
Esas No: 2016/14003
Karar No: 2017/14709
Karar Tarihi: 31.05.2017
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2016/14003 Esas 2017/14709 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş ise de dosyada davetiye gideri bulunmadığından duruşma isteminin reddi ile incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verilerek dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Arazi niteliğindeki taşınmazlara gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi yöntem bakımından doğrudur.
Bu nedenle; davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak;
1-Davacı idarenin 2010 tarihli kamulaştırılan dava konusu taşınmaza acele el konulmasına ilişkin kararının açılan dava sonunda Danıştay tarafından iptal edilmesi nedeniyle idarece kamulaştırma işleminden vazgeçildiğinin bildirilmesi üzerine açılan ilk kamulaştırma bedelinin tespit ve tescil davasının konusuz kaldığından davanın reddine karar verildiği ve daha sonra davacı idarece yeni bir kamulaştırma karar alınarak eldeki davanın açıldığı gözetildiğinde bu dosyada önceki kamulaştırma nedeniyle acele el koyma dosyasında bloke edilen bedelin mahsup edilmeyeceğinin düşünülmemesi,
2-Sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değeri belirlenirken Dairemizin yerleşmiş uygulamalarına göre % 4 oranında kapitalizasyon faizi uygulanması gerekirken, bu oranın % 5 olarak kabulü ile az bedel tespiti
3-Taşınmazın değeri belirlenirken, bilirkişi raporunda sermaye faizi ve genel idare giderleri, üretim masraflarına dahil edilmek suretiyle az bedele hükmedilmesi,
4- Davalı ..., karardan önce vefat ettiği ve vekilinin mirasçılarından vekâletname alarak yargılamaya devam edildiği dikkate alınmaksızın karar başlığında ölü kişinin adının yazılması
Doğru görülmemiştir.
Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davacıdan peşin alınan temyiz ve tarafların temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 31/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.