12. Hukuk Dairesi 2016/11491 E. , 2016/21457 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
1-Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlunun temyiz itirazlarının REDDİNE,
2-Alacaklının temyiz itirazlarına gelince;
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı ... Bank A.Ş. tarafından, asıl kredi borçlusu ile ipotek veren taşınmaz maliki hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçildiği ve örnek 6 numaralı icra emrinin düzenlenerek gönderilmesi üzerine, asıl borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; sair itirazlarının yanında hesap kat ihtarnamesine süresinde itiraz edilmiş olması nedeniyle ilamlı takip yapılamayacağını ileri sürerek icra emrinin iptaline karar verilmesini istediği, mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, takipte istenen toplam alacağın 11.041,33 TL"lik kısmının iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
İİK"nun 150/ı maddesi uyarınca; krediyi kullandıran tarafça, noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adresine gönderilen hesap özetine, borcun ödenmesine ilişkin ihtara ya da gayrinakdi kredi nedeniyle tazmin talebine, tebliğ edildiği veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itiraz edilmemesi halinde ihtardaki borç miktarı kesinleşir. Ancak, böyle bir durumda, borçlu, ihtarnamede kesinleşen borç miktarına takip tarihine kadar işletilen faiz miktarına ve faiz oranına itiraz edebilir. Asıl kredi borçlusunun, kendisine noter aracılığı ile gönderilen hesap özetine 8 gün içinde itiraz etmemesi halinde, ihtarda belirtilen miktar kesinleşir ve bu durumda, itiraz nedenlerinin, İİK"nun 149/a ve 33.maddelerinde öngörülen koşullara göre kanıtlanması zorunlu hale gelir.
İİK"nun 150/ı maddesi gereğince hesap kat ihtarnamesindeki miktar kesinleşmiş olmakla, alacak miktarına yönelik iddiaların artık icra mahkemesinde ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak; İİK"nun 149/a maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı kanunun 33/1-2. maddesine göre itfa veya imhal nedeniyle icranın geri bırakılması talep edilebileceği gibi, takipte istenilen miktarın ihtarnameye uygun olmadığı ve itiraz edilmeksizin kesinleşen hesap kat ihtarnamesinin düzenlendiği tarihten, borçlunun temerrüde düştüğü tarihe kadar işleyen akdi faiz ile bu tarihten takip tarihine kadar işleyen temerrüt faiz miktarı, ayrıca işleyecek faiz oranı şikayet konusu yapılabilir.
Somut olayda, şikayetçi borçluya gönderilen 14.10.2014 tarihli hesap kat ihtarnamesinin, 17.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği, söz konusu ihtarname ile toplam 64.185,35 TL alacağın bulunduğunun bildirildiği, borçlunun 03.11.2014 tarihinde yani İİK"nun 150/ı maddesinde düzenlen 8 günlük süreden sonra ihtarname içeriğine itiraz ettiği, 17.11.2014 tarihinde başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte, borçludan 64.185,35 TL asıl alacakla birlikte işlemiş faiz ve masraflar ile ... olmak üzere toplam 71.537,42 TL istendiği görülmektedir.
Bu durumda, borçlunun hesap kat ihtarnamesine süresinde itiraz etmemiş olması nedeniyle, ihtarnamede istenen miktar kesinleşmiş olup, takip talebinde istenen asıl alacak miktarı da ihtarname ile uyumlu olduğundan 64.185,35 TL"lik asıl alacak miktarının kesinleştiği gözardı edilerek, mahkemece bu miktar yönünden hesaplama yaptırılmak suretiyle asıl alacak miktarının 55.733,80 TL"ye düşürülmesi yerinde değildir. Ancak, borçlunun mahkemeye başvurusunda, takipte istenen alacağın 54.311,27 TL"lik kısmını aşan miktarın tamamına itirazda bulunduğu görülmektedir.
O halde yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler gereğince mahkemece, itiraz edilmeksizin kesinleşen hesap kat ihtarnamesinin düzenlendiği tarihten, borçlunun temerrüde düştüğü tarihe kadar işleyen akdi faiz ile bu tarihten takip tarihine kadar işleyen temerrüt faiz miktarı, alacaklının talebi gözetilmek ve kredi sözleşmesi hükümleri de göz önüne alınmak suretiyle incelenerek, Yargıtay denetimine olanak tanıyacak biçimde bilirkişi incelemesi yaptırılıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mevcut bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.