Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/34865
Karar No: 2020/1408
Karar Tarihi: 13.02.2020

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/34865 Esas 2020/1408 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık suçundan sanık hakkında mahkumiyet hükmü verilmiştir. Ancak, hüküm gerekçesi yeterli değildir ve yasal zorunluluk olan gerekçeli karar yazılmamıştır. Ayrıca, dosya kapsamında malen sorumlu tarafından sanık adına zararın tazmin edildiği gözetilmeden, tazmin şartı gerçekleşmediği gerekçesiyle CMK'nin 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Bu kararın bozulmasına karar verilerek, dosyanın mahkemeye gönderilmesi kararlaştırılmıştır. Hükme konu olan kanun maddeleri şöyle açıklanmıştır: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141, 5271 sayılı CYY'nin 34. ve 230. maddeleri uyarınca gerekçeli karar yazılması zorunludur. Gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle; 5237 sayılı TCK'nın 61. maddesi uyarınca alt ve üst sınırlar arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı ve
19. Ceza Dairesi         2019/34865 E.  ,  2020/1408 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Dosya kapsamında malen sorumlu tarafından sanık adına zararın tazmin edilerek dosyaya sunulmuş olduğu gözetilmeden, tazmin şartı gerçekleşmediği gerekçesi ile CMK"nin 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiş olması, sanığın kasıtlı suçtan mahkumiyetinin bulunması karşısında bozma nedeni yapılmamıştır.
    1-Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 141, 5271 sayılı CYY"nin 34. ve 230. maddeleri uyarınca bütün mahkeme kararlarının gerekçeli olarak yazılması zorunludur.
    Hükmün gerekçesinde ise CYY"nin 230. maddesi uyarınca, suç oluşturduğu kabul edilen eylemin gösterilmesi, ulaşılan kanaat, sanıkların suç oluşturduğu sabit görülen fiilleri ve bunun nitelendirmesinin yapılması, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan veya reddedilen delillerin belirlenmesi ile mantıksal ve hukuksal bütünlük sağlanarak herkesi tatmin edecek ve anlaşılır kararın, bu hali ile Yargıtay denetimine olanacak verecek biçimde gerekçeli olması gerektiği Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 25.01.2011 gün ve 2010/7-192 E., 2011/1 K. sayılı kararında belirtilmiştir.
    Yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesi, Kanun koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi, uygulamada da keyfiliğe yol açacaktır. Bu itibarla keyfiliği önlemek, tarafları tatmin etmek, sağlıklı bir denetime olanak sağlamak bakımından, hükmün gerekçeli olmasında zorunluluk bulunmaktadır.
    5271 sayılı CYY"nin 230. maddesinin 1/c bendine uygun şekilde ulaşılan kanaat ve sanığın suç oluşturduğu kabul edilen fiiline uygun delillerin nitelendirilmesi yapılarak, mahkumiyete götüren delillerin nelerden ibaret olduğu açıklanmalı, deliller ile varılan sonuç arasındaki dosya kapsamına uygun, mantıksal ve hukuksal bağ kurularak hüküm kurulması gerekirken, hükmün gerekçe kısmında dava konusu olay ile tamamen ilgisiz bir olaydan bahsedilmek sureti ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar; Devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu, kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla, gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle;
    UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanık hakkında 11.05.2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeni ile açılan kamu davası üzerine, Hatay 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nce verilen 2013/792 E-2014/548 K. sayılı hükmün Dairemizce incelenerek 13.02.2020 tarihinde REDDİNE karar verilmiş olması karşısında,
    Anılan dava dosyasının dosya arasına alınarak; suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp, hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek sureti ile, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı, aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
    3-5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakları ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmesine, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm tesisi,
    4-Adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin fıkralarda taksit aralığı belirtilmeyerek TCK"nin 52/4. maddesine muhalefet edilmesi,
    5- Kendisini vekille temsil ettiren katılan ... İdaresi lehine maktu vekalet ücreti yerine dilekçe yazma ücretine hükmedilmesi,
    6-Sanıkta 1500 lt kaçak akaryakıt ele geçirildiği olayda; 5237 sayılı TCK"nin 61. maddesi uyarınca alt ve üst sınırlar arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı ve failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı unsurları dikkate alınması gerekmekte olup, dosya kapsamına göre sanığın benzer olaylarla karşılaştırıldığında vehamet arz etmeyen fiilinin, eylem ile ceza arasındaki dengeyi bozacak şekilde teşdidi gerektirmediği halde, hakkaniyet ölçüleri ile bağdaşmayacak biçimde adli para cezasının alt sınırından uzaklaşılarak sanık hakkında fazla cezaya tayini,
    Kanuna aykırı, katılan vekili ile sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 13.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi