16. Hukuk Dairesi 2016/16279 E. , 2020/3122 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "Mahkemece, yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmak için yeterli olmadığı belirtilerek, dava tarihinden geriye 20-30 yıllık (1991-1981 yılları arası) iki ayrı zamanda çekilmiş yüksek çözünürlüklü hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığı"ndan, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotoğrametrik paftaların Kadastro İl Müdürlüğü"nden getirtilerek dosya arasına konulması, jeodezi ve fotogrametri uzmanı mühendislerden oluşacak üç kişilik bilirkişi kurulu ile yerel bilirkişi ve tanıkların katılımıyla yeniden yapılacak keşifte uygulanması, komşu köylerden belirlenmiş yerel bilirkişi ve tanıkların HMK"nın 243, 244 ve 259. maddeleri gereğince davetiye ile keşif yerine çağrılmaları, uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle keşif yerinde dinlenmeleri, davalının dayanmış olduğu vergi kayıtlarının komşu veya başka bir taşınmaza revizyon görüp görmediği hususu da araştırılmak koşuluyla yerel bilirkişi ve tanıklar vasıtasıyla uygulanarak tereddüte yer vermeyecek şekilde dava konusu taşınmazları kapsayıp kapsamadığının üzerinde durulması, tarımsal amaçlı zilyetliğinin hangi tarihte başladığı ve tespit tarihi olan 2007 yılına kadar kim tarafından ne şekilde sürdürüldüğü hususlarının yerel bilirkişi ve tanıklardan sorulmak suretiyle açıklığa kavuşturulması, hava fotoğrafları ile paftalarının çekildikleri ve düzenlendikleri tarihlere göre dava konusu yerin kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı veya hangi nitelikte bulunduğu hususunda uzman bilirkişilerden denetime açık, gerekçeli ve karşılaştırmalı değerlendirmeyi içeren rapor istenmesi, HMK"nın 290/2. maddesi uyarınca bilirkişi olarak tayin edilecek bir fotoğrafçı aracılığıyla çekişmeli taşınmazın çevresini gösterir biçimde yakın plan ve panoramik renkli fotoğraflarının çektirilerek dosya arasına konulması ve teknik bilirkişi tarafından fotoğraflar üzerinde çekişmeli yerin işaretlenmesi, bundan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, mahalli bilirkişi ve davalı tanık beyanları ile bilirkişi raporlarına göre, davaya konu edilen 101 ada 117 ve 101 ada 130 parsel sayılı taşınmazların orman vasfında bulunmadıkları, özel mülkiyete konu tarım arazisi vasfında oldukları, davalının dayandığı 1936 tarih 33 ve 34 tahrir numaralı vergi kayıtlarının 101 ada 117 parsele, 30 ve 43 tahrir numaralı vergi kayıtlarının ise 101 ada 130 parsele ait olduğu ve taşınmazların Hazine arazisi vasfında olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır. Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma ilamının gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Davalının dayandığı vergi kayıtlarının hudutları bozma sonrası yapılan keşifte yerel bilirkişilerden sorulmuş ise de; bu hudutlar fen bilirkişisi tarafından kroki üzerinde gösterilmediğinden denetimi mümkün bulunmamaktadır. Ayrıca söz konusu vergi kayıtlarının başka taşınmazlara revizyon görüp görmediği de araştırılmamıştır. Kaldı ki vergi kaydı mülkiyet belgesi olmayıp zilyetlikle birleşmediği takdirde değer taşımayacağı gibi, "dere" hudutları itibariyle değişir sınırlı olan bu kayıtlar ancak miktarıyla geçerlidir. Dava, tapu iptali ve tescili istemine ilişkin olmakla tespit tarihi yerine dava tarihinden geriye doğru hava fotoğrafı istenmesi gerektiğini belirten önceki tarihli bozma ilamı maddi hataya dayalı olmakla birlikte dosya kapsamında bulunan ve hangi tarihli olduğu anlaşılmayan hava fotoğrafının yöntemince aykırı şekilde uzman jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi yerine orman bilirkişisi tarafından incelendiği ve orman bilirkişisinin de hava fotoğraflarını yorumlamadığı, yalnızca dava konusu taşınmazları hava fotoğrafı üzerine işaretlemekle yetindiği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, davalının dayandığı vergi kayıtlarının revizyon durumu araştırılmalı, başka taşınmazlara revizyon gördüğü takdirde bu taşınmazlara ait kadastro tespit tutanakları, tapu kayıtları, varsa kesinleşme şerhli mahkeme ilamları dosya içerisine alınmalı, çekişmeli taşınmazların tespit tarihi olan 2007 yılından 15-20-25 yıl öncesine ait farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarından en az üç adedi Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosyaya konulmalı, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisi, 3 ziraat mühendisi ve jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti eşliğinde yeniden keşif yapılmalı; keşif sırasında davalının dayandığı vergi kayıtları hudutları tek tek okunmak ve yerel bilirkişilerden sorulmak suretiyle zemine uygulanmalı, yerel bilirkişilerce bilinemeyen sınır yerleri bulunduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, ayrıca yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların öncesinin ne olduğu, kim tarafından, ne zamandan beri, ne şekilde zilyet edildiği ayrı ayrı sorulup olaylara dayalı somut bilgileri alınmalı, beyanlar arasında doğabilecek çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı, fen bilirkişisine, vergi kayıtlarında tarif edilen sınır yerleri, düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli ve uyup uymadıkları komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla da denetlenmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılmalı ve böylelikle çekişmeli taşınmazların önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı; tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli; taşınmazın kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla ölçekleri eşitlenmek suretiyle hava fotoğraflarına aktarılmalı; ziraatçi bilirkişi kurulundan, taşınmazların zirai faaliyete konu olup olmadığı, üzerlerindeki zilyetliğin hangi tarihte başladığı ve hangi tasarruflarla sürdürüldüğü, kullanım sınırlarının oluşup oluşmadığı ve komşu parseller ile dava konusu taşınmazlar aralarında nitelik farkı bulunup bulunmadığı hususunda bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve önceki raporları da irdeler şekilde rapor istenmeli ve bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen hususlar yerine getirilmeden eksik araştırma ile hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.