Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/21721
Karar No: 2020/20086
Karar Tarihi: 24.12.2020

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2017/21721 Esas 2020/20086 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İşçi, çalıştığı işyerinde fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ve hafta tatili ücreti talep ederek davalıdan tahsilini istemiştir. İlk Derece Mahkemesi davacının kısmen haklı olduğunu belirterek davanın kısmen kabul edilmesine karar vermiştir. Ancak, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunarak Bölge Adliye Mahkemesinin esastan reddetmesi sonrasında Temyiz Mahkemesinde davaya bakılmıştır. Temyiz Mahkemesi'nin kararında ise, işçinin imzalı ücret bordrosunda fazla çalışma ücreti ödendiği ve işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yapıldığının ileri sürülmesinin mümkün olmadığı ifade edilmiştir. Ayrıca, davacının yangın döneminde bütün günü mesaiye hasretmesinin mümkün olmayıp yapılan işin niteliği gereği ara dinlenmelerinin normal mesai sistemine göre daha fazla olduğu ve davacıya belirlenen fazla çalışma ödemesinin yapıldığı belirtilmiştir. Bu nedenle, davacının fazla çalışma talebinin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak kararın bozulması kararlaştırılmıştır.
Kanun maddeleri:
- İş Kanunu Madde 63
- 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 72. maddesi
- 7139 sayılı Kanun'un 15. maddesi
9. Hukuk Dairesi         2017/21721 E.  ,  2020/20086 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : .... Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili; davacının davalı kuruma ait işyerinde yangın işçisi olarak haftanın beş buçuk günü yirmi dört saat esasına dayalı olarak çalıştığını buna göre davacıya eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek ödenmeyen fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ve hafta tatili ücreti alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, yangın söndürme işinde işin niteliği gereği günlük mesaiye tabi olmadan çalışıldığını ve bu çalışma karşılığı kanuna ve toplu iş sözleşmelerine uygun olarak davacının yasal haklarının ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    İlk Derece Mahkemesince, davacının ayda 120 saat fazla çalışma yaptığı, dini bayramlarda ve diğer resmi bayram ve tatillerde çalıştığı, hafta tatilinde çalışma olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu:
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
    Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Temyiz Başvurusu:
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yönleri usul ve kanuna uygun görülmüştür.
    2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
    İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
    Dairemizin görüşüne göre; orman yangın işçileri ile gözetleme kulelerinde görev yapan işçilerin görevleri itibariyle yangın döneminde bütün günü mesaiye hasretmesi mümkün olmayıp yapılan işin niteliği gereği ara dinlenmeleri normal mesai sistemine göre daha fazladır. Nitekim, orman yangın işçileri ile gözetleme kulelerinde görev yapan işçilere toplu iş sözleşmesi gereği fazla çalışma yapılsın veya yapılmasın günde üç saatlik fazla çalışma ücreti ödenmektedir. İşçinin günde üç saatten daha fazla çalıştığının yazılı delille (görev emirleri, çizelgeler, puantaj kaydı vs) ispatı halinde fazlasının ödenmesi gerekir. Aksi halde salt tanık beyanlarına göre fazla çalışma yapıldığının ispatı kabul edilemez.
    Nitekim, 6831 sayılı Orman Kanunu’nun, 19.04.2018 tarih ve 7139 sayılı Kanun’un 15. maddesi ile değişik, 72. maddesi ile de; orman yangınlarını önleme ve söndürme işlerinde görevlendirilen işçilerin, orman yangın ekip bina ve yangın gözetleme kulelerinde bulunan sosyal tesisler ve lojmanlarda çalışma saatleri dışında geçirdiği sürelerin, 22.05.2003 tarih ve 4857 sayılı İş Kanununun 63. maddesinde düzenlenen çalışma süresinden sayılmayacağı açıkça düzenlenmiştir.
    Dosya içeriğine göre davacı; yangın sezonunda orman yangın işçisi olarak çalışmıştır. Davacının üyesi olduğu sendika ile davalı arasında imzalanan Toplu İş Sözleşmesinin 22/a maddesinde; haftada 45 saatten fazla yapılan her türlü çalışmaların fazla çalışma sayılacağı, fazla çalışma ücretlerinin saat ücretlerinin %75 fazlası üzerinden ödeneceği, fazla çalışmanın hesabında yarım saatten az sürelerin yarım saat, yarım saati aşan sürelerin bir saat olarak değerlendirileceği” kabul edildikten başka (f) fıkrasında aynen "1 Haziran-31 Ekim tarihleri arasında günlük mesaiye tabi olmadan yangın gözetleme kulelerinde ve ilk müdahale ekiplerinde çalışan işçilerden idareye ait veya kiralık binalarda hizmete hazır halde bekletilenlere bu şekilde bekletilen her gün için günde üç saat fazla mesai ödeneceği, bunun dışındaki uygulanacak fazla çalışmalarda işverenin gerekli tedbirleri alacağı” kuralına yer verilmiştir.
    Dosya kapsamı ve Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, davacıya 1 Haziran-31 Ekim tarihleri arasında puantaj kayıtlarına göre günlük mesaiye tabi olmadan çalıştığı dönem için toplu iş sözleşmelerde kararlaştırılan fazla çalışma ödemesi yapılmıştır.
    Dolayısıyla eldeki dava dosyası bakımından; görevi itibariyle davacının yangın sezonunda çalıştığı günler puantaj kayıtları ile belirgin olup davacının yangın döneminde dahi bütün gününü mesaiye hasretmesi mümkün olmayıp yapılan işin niteliği gereği ara dinlenmelerin normal mesai sistemine göre daha fazla olduğu, davacıya puantaj kayıtlarına göre günlük mesaiye tabi olmadan çalıştığı dönem için toplu iş sözleşmelerde belirlenen fazla çalışma ödemesinin yapıldığı, davacının ödemesi yapılan süreden daha fazla çalıştığını yazılı bir delil ile ispatlayamadığı, daha fazla çalışmanın salt tanık beyanlarına göre ispatının mümkün olmadığı anlaşıldığından davacının fazla çalışma talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile kabul edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç: Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi