizdir. (TMK. 705, BK. 213, Tapu K. 26 ve Noterlik K.60 maddeleri) Resmi biçimde yapılmayan geçersiz sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil talep edilemeyeceğinden, davacının tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davasının reddinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
    Öte yandan, 6100 sayılı HMK"nın 200. maddesi gereğince, alacak miktarı nazara alındığında davacının sözlü satış ilişkisini tanıkla kanıtlama olanağı bulunmamaktadır. Mahkemece, satış bedeli olarak kabul edilen 17.000TL"nin davacı tarafından davalıya verildiği de yazılı delil veya delil başlangıcı ile kanıtlanamadığından tanık beyanları esas alınarak davacının bedel iadesi talebinin kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.04.2019 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
    KARŞI OY
    Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılamıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi