Görevi kötüye kullanma - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2020/1475 Esas 2020/1735 Karar Sayılı İlamı

9. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/1475
Karar No: 2020/1735
Karar Tarihi: 22.10.2020

Görevi kötüye kullanma - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2020/1475 Esas 2020/1735 Karar Sayılı İlamı

Özet:

PTT Ümraniye Posta Dağıtım Merkezi'nde tebligat memuru olarak görev yapan sanık hakkında, aleyhine yapılan icra takibinin kesinleşerek mağduriyete sebebiyet vermesi ve görevi kötüye kullanma suçlamasıyla dava açıldı. Ancak mahkeme, şikayetçi tarafın icra takibine karşı zamanında şikayet etmemesi nedeniyle zararı olmadığına hükmetti ve sanığın beraatine karar verdi. Ancak itiraz süresinin geçmesine rağmen haciz işlemlerinin uygulanması nedeniyle kişilerin mağduriyetine neden olması, icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gerekçesiyle, karar Yargıtay tarafından bozuldu.
Kanun Maddeleri:
- TCK 257/1: Kişilerin mağduriyetine neden olmak suretiyle görevi kötüye kullanmak suçunu düzenler.
- 5320 Sayılı Yasa 8/1: Hâkimlik, savcılık, hakim karşısındaki meslek mensupları ve diğer kamu görevlilerinin cezai sorumluluğunu düzenler.
- CMUK 321: Temyiz ve itiraz yolu açık olan hükümlere karşı yapılabilecek yargı yolunu düzenler.

9. Ceza Dairesi 2020/1475 E. , 2020/1735 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Görevi kötüye kullanma
Hüküm : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suç tarihinde PTT Ümraniye Posta Dağıtım Merkezi"nde tebligat memuru olarak görev yapan sanık hakkında görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle katılan aleyhine yapılan icra takibinin kesinleşerek katılanın mağduriyetine sebebiyet verip görevini kötüye kullandığı iddia edilen somut olayda; 1. haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğini şikayet konusu ettiği, İstanbul Anadolu 13. (kapatılan Kadıköy 3.) İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/501 esas sayılı dosyasında şikayetin reddine karar verilmiş olması dolayısı ile hukuk mahkemesinde dava konusu edilmiş olması da nazara alınarak usulsüz olarak tebliğ edildiği ileri sürülen 1. haciz ihbarnamesine itiraz edememesi nedeniyle zarara uğramasının mümkün olmadığı; kaldı ki bir zarar olduğu iddiasında olan şikayetçi yanın 89/1 ihbarına ilişkin tebliğ usulsüzlüğünü öğrenme tarihinden itibaren yasal sürede buna ilişkin şikayetini icra mahkemesine yapmayarak buna kendi kusuru ile sebebiyet verdiği kanaatine varılmakla, suçun unsurları itibari oluşmadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmiş ise de; katılan aleyhine Kadıköy 6. İcra Müdürlüğü 2010/20096 sayılı dosyasının ilamsız icra takip dosyası olduğu, süresinde 1. haciz ihbarnamesine itiraz edilmesi halinde başka bir işleme gerek olmaksızın icra takibinin duracağı, kesinleşen icra takibinde katılan aleyhine haciz işlemlerinin uygulanması nedeniyle TCK"nın 257/1. maddesindeki objektif cezalandırma şartlarından olan kişilerin mağduriyetine neden olma hususunun gerçekleştiği ve icrai davranışla görevi kötüye kullanmak suçunun bu suretle oluştuğu gözetilmeden, oluşa uygun düşmeyen gerekçe ve yanılgılı değerlendirme sonucu söz konusu suçtan mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nm 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.