23. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/2653 Karar No: 2019/3799 Karar Tarihi: 23.09.2019
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/2653 Esas 2019/3799 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2019/2653 E. , 2019/3799 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki manfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalının ilamsız icra takip dosyasına dayanak yaptığı sözleşmelerden ve faturadan müvekkilinin bilgisi ve haberi olmadığını, sözleşmenin 2011 yılına ait vekaletname ve imza sirküleri ile yapıldığını, şirket kaşesinin sahte olarak basıldığını müvekkili şirkete ait olmayan adresin gösterildiğini, icra takibine konu olan alacaktan dolayı davalıya borçlarının bulunmadığını ileri sürerek davalıya borçlu bulunmadıklarının tespitini ve % 20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiş, 19.01.2014 tarihli dilekçe ile icra baskısı altında borcu ödediklerini beyanla davanın istirdat davası olarak görülmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davacı firmaya sözleşmelerin Faysal Hillez adına mail ile gönderildiğini, davacı yetkilisinin sözleşmeleri imzalayarak kargo ile müvekkiline ilettiğini alınan siparişe istinaden kargo ile davacının adresine gönderilen yemek çeklerinin ve takip konusu faturanın şubeden teslim alınarak kullanıldığını davacıya hizmetin verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre sözleşmelerin davacı şirketin eski yetkilisi tarafından imzalandığı, kargo şubesinden yemek çeklerini ve faturaları teslim alan ...’ın SGK kayıtlarına göre davacının çalışanı olmadığı, davalının takibe konu ettiği alacağa dayalı hizmeti davacıya usulüne uygun teslimle yerine getirdiğini kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile İstanbul 4.İcra Müdürlüğünün 2014/13633 Esas sayılı takip dosyasından dolayı davacının davalıya borçlu bulunmadığının tespitine, davalının hizmet teslimi yaptığı firmanın dava dışı başka bir firma olduğunu bilecek durumda olmaması nedeni ile takibin kötü niyetli olduğundan bahsedilemeyeceği gerekçesiyle kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- İİK’nın 72/6 maddesi uyarınca emredici hüküm gereği menfi tespit davaları ödeme olduğu takdirde istirdat davasına dönüşür. Mahkemece yargılama devam ederken icra dosyasına yapılan ödeme gereği davanın istirdat davası olarak görülmesi gerekirken menfi tespit davası olarak görülmeye devam edilerek hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz peşin harcın davalıdan alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 23.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.