Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/15706
Karar No: 2020/4270
Karar Tarihi: 02.06.2020

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/15706 Esas 2020/4270 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2017/15706 E.  ,  2020/4270 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Sanıklar hakkında ayrı ayrı;
    TCK’nın 158/1-f, 52/2-4, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
    TCK’nın 204/1, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, O yer Cumhuriyet savcısı, katılan vekili ve sanık ... tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde, sanık ... ...nin katılandan satın almış olduğu pasta ve şeklerleme ürünleri karşılığında keşidecisi sanık ... olan suça konu 12.000 TL bedelli çeki verdiği, çekin bankaya ibrazında karşılığının bulunmadığı yapılan araştırmada çekin sanık ... tarafından imzalanmadığının tespit edildiği, sanıkların bu şekilde üçüncü bir kişiye imzalattıkları çeki ticari alışveriş karşılığında katılana vermek suretiyle atılı suçları işledikleri iddia olunan olayda;
    1-Sanıklar hakkında atılı resmi belgede sahtecilik suçu yönünden yapılan incelemede;
    Sanıklara yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun, 28/10/2005 olan suç tarihinden temyiz inceleme gününe kadar 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanıklar hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
    2-Sanıklar hakkında atılı nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden yapılan incelemede;
    Sanıkların savunmaları, katılan ve tanık beyanları,ekspertiz raporu, banka yazısı ile dosya kapsamından mahkemece sanıklar hakkında nitelikli dolandırııclık suçunun sübutuna dair verilen hükümlerde isabetsizlik görülmemiş olup katılan ile sanık ... Nuri arasında daha önceden ticari alışveriş olup yine aynı şekilde uygulanan çekle alışveriş olması nedeniyle önceden doğan borca karşılık suça konu çekin verildiğine dair delil bulunmaması nedeniyle bu husustaki tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; O yer Cumhuriyet savcısı, katılan vekili ve sanık ...’ın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    5237 sayılı Kanun"da 765 sayılı Kanun"dan farklı olarak “Gün para cezası sistemi” kabul edildiği için bu sistemde nispi para cezasına yer verilmemiştir. İlgili maddelerin gerekçe bölümlerinde de 5237 sayılı TCK sisteminde nispi para cezasının öngörülmediği açıkça belirtilmektedir. Ancak, 5237 sayılı Kanun"un 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe girmesinden sonra 29.06.2005 gün ve 5377 sayılı Kanun"un 19. maddesi ile değişik TCK"nın 158/1. fıkrasına eklenen “... Ancak, (e), (f) ve (j) bentlerinde sayılan hallerde hapis cezasının alt sınırı üç yıldan, adli para cezasının miktarı suçtan elde edilen menfaatin iki katında az olamaz.” cümlesi ile getirilen değişikli ile suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan bu hüküm karşısında sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan hükümler kurulurken hapis cezasının alt sınırının 3 yıldan aşağı olmayacağı yine adli para cezalarının suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olmayacağı gözetilmeyerek sanıklar hakkında eksik cezalara hükmedilmesi,
    Kabule göre de;
    Katılanın kendini vekille temsil ettirmesi karşısında , katılan lehine vekalet ücreti yerine dilekçe yazım ücretine hükmedilmesi,
    Kanuna aykırı olup, O yer Cumhuriyet savcısı, katılan vekili ve sanık ...’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi