10. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/10922 Karar No: 2014/3535 Karar Tarihi: 24.02.2014
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/10922 Esas 2014/3535 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2013/10922 E. , 2014/3535 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Burdur 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Tarihi : 05.04.2013 No : 2012/145-2013/210 Davacı : S.. B.. adına Av. H.. U.. Davalı : Ş.. D.. (Ayan) adına Av. F.. Y..
Dava, hak sahibi konumunda yer alan davalıya bağlanan ölüm aylığının 5510 sayılı Kanun hükümleri gereğince kesilmesi sebebiyle yersiz ödenen aylıkların istirdadı istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 5510 sayılı Kanunun, Kurumun denetleme ve kontrol yetkisi başlığını taşıyan 59. maddesinde, "Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin işlemlerin denetimi, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları eliyle yürütülür.... Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir." düzenlemesine yer verilmiş olup; dosyadaki bilgi ve belgelere göre davaya konu Kurum işlemine dayanak olan kontrol memurunun 28.04.2011 tarihli tutanağının aksinin ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Zira, davalının 07.09.2009 tarihinde eşinden boşandığı, kontrol memurluğu raporunda beyanı alınan mahalle muhtarı A.. A.."ın davalının eski eşi ile birlikte yaşadığını doğruladığı, davalının eski eşinin yerleşim yeri adresinde ikamet etmediğinin tespit edildiği, yine davalının oturduğu ikametin su aboneliğinin 1990 yılından bu yana davalının eski eşi adına olduğu hususu ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; davalı ile boşandığı eşinin fiili olarak birlikte yaşadıkları belirgindir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilerek, davanın kabulü yerine, eksik inceleme, yanılgılı değerlendirme sonucunda, yazılı şekilde reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.