5. Ceza Dairesi 2015/6346 E. , 2019/9817 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık (sanık ... hakkında), icrai davranışla görevi kötüye kullanma (sanıklar ... ve ... hakkında)
HÜKÜM : Tüm sanıkların eylemlerinin zincirleme icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğunun kabulüyle mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay tarihlerinde aile hekimi olarak görev yapan sanıklar Ergin ve Aydın"ın, kendilerine sunulan ve sahte olarak düzenlendiği belirlenen ilaç kullanım raporlarına istinaden reçete düzenledikleri, eczacı olan diğer sanık ..."ın da sahte olarak sunulan ilaç kullanım raporlarına göre yazılan bu reçete bedellerini Sosyal Güvenlik Kurumundan tahsil ederek Kurumu zarara uğrattığı iddiasıyla yapılan yargılamada; maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenebilmesi amacıyla, dosya içerisindeki muayene kayıtlarında 2008 yılı 6. ayından sonra elektronik ortamda kayıt uygulamasına geçildiğine dair yazı içeriği de dikkate alınarak, reçetelere konu muayene kayıtlarının ilgili defter ve elektronik ortamdaki kayıt bilgileri zamanının suç kastının tayini bakımından her bir reçete yönünden ayrı ayrı tespit ettirilmesinden, reçetelerin arkasındaki ilaçları alan olarak isimleri yazılı bulunan imza ve yazıların aynı kişilerin eli ürünü olup olmadığı yönünde bir grafoloji uzmanından veya Adli Tıp Fizik İhtisas Dairesi Grafoloji Bölümünden ya da Kriminal Laboratuvarlarından rapor aldırılmasından, adlarına reçete düzenlenen kişilerin reçetelerde belirtilen ilaçları başka bir eczaneden de alıp almadıklarına, söz konusu reçetelerde belirtilen hastalıklarının gerçekte bulunup bulunmadığına dair hasta dosyalarının olup olmadığının ilgili kurumlardan sorularak varsa getirtilmesinden sonra suça konu reçetelere yazılan ilaçların teşhislerle uyumlu olup olmadığı, poliklinik defterlerine kaydedilip kaydedilmediği, reçetelerin usulüne uygun olarak düzenlenip düzenlenmediği, fazladan yazılan ilaç bulunup bulunmadığı gibi hususlar ile her bir sanığın meydana gelen kamu zararından sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise miktarları hususunda yeniden bilirkişi raporu aldırılmasına müteakip suç niteliğinin ve sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kabule göre de;
5237 sayılı TCK"nın 40/2. maddesine göre özgü suç niteliğindeki görevi kötüye kullama suçuna iştirak eden diğer kişilerin azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulabilecekleri dikkate alındığında, kamu görevlisi olmayan sanık ..."ın görevi kötüye kullanma suçuna azmettiren veya yardım eden olarak ne şekilde iştirak ettiğinin karar yerinde tartışmasız bırakılması,
Hapis cezası ertelenen sanıklar hakkında TCK"nın 53/3. maddesi gereğince sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından 53/1-c maddesi gereğince hak yoksunluğuna hükmedilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,
Sanıklar Ergin ve Aydın"ın yüklenen suçu TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işledikleri kabul edilmesine rağmen haklarında aynı Yasanın 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, katılanlar vekilleri ile sanıklar müdafilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 17/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.